Toplumsal/Umut Taştan

Direnişler Meclisi, Ankara Sincan Hapishanesi'nde ölüm orucuna başlayan öğretmen Sibel Balaç ve Tekirdağ Hapishanesi'nde tutuklu bulunan Gökhan Yıldırım'ın 25 Aralık 2021'de başlattığı süresiz açlık grevine ilişkin Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. 

Gökhan Yıldırım'ın 5'inci gününde olduğu süresiz açlık grevini talepleri kabul edilmediği takdirde ölüm orucuna çevireceği belirtilen açıklamada "19 Aralık 2021 tarihinde ölüm orucuna başlayan Sibel Balaç'tan sonra devrimci tutsak Gökhan Yıldırım da 25 Aralık 2021 tarihinde süresiz açlık grevine başladı. Gökhan Yıldırım, yazdığı mektupta talepleri kabul edilmediği takdirde direnişini ölüm orucuna çevireceğini söylüyor'' denildi.

Yıldırım'ın taleplerine de değinilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Devrimci tutsak Gökhan Yıldırım'ın talepleri son derece basit;

  • Gizli tanık ve itirafçı beyanlarıyla verilen cezalar bozulmalıdır,
  • Halkın yozlaştırılmasına karşı mücadele edenlere verilen cezalar bozulmalıdır,
  • Bu nedenle hakkımda verilen 46 yıllık ceza bozulmalıdır,
  • Halkımızın hak, özgürlükler ve adalet mücadelesi engellenmemelidir,
  • Hasta tutsaklar serbest bırakılmalıdır,
  • Ağırlaştırılmış infaz yasası, tutsaklar lehine değiştirilmelidir,
  • Tutsaklar üzerindeki baskılara, hak gasplarına son verilmelidir.

Bu talepler, yalnızca Gökhan Yıldırım'ın değil; yoksulluk ve adaletsizliğin kalın çarkları arasında ezilen halkımızın da talepleridir.

Bugün ülkemizde onurunu, namusunu satan iftiracı gizli tanıkların beyanıyla binlerce insan gözaltına alınmakta ve tutuklanmaktadır. Hasta tutsaklar ise hapishanelerde ölüme mahkum edilmekte, kanser olan Ali Osman Köse gibi devrimci tutsaklara dahi "Hapishanede kalabilir.” raporları verilmektedir. Hapishanelere doldurulan halk çocukları, bir çok hak gasbına maruz bırakılmaktadır.

Gökhan yıldırım da dört bir yanımızı saran adaletsizlikten payını almıştır. Halkımızın yozlaştırılmasına karşı mücadele ettiği için toplamda 46 yıl hapis cezası alan Gökhan Yıldırım, bugün 80 milyonun yaşadığı bu adaletsizliğe karşı bedenini, canını barikat yapmıştır. 

Biz de Direnişler Meclisi olarak devrimci tutsakların taleplerinin talebimiz olduğunu ve bunların kabul edilmesi için sonuna kadar mücadele edeceğimizi halkımıza ilan ediyoruz.

Biliyoruz ki anadolunun onurlu evlatları, sürdürdükleri Şatafat bozulmasın diye halka zulmedenlerin ve onlara uşaklık yapanların değil, "Bir canım var, feda olsun halkıma!” diyenlerin yolundan gidecektir.