Toplumsal Haber Merkezi

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, dün yaptıkları Hidroelektrik santrali (HES) yatırımlarıyla övünmüş ve derelerin kuruduğu, canlıların susuz kaldığı gerçeğini görmezden gelerek "Türkiye’ye hayat kaynağı yapıyoruz" diyebilmişti.

Dönmez "Son iki yılda devreye aldığımız 1.439 MW’lık 52 hidroelektrik santraliyle Anadolu coğrafyasının bereketini enerjiye çeviriyoruz. Toplamda 11,3 milyar liralık yatırımla suyun gücünü, üreten Türkiye’ye hayat kaynağı yapıyoruz" ifadelerini kullanmıştı.

Bakanlığın Twitter hesabı ise bakanın açıklamasını, gayrıciddi bir üslupla "1 değil, 2 değil, 3 hiç değil; tam 52 HES milletimize enerji vermeye başladı" diyerek paylaşmıştı.

BİN DEĞİL, ON BİN DEĞİL....
Bakan ve coşku seli yaşayan Bakanlık hesabına yanıt, Alakır Nehri Kardeşliği'nden geldi. Alakır Nehri Kardeşliği "Bu tweet küçük bir güneş panelinden sağlanan enerji ile atılmıştır" notunu düştüğü mesajında "Bin değil, onbin değil, yüzbin değil kimbilir kaç milyon canlı susuz kaldı" ifadelerini kullandı.

Alakır Nehri Kardeşliği, bakanlığa "Enerji ihtiyacınızı tüketim merkezleri olan şehirlerin kanalizasyonlarına kuracağınız HESlerle karşılayın. Doğayı rahat bırakın" yanıtını verdi.

ALAKIR NEHRİ KARDEŞLİĞİ NEDİR?
Alakır Nehri Kardeşliği kendisini şöyle anlatıyor:

Antalya'nın Bey dağlarından Kumluca ovasına açılan Alakır vadisindeki tüm canlıların ortak yaşam kaynağı olan Alakır nehri, kaynağından sahile kadar birbiri ardına yapılmak istenilen 8 adet hidroelektrik santrali (HES) ile borulara hapsedilerek, özgürce aktığı yatağından çalınmak istenilmektedir.

Vadide yaşayanlarla birlikte, Anadolu'nun dört bir yanındaki Alakır sevdalılarından oluşan 'Alakır Nehri Kardeşliği', vadideki tüm canlılar adına açtığı davalar mahkemelerde devam ederken, gerçekleştirdikleri çeşitli sanatsal performanslar ve buluşmalarla mücadeleyi sürdürmektedirler.

'Alakır Nehri Kardeşliği' tamamen gönüllülük esasına dayalı bu 'su ve yaşam' mücadelesinin maddi giderlerini, düzenledikleri konserler, etkinlikler, sergiler ve konuyla ilgili hazırladıkları 'Alakır'ın sesi' adlı müzik albümlerinin satışlarıyla karşılamaktadırlar.