Elazığ’ın Sivrice merkezli meydana gelen 6.8 şiddetindeki depremden etkilenen merkezlerden biri de Malatya’nın Pütürge İlçesi’ne bağlı köyler ve mezralar. Bunlardan biri de Bölükkaya Köyü’ne bağlı Nakolar Mezrası.

Sputnik'ten Sertaç Kayar'ın haberine göre; Nakolar Mezrası ilçeye uzak mezralardan biri. Çoğu yaşlı yaklaşık 20 kişinin yaşadığı köyde önce elektrikler gitmiş ardından da deprem olmuş. Depremin etkisiyle karanlıkta kendini sokağa atan köylüler geceyi sokakta ateş başında geçirdi. Karla kaplı mezrada dondurucu soğukta sabahlayan köylülere hemen ertesi gün iki çadır ve bir koli gıda yardımı yapılmış.

Evi hasar gören köylüler güvenli olduğunu düşündükleri evlerde birlikte kalırken, kimisi çadırda kimisi de temizlediği ahırda kalıyor. Karın üstüne kurulan çadırda dondurucu soğukta 2 gün geçiren bazı köylüler hastalanınca başka evlere yerleştirildi.

Nakolar mezrasına giden toprak yağışların etkisiyle çamur deryasına dönmüş durumda. Bu nedenle mezraya araçla ulaşım bir hayli zor. Bir yerden sonra yürüyerek gidilen mezrada yaklaşık 14 ev yıkılırken, birçok ev de hasar gördü. Zor koşullarda yaşayan köylüler depremin de etkisiyle yaşadıkları mağduriyet nedeniyle zor günler geçiriyor. 

Deprem nedeniyle Elazığ ve Malatya'da 3 ay süreyle mücbir sebep hali ilan edildi
Gündeğer Köyü’nde evi hasar gören Ergül Güven adlı vatandaş, tüm evlerde hasar olduğunu söyledi. Toprak evlerin hepsinin yıkıldığını belirten Güven, “Evlerin içine girilecek gibi değil. Çevre köylerde de durum aynı. Evlerin yüzde 95’i hasarlı. Evlere giremiyoruz. Kış şartlarında insanlar çok zorlanıyor. Hayvanlarımız da dışarı da soğukta kaldı. Tamamıyla yıkılan evler var. Kuru gıda yardımı geldi. Dağ köylerinde çadırlar yetersiz kalıyor. Bunun için sıkıntılar devam ediyor. Konteyner istedik ama daha gelmedi. Sağlık ekipleri geldi, yardımlar geldi ama eksiklikler var. Yaşlı ve hasta insanlar çadırda soğukta kalamıyor. Bu konteyner bizim için hayati önemdedir. Hayvanların barınması için de çadırlar lazım” şeklinde konuştu.

Kar üstünde kurulan çadırda yaşayan 72 yaşındaki köylü: Isınamıyorum
Nakolar Mezrası’nda oturan ve evi depremde hasar gören 72 yaşındaki Hasan Esen adlı vatandaş, köye getirilen çadırda yaşıyor. Eşi ve kızıyla birlikte karın üstünde kurulu çadırda yaşanan Esen “Isınamıyorum” diyor. Dondurucu soğukta çadırda kalan aile hastalanınca mezradaki başka bir eve yerleştirilecek. Esen deprem gecesi ve sonrasını şöyle anlattı: “Akşam evde oturuyorduk, birden şiddetli bir şekilde sallanmaya başladık. Tavandan bir taş düştü az kalsın başıma düşecekti, düşseydi kalkamazdım bir daha. Kızım ‘baba’ diye çığlık attı. Hemen sokağa attık kendimizi, bir gece dışarıda kaldık. Sokakta ateş yaktık, hepimiz orada sabahladık. O akşam yardım, kurtarma ekipleri gelmedi kimse.  Ertesi gün bir çadır getirdiler fakat orada ısınamadık. Mecburen kaldık yine. Şimdi burada bir eve yerleştirecekler. Çadırda kalın elbiselerle yatıyoruz ama ısınamıyoruz, donduk yani.”

‘Sıcak bir yerimiz olsun, biraz da yiyecek ve içecek verdiler mi Allah razı olsun’
“Ben diyabet hastasıyım. Sırtımda platin var. Çadır buz gibidir uyku uyuyamıyorum çok üşüyorum” diyen Esen şöyle devam etti: “Sıcak bir yerimiz olsun. Biraz da yiyecek ve içecek verdiler mi Allah razı olsun. Başka ne isteyeceğiz ki. Sıcak bir yuva olsun, üşümeyelim başka ne isteyebiliriz ki.”

‘Her şeyimiz toprak altında kaldı, bir şeyimiz kalmadı’
Esen’in 18 yaşındaki kızı Özge Esen, depremin şokunu henüz üstünden atamamış. Konuşmakta zorlanan ve konuşunca gözleri dolan Özge Esen çok korktuğunu söylüyor. Esen “Evimiz yıkıldı, çok korktuk. Televizyonumuz patladı her şeyimiz toprak altında kaldı. Bize yardım… ev sallandı çok korktuk kendimizi dışarı attık. Giyecek eşyalarımız toprak altında kaldı, bir şeyimiz kalmadı. Çadırda kalıyoruz ama çok soğuk ateş yakıyoruz” şeklinde konuştu.

‘Elbise ihtiyacımız var’
Resul Karga adlı köylü mağdur olduklarını belirterek “Yardım yaptılar, ekmek getirdiler. Herkese verdiler. Elbiselerimiz toprağın altında kaldı. Elbise ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.

‘Ahırı temizleyip ahırda kaldık’
16 yaşındaki Cihan Dişkaya adlı genç deprem akşamı çok korktuklarını belirti. Evleri hasar gördüğü için ahırı temizleyerek orada kaldıklarını söyleyen Dişkaya şunları söyledi: “Çok korktuk. Kendimizi dışarı attık, ardından mahsur kalanları kurtardık. Akşam ateş yaktık sabaha kadar ateş başında bekledik. Ertesi gün de ahırı temizleyip ahırda kaldık. Çadır ve gıda getirdiler. Barınma sorunumuz var, bunlar yeterli değil.”

‘Bize önce barınacak yer ve aş lazım’
“Bize önce barınacak yer ve aş lazım” diyen Metin Karga adlı köylü de şöyle konuştu: “A’dan Z’ye ihtiyacımız var. Özellikle barınma. Burası mezra, buraya fazla hizmet veremeyiz diyor yetkililer. Burada yaşlımız var, hastamız var. Buraya devlet tarafından hizmet yapılması lazım. Özellikle ulaşım şart. Ulaşım olmayınca hizmet de olmaz. Kimse bize de ulaşamaz, böyle bir durumda.”

‘Kap kacak, giyim ihtiyacımız var’
Başka bir köylü de acil ihtiyaçları olduğunu belirterek şunları söyledi: “Yataktan tut giyim, kap kacak, ayakkabı her şey toprağın altında kaldı. 16 yaşında oğlum tesadüfen kurtuldu. Elektrikler de kesildi. Kim nereye kaçtı belli değildi. Herkes karanlıkta kendini bir yere attı. Bize yardımcı olunursa çok memnun oluruz. Geçen gün bir koli getirdiler ama yetmedi. Kap kacak, giyim ihtiyacımız var. İki çadır vermişler. Orada kalan bir aile hastalandı ve burada bir eve yerleştirdik. Bazı evlerde 6 kişi birlikte kalıyor. Bir aile de ahırda kalıyor. Hayvandan bir farkımız yok yani.”