Konserin yasaklanmasına tepki göstererek, konserin yapılacağı Şişli Cemil Candaş Kent Kültür Merkezi’ne giden Acun Karadağ, Nuriye Gülmen, Nursel Tanrıverdi, Nuri Cihan, Batuhan Şendağ, Nuran Ayan, Ziya Özder, Doğukan Çeşme, Doğan Yıldız, Avukat Yaprak Türkmen, Metin Kaleli, Can Karakulak ile beraber toplamda 18 kişi abluka altına alındıktan sonra gözaltına alınmışlardı.

Aralarında 'işimizi geri istiyoruz'  diyerek Yüksel Caddesi'nde 1114 gündür direnen Nuriye Gülmen ve Acun Kardağ'ında bulunduğu 18 kişi için Direnişler Meclisi, 2 gün önce Çağdaş Hukukular Bürosu İstanbul Şubesinde basın açıklaması düzenledi. 

Yapılan basın açıklamasına ÇHD avukatlarından Didem Baydar Ünsal, Bakırköy direnişçilerinden Selvi Polat, KHK ile işinden ihraç edilen ve Düzce'de direnişçisi Alev Şahin, Yüksel direnişçisi Mehmet Dersulu ve adil yargılanma talebi ile cezaevinde ölüm orucunda olan Mustafa Koçak'ın babası Hasan Koçak katıldı. 

Yüksel Caddesi'nde 'işimizi geri istiyoruz' diyerek direnen Mehmet Dersulu, Acun Karadağ'ın sağlık sorunlarına dikkat çekerek ''Merhaba. Direnişler Meclisi dayanışma konserinde gözaltına alınan 18 arkadaşımız hâlâ gözaltında. Aralarında Acun Karadağ ile Nuriye Gülmen de var. Acun hocanın kalp pili var ve ilaçları verilmiyor Nuriye'nin ise açlık grevinden kalma sağlık sorunları olmasına rağmen savcılığa çıkartılmayıp gözaltı süresi keyfi bir şekilde uzatılıyor.  Soruşturmanın savcısı belli değil, soruşturma numarası bile olmadığı avukatlarımıza söylendi. Bugün savcılığa çıkarılacakları söylenmişti ama Vatan Emniyet Güvenlik şube de parmak izi bahanesiyle yine 18 arkadaşımıza işkence yapıldı ve savcılığa çıkarılmadılar. Yarın 11 civarı çıkarılacakları söylendi ama yine de ne yapacakları belli olmaz'' dedi.

Basın açıklaması şu şekilde: 

Değerli Basın Emekçileri,

Sanatçı Dostlarımıız

Direnişler Meclisi Bileşenleri

Bildiğiniz gibi Direnişler Meclisi olarak 23 Kasım'da Şişli Cemil Candaş Kültür Merkezi'nde Dayanışma Konseri düzenlemek istedik. Konserimiz en genelde "OHAL Komisyonu Kapatılsın, KHK'lar İptal Edilsin" talebini yükseltirken adalet talep eden herkesin sesi soluğu olma amacını taşıyordu.

Konser ile biraraya gelecek olan adaletsizliğe mahkum edilmişlerin dayanışması fikri iktidarı öylesine rahatsız etmiş olmalı ki daha konser başlamadan polis saldırısı ile konser için gelen 18 kişi gözaltına alındı. Yüksel Direnişçileri Acun Karadağ, Nuriye Gülmen, Bakırköy Direnişçisi Nursel Tanrıverdi, Bodrum Direnişçisi Engin Karataş, Avukat Yaprak Türkmen, Tiyatro Sanatçısı Cenk Dost Verdi ve dostlarımız Can Karakulak, Nuri Cihanyandı, Batuhan Şengül, Nuran Ayan, Ziya Özder, Volkan Çeşme, Aydoğan Yıldız, Taylan Gültekin, Metin Kaleli, Sevcan Akdoğan, Ali Ihsan Akgün ve Cansu Güngör

İşkenceyle gözaltına alındıkları, götürüldükleri Vatan Emniyet Müdürlüğünde işkencenin devam ettiği basına yansıyan fotoğraflardan açıkça görünmektedir. Dayanışmak için konser düzenlemek isteyenlere karşı neden bu kadar öfkeliler, neden bu kadar kinle saldırıyorlar? Neden 4 gün gözaltı süresi alarak bu süreci uzatıyorlar? Çünkü onlar dayanışmak yasak dedi, Direnişler Meclisi tanımıyoruz diye cevap verdi. Çünkü onlar türküler yasak dedi, Direnişler Meclisi türküler susmaz diye cevap verdi. Çünkü onlar sanat yasak dedi, Direnişler Meclisi sanat hayattır diye cevap verdi.

Direnişler Meclisi direnişleri ortak çatı, aynı slogan ve talepler etrafında örgütlemek, birleştirmek, ezenlerin, sömürenlerin, haklarımızda ve özgürlüklerimizde gözü olanların, onlara el koyanların karşısında direnişleri daha örgütlü bir hale getirmek için kurulan bir birliktir. Direnişler Meclisi bu yanıyla ülkedeki bütün direnenlere de birlik çağrısı yapmaktadır. Direnişler Meclisi sadece direnenleri bir araya getirmeyi değil yeni direnişler örgütlemeyi de hedeflemektedir. İşte faşizmzin bize olan kini de buradan kaynaklanmsktadır.

Bir Dayanışma Konserini engellemek için 16 yarım otobüs çevik kuvvet, 3 otobüs çevik kuvvet, 3 TOMA, 2 zırhlı J, 2 Vito ve sınırsız sayıda sivil polis aracı ile geliyorlarsa direnenlere ve halka duydukları kin kadar büyüktür korkuları. Korkuyorlar birlik olmamızdan. Korkuyorlar bir araya gelmemizdem. Korkuyorlar dayanışmamızdan. Öyle ise faha çok birlik olacağız, daha sık bir araya geleceğiz, dayanışmamıızı büyüterek korkularını da büyüyeceğiz.

Açlığa, yoksulluğa, işsizliğe mahkum edilenlerin ailecek intihar ettiği bir süreçte halkımıza umut taşımaya devam edeceğiz. İş cinayetlerinde, madenlerde, tren katliamlarında bizden aldıkları canlarımızın acısını direncimize katıp dayanışmaya devam edeceğiz. KHK'lar ile çalınan emeğimiz için cüret ve kararlılıkla direnmeye devam edeceğiz. Konser de düzenleyeceğiz, türkü de söyleyeceğiz

Ve adalet istemekten asla vazgeçmeyeceğiz! Rabia Naz ve katledilen çocuklarımız, Şule Çet ve katledilen kadınlarımız , adil yargılanma hakkı uğruna açlığa yatan Mustafa Koçak, özgürce türkü söylemek isteyen Grup Yorum  ve adalete susamış herkes için adalet isteyeceğiz.

Gözaltındaki dostlarımız derhal serbest bırakılsın!

Dayanışma Yasaklanamaz!