CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Madrid’deki NATO Zirvesi’nde Türkiye-İsveç ve Finlandiya arasında imzalanan mutabakata değinen Altay, TBMM’de konuya ilişkin kapalı oturumun şart olduğunu söyledi.

‘YAZILI MUTABAKAT HER ŞEY DEĞİL’
Altay, şunları söyledi:

NATO zirvesinde imzalar atıldı. Finlandiya ve İsveç yetkilileri de ‘Türkiye’ye hiç bir taviz vermedik, biz koruyacağımızı koruruz. Uluslararası mevzuata göre hareket etmeye devam edeceğiz’ dedi. Kafalar karıştı. İş yazılı mutabakatsa 3’lü, 4’lü bizim Türkiye ile NATO arasında tonlarca sayfalık yazılı belge var. Türkiye-NATO ilişkisinde tonlarca, öyle 3 sayfa değil yüzlerce, binlerce sayfa NATO’yla belgelerimiz var, yazışmalarımız var, onaylarımız var karşılıklı. NATO ile tonlarca belge var; ama F35’ler ortada yok. NATO’yla mutabakatımız var ama ABD’nin teröre desteği, terör örgütlerine desteği açık açık devam ediyor. NATO ile mutabakatımız var; ama ABD yaptırımları ortada. NATO ile mutabakatımız var; ama adaların silahlanması ortada. Nasıl olacak şimdi? Yazılı mutabakat her şey değil. Bir kapalı oturumda TBMM’de bilgi verilmesi ve meselenin Meclis’te ele alınması şarttır.

‘4 AYLIĞINA DA OLSA ÖNEMLİ BİR KAZANIM’
Kamuoyunda ‘dezenformasyon yasası’ olarak bilinen, Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin ekim ayına ertelenmesine de değinen Altay, “‘Sansür kanunu’ diye nitelediğimiz teklif, muhalefetin ısrarlı defansı sonucu ertelendi. Cumhur İttifakı, şimdilik en azından bir geri adım atmak durumunda kaldı. Doğru bir iş yapıldı tabii. Ne kadar haklı olduğumuza dair dün ve bugün yeni yeni kanıtlar zaten çıktı. İktidarın özgür basına tahammülü yok. İktidarın muhalefete tahammülü yok. İktidarın karşıtlığı bırakın, eleştiriye tahammülü kalmamış. Muhalefetin baskıları sonucu, 4 aylığına da olsa geri çekilmek suretiyle önemli bir kazanım elde edildi. Şimdilik doğru bir iş yapıldı” diye konuştu.

‘EŞİTLİK VAR AMA ADALET SAĞLANMADI’
Altay, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen torba kanuna ilişkin ise “Dün burada ‘En düşük emekli maaşı bu torba ile 2 bin 500’den 3 bine çıkıyor. Bu Allah’tan korkmamak, kuldan utanmamaktır’ dedim. Çok şükür dün gece benim ve arkadaşlarımın da baskısıyla en düşük emekli maaşı teklifte 3 bin iken 3 bin 500 oldu. Eşitlik sağlandı mı? Şöyle sağlandı; memur emeklisi enflasyon oranı kadar zam alacak. En düşük emekli maaşı da bu 1000 liralık artışla enflasyon kadar zam alacak. Tamam, bu noktada bir eşitlik var; ama adalet sağlanmadı” diye konuştu.