CHP Sözcüsü Faik Öztrak, suç örgütü lideri Sedat Peker'in açıklamaları hakkında "Mafya-Siyaset-Emniyet hattında döşenmiş kanalizasyon boruları, bir kez daha patladı. Ortalığa salınan pis kokular, dayanılır gibi değil" dedi.

Partisinin MYK toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Öztrak, "Mafya konuşuyor, hükümet susuyor" dedi ve Peker'in iddialarına ilişkin hiçbir savcının kılını kıpırdatmadığını belirtti. Öztrak, "Bu da açıkça gösteriyor ki Cumhur ittifakı sadece AK Parti ve MHP’den oluşmuyor. Mafya da bu ittifakın ortağı ve aparatı. Cumhur İttifakı, Cürüm İttifakı olmuş" dedi. Öztrak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nunsa tüm bunlar olurken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef almasına tepki gösterdi. Öztrak, "Bu mafya babasına, 'Nisan ayında ülkede birçok şey değişecek' deyip, kendisine ülkeye dönüş sözü veren devlet yetkilisi kim?" diye sordu.

Öztrak, açıklamalarına şöyle devam etti:

Memlekette gün geçmiyor ki, yeni bir kirli çamaşır ortalığa dökülmesin. Bir skandal hazmedilmeden, diğeri patlıyor. Hafta sonu, yurt dışına kaçmış bir suç örgütü başının açıklamalarıyla, Mafya-Siyaset-Emniyet hattında döşenmiş kanalizasyon boruları, bir kez daha patladı. Ortalığa salınan pis kokular, dayanılır gibi değil.

Bundan 8 yıl önce ne demişti Erdoğan? 'Artık bu ülkede çeteler dönemi bitmiştir. Mafya dönemi bitmiştir. Cunta dönemi geri gelmemek üzere bitmiştir'. Ne demiş atalarımız? Büyük lokma ye, ama büyük söz söyleme… Görüyoruz neyin bitip neyin başladığını… Birkaç yıl öncesine kadar, Erdoğan ile aynı fotoğraf karelerine giren, Seçimlerde AK Parti lehine mitingler yapmasına izin verilen, kendisine koruma olarak Türk polisi tahsis edilen bir suç örgütü başı, şimdi konuşmaya başladı.

'EN GÜÇLÜ ORTAKLIK SUÇ ORTAKLIĞIDIR'

En güçlü ortaklık suç ortaklığıdır. Çünkü suç ortakları birbirine göbekten bağlıdır. Birbirine mecburdur. O nedenle de kolay kolay konuşmazlar. Ama şimdi bu şahıs konuşuyor. Mafya konuşuyor, hükümet susuyor. İddialar da öyle böyle değil. FETÖ’cü yaftasıyla insanların içeri attırılıp, Bodrum’daki marinalarına çökülmesine, Kolombiya’dan gelen kokainlerden, bir gazetecinin öldürülmesine kadar pek çok korkunç olay dile getiriliyor. Bu itiraflara bakılırsa, Ülke, Kurtlar Vadisi’ne dönmüş.

'CUMHUR İTTİFAKI CÜRÜM İTTİFAKI OLMUŞ'

Bu ülkede CİMER’e başvuru var diye, Belediye Başkanlarımız hakkında derhal inceleme başlatılıyor. Ama bu korkunç itiraflar için tek bir Cumhuriyet Savcısı kılını kıpırdatmıyor. Bu korkunç iddialar, herhangi bir demokratik hukuk devletinde olsa, iktidar harekete geçer, savcılar soruşturma başlatır, gazeteler, televizyonlar günlerce haber yapardı. Ama bunların hiçbiri Türkiye’de olmuyor. Bu da açıkça gösteriyor ki, Cumhur ittifakı sadece AK Parti ve MHP’den oluşmuyor. Mafya da bu ittifakın ortağı ve aparatı… Cumhur İttifakı, Cürüm İttifakı olmuş. Tüm bunlar ortadayken, 'Atama İçişleri Bakanı', utanmadan, sıkılmadan Sayın Genel Başkanımıza hakaret etmeye cüret ediyor. Suç örgütünün başı, Rize’de AK Parti için miting yaparken, makbuldü. Akademisyenlerin kanlarıyla banyo yaparken, yerli ve milliydi. Türk polisi koruma olarak verilirken, muteberdi. İtiraflara başlayınca mı, suç örgütü yöneticisi olduğunu anladınız?

'BU HEYECANINIZ NEDEN?'

Hayırdır beyler? Mafya-Siyaset-Emniyet hattında patlayan kanalizasyon boruları, neden bu kadar panik yarattı? Bu hezeyanınız, bu heyecanınız neden? Bu mafya babasına, 'Nisan ayında ülkede birçok şey değişecek' deyip, kendisine ülkeye dönüş sözü veren devlet yetkilisi kim?

Yolsuzluklarla, yasaklarla, yoksullukla mücadele edeceklerini, bunları bitireceklerini vadederek milletin oyunu alan Erdoğan, millete verdiği sözleri tutmamıştır. Bugün ülkemiz, her zamankinden fazla yolsuzluklara, yasaklara ve yoksulluğa batmıştır. Bu yönetim, yanlış politikalarıyla, içeride ve dışarıda kendine duyulan güveni sıfırlamıştır. Ama yoksulluk, yasaklar ve yolsuzluklar bu ülkenin kaderi değildir. Biliyoruz, 19 yılın sonunda tablo iç karartıcıdır. Ancak umutsuz olmamalıyız. Çünkü biz, büyük bir yıkımın ve yenilginin ardından, emperyalizmi savaş meydanlarında yenen, Yokluklar içindeyken bile ayağa kalkabilen bir milletin fertleriyiz. Çünkü biz, Kurtuluş Savaşı’nın başkomutanı, Cumhuriyeti kuran, Ülkemizi çağdaş medeni âlemin saygın bir üyesi yapan büyük bir önderin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu partiyiz. O büyük önderin dediği gibi; 'Umutsuz durumlar yoktur, Umutsuz insanlar vardır.'

Biz hiçbir zaman umudumuzu yitirmiyoruz. Çünkü ülkemizin avantajlarını ve potansiyelini biliyoruz. Çağdaş bir eğitimle, bilimde, teknolojide, üretimde sıçrama yapacak genç nüfusumuz var. Salgının ardından, kısalacak tedarik zincirleri de düşünüldüğünde, dünyanın kalbindeki coğrafi konumumuz altın değerinde... Ülkemiz 4,5 saatlik uçuş mesafesinde 1,5 milyarlık nüfusa, 58 ülkeye ve 21,5 trilyon dolarlık bir pazara erişme imkânına sahip."