CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kur atışının devam etmesi ve erken seçim olmaması halinde hayata geçirecekleri planları anlatan Özel, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a yönelik olarak, "Devamlı ‘sorun faiz’ diyor, bence sorun faiz değil, bunları öneren başımızdaki vaiz. O gidip de ekonominin başına bilgili, gerçek ekonomistler gelmeden bu sorun çözülmeyecek" dedi.

Sözcü yazarı Ruhat Mengi'ye açıklamalarda bulunan Özel, acil seçim çağrısının seçimden kaçanın seçimi kaybedeceği algısını güçlendirdiğini ifade etti, “Kazanacağını bilen bir iktidar, herkes ‘seçim’ derken neden seçimden kaçsın? Kaybedeceğini biliyor, bu da muhalefet partilerinin özgüvenini artırıyor ve vatandaşın da iktidarın değişmesine olan umudunu artırıyor, sandığa katılımı artıracak mesela. Ama bu kış zor mu geçecek, zor geçecek, o yüzden ‘kara kış paketi açıklayın’ diyoruz. Katarlı yayıncı kuruluş ‘Maçlar oynanmıyor, maçlar tatil oldu, benim paramı affedin’ diyor hemen affediyorlar, 5'li müteahhidin ödemelerini affediyorlar, vergilerini affediyorlar. Affettikleri milyarlarca dolar para. Affettikleri paranın onda birini bile yoksullara, esnafa dağıtmadılar pandemide. Siyaset, öncelik belirleme işidir, önceliği 5'li çete olanlar vatandaşı kara kışta bırakıyor” diye konuştu.

Özel, kur atışının devam etmesi ve erken seçim olmaması halindeki planlarını şöyle anlattı:

Devamlı ‘sorun faiz’ diyor, bence sorun faiz değil, bunları öneren başımızdaki vaiz. O gidip de ekonominin başına bilgili, gerçek ekonomistler gelmeden bu sorun çözülmeyecek. Biz ne yapabiliriz? Bütün dünyada hukuk-ekonomi ilişkisi diye bir gerçek var, hukukun üstünlüğü endeksi yukardaysa ülkelerin milli geliri de yukarda. Türkiye'deki sorun, kimsenin bu ülkede hukuk olduğuna inanmaması. Burada 6 siyasi partinin oluşturduğu yeni ekonomi masası çok önemli, eğer gelecekte “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” diyen herkes, yani Cumhur İttifakı dışındaki herkes ‘Biz geldiğimizde hukukun üstünlüğü olacak, sivil bir anayasa olacak, hakim teminatı olacak, herkes önünü görecek’ derse durum düzelir.

Özel, “Hazine'den kaybolan 128 milyar dolar, yolsuzluklarla yitirilen milyar dolarlar, seçimden sonra gelecek hükümetin ekonomiyi düzeltmesine engel olmayacak mı?” sorusuna da şöyle yanıt verdi:

İktidar değiştikten sonra döviz rezervlerinin yerine konması iyi yönetimle mümkün ama bu 128 milyar doların satılması sürecinde şüpheli işlemler var. Devletin 128 milyar dolar gibi bir para sattığı süreçte eskiden Merkez Bankası şeffaf ihaleler yapıyordu. Kime sattığını söylemese de kaç paradan, ne kadar dolar sattığı biliniyordu, ayrıca da kaydı tutuluyordu. Berat Albayrak zamanında kamu bankalarıyla gizli protokol yaptılar ve bu parayı kamu bankaları üstünden üçüncü kişilere sattılar. Çok kelepir dolarları çok yandaş kişilerin, çok yandaş müteahhitlerin aldığı şüpheleri var.

''Beşli çetenin bütün ihalelerini masaya yatıracağız. Bu paraların tek kuruşunu ödemeyeceğiz, maliyetlerini vereceğiz, makul tacir karı vereceğiz, gitsinler dertlerini Marko Paşa'ya anlatsınlar” diyen Özel, “Uluslararası Tahkim için hukukçu arkadaşlarımız çalışmalarını yapıyorlar ve diyorlar ki ‘Bir ülke dolandırıldıysa, yolsuzluk varsa ülkeyi yönetenlerle o ihaleyi alanlar arasında organik bir bağ ispatlanabilirse o zaman Tahkim o ülkeleri haklı görebilir’, biz bunun mücadelesini vermeye de hazırız. Bundan önce yaptıkları pahalı hastaneleri, tünelleri, köprüleri mutlaka kamulaştıracağız, sadece masraflarını ve karını vereceğiz ama 30 yıl boyunca bunlara para ödemeyi reddediyoruz. Hesaplaştığımız adamlarla helalleşeceğiz diye bir şey yok” dedi.