Türkiye'nin birçok kentinde LED ekranlara "Love Erdoğan" görseli yansıtılırken Diyarbakır Kalesi'ne Kürtçe "Em ji Erdoğan hez dikin" (Biz Erdoğan'ı seviyoruz) yazılı pankartı asılmıştı.

CHP Milletvekili Sera Kadıgil, 'Em ji Erdoğan hez dikin' (Erdoğan'ı seviyoruz) yazılı tabelalarla ilgili "Samimi olsanız KADES (Kadın Acil Destek) Uygulaması'na Kürtçe de eklemeyi akıl ederdiniz" çıkışında bulundu.

Kadıgil, “Gerçekten kadına yönelik şiddetle mücadele etmek istiyor olsaydınız, bu Meclis'in yasamasına bir parça saygı duyardınız, imzaladığımız uluslararası sözleşmeleri tartışmaya açmak yerine nasıl uygulayacağımızı tartışırdınız” dedi. Kadıgil şöyle devam etti:

Mesela, toplumsal cinsiyet eşitliği programlarını üç beş gerici yobaz saldırdı diye liselerin, üniversitelerin müfredatlarından çıkarmaya tenezzül etmezdiniz. Mesela, erkek yargının katil erkeklere mavi boncuk dağıtır gibi dağıttığı haksız tahrik ve iyi hâl indirimlerini kaldırır, bizim sadece 3 tane önergemiz var, tenezzül edip bunları bir görüşürdünüz. Mesela, analar başınızın tacı ya, gerçekten analar sizin başınızın tacı olsaydı eğer, analık ödeneğine göz dikmezdiniz patronların sesini dinleyip, anaların sesini dinlerdiniz. 'Kadınlar iş aradığı için işsizlik artıyor' diyebilen Bakanınızı aynı gün kapının önüne koyardınız arkadaşlar. Çocuk bakımı tek başına kadının sırtında olmasın, ekonomik bir eşitlik olsun istiyor olsaydınız tarikat yurtları açmak yerine ücretsiz ve güvenilir kreşler açardınız arkadaşlar. İş yerlerinde kanuni yükümlülük var ya hani 'Kreşler açılması lazım' diyor, 1-2 müfettiş gönderirdiniz, patronlar 3 kuruş az kazanırdı ama kadınlar güven içinde çocuklarını bırakacak bir yer bulurdu mesela. Köy ilkokullarını kapatmazdınız mesela. 4+4+4 diye bir garabet getirip kız çocuklarını eğitimden hepten uzaklaştırmazdınız mesela. Elektronik kelepçeler var ya, Boğaziçili öğrencilerin bileğine değil de belki Ayşe Tuba Arslan'ın şikâyet ettiği, 23 kez şikâyet etmesine rağmen öldüren o katilin bileğine takardınız mesela.

Cinsiyetçiliğin her zaman sömürü ve ırkçılıkla kol kola yürüdüğünü söyleyen Kadıgil, “Siz gerçekten eksiksiz bir şekilde bu ülkenin tüm kadınları için adalet istiyor olsaydınız altı dil koyduğunuz KADES uygulamasına Kürtçeyi de eklemeyi akıl ederdiniz ve bu ülkede Kürtçenin kullanılabileceği tek yer Sayın Erdoğan'a aşkınızı itiraf ettiğiniz tabelalar olmazdı diye düşünüyorum” dedi.