CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Çalıştayı’nda başkanlık sistemine OHAL sürecinde geçildiğini anımsatarak, “İktidarlar Anayasa’yı araç olarak kullanıp, otoriter sistemler inşa edebiler mi? Bu meşru olur mu, doğru olur mu?” diye sordu. Erkek, bugün yaşanan tarihin en önemli ekonomik ve siyasi krizinin temel sebebinin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altında yaratılan keyfilik ve hukuksuzluğun olduğunu söyledi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Sosyal Demokrasi Derneği’nin Yenimahalle Belediyesi Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde düzenlediği Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Çalıştayı’nda konuştu. Erkek, CHP’nin 37. Olağan Kurultayı’nda Cumhuriyetin İkinci Yüzyılına Çağrı Beyannamesi’ni açıkladığını belirterek, beyannamenin birinci maddesini güçlendirilmiş parlamenter sistem olduğuna dikkat çekti. Erkek, “Bir araya gelmeleri mümkün değil” denilmesine karşın altı partinin bir araya gelerek güçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine çalıştığını ifade etti.

Erkek, “Tek adam rejimleri çatışma, kutuplaştırmadan beslenir. Bizlere düşen görev ülkemizi, Türkiye’yi bu kutuplaşma girdabından çıkarmak. Onun için muhalefetin bir araya gelmesi ve birlikte çalışması değerli. Hükümet sisteminde temelinde uzlaşmış olması değerli” diyerek, bu altı partinin Türkiye’nin yarınını inşa etmek için uzlaştığını söyledi.

Erkek, güçlendirilmiş parlamenter sistemin muhalefeti bir arada tutan önemli bir metin olduğunu kaydederek, “Aslında 28 Şubat’ta sağlam bir temel atıldığını düşünüyoruz. O temelin üzerinde her şey daha sağlıklı daha güzel inşa edilebilir” dedi.

'MEŞRU OLUR MU?'
Erkek, Türkiye’nin OHAL döneminde “darbeye teşebbüsü Allah’ın lütfu olarak gören iktidarın suiistimalci anayasa değişikliği ile referandum yaşadığını” dile getirerek, “İktidarlar Anayasa’yı araç olarak kullanıp, otoriter sistemler inşa edebilirler mi? Bu meşru olur mu, doğru olur mu? OHAL döneminde köklü sistem değişiklikleri, seçimler olur mu? Aslında bunların hiçbiri olmaz, demokratik ülkelerde. Ama OHAL döneminde hem referandum yaşadık hem de Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimini yaşadık. Demokratik hukuk devletinden tarihi bir kopuş gerçekleşti. 150 yıllık parlamenter sistem tecrübemizi, kültürümüzü, siyasi birikimimizi, her türlü eksikliklerine, darbelere, problemlere rağmen önemli bir birikimi OHAL döneminde bir günde çöpe attık” diye konuştu.

'KEYFİ VE HUKUKSUZ'
Erkek, yeni sistem nedeniyle Türkiye’nin temel sorunlarının “ağırlaştığını” belirterek, “Bugün tarihimizin en önemli ekonomik ve siyasi krizini yaşıyorsak bunu en temel sebeplerinden biri Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altında yaratılan, dayatılan keyfilik ve hukuksuzluk. Bizler şimdi yeni bir hükümet sistemi öneriyoruz. Eskiye dönmekten bahsetmiyoruz” dedi.

'ZİHNİYET REFORMUNA İHTİYAÇ VAR'
Erkek, Türkiye’nin yeni bir siyaset kültürüne ihtiyacı olduğunu kaydederek, şunları söyledi:

Bir zihniyet reformuna ihtiyacı var. Bu şekilde devam edemeyiz. Bir şekilde bunu yarının inşasını yaparken, demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü temel alarak, sağlıklı güven veren bir sistem inşa etmek zorundayız. Çünkü sistem her şey ile doğrudan bağlantılı. Ekonomi ve adalet ile de doğrudan bağlantılı. Bugün Merkez Bankası’nın bağımsızlığını nasıl sağlayabilirsiniz sistemle, kuvvetler ayrılığı, demokratik hukuk devletiyle. Her şey sistemle bağlantılı. Onun için Türkiye’nin sağlıklı, güven veren, rasyonelleştirilmiş, sağlıklı bir parlamenter sisteme ihtiyacı var. Bunun için çalışmaya devam ediyoruz. Altı partinin oluşturduğu komisyonlar gerek geçiş süreci gerek parlamenter sistemin yol haritası gerek yazım komisyonu, güçlendirilmiş parlamenter sistem temelinde Anayasa’nın ilgili hükümlerinin yasama, yürütme başlıkları altında yazımı. Siyasi Partiler Kanunu, Seçim Kanunu, Meclis İçtüzüğü gibi, Siyasi Ahlak Yasası gibi. Bunların çalışmaları da sağlıklı şekilde devam ediyor. Ayrıca seçim güvenliği ile ilgili oluşturulan yine altı partinin komisyonu çalışmalarına devam ediyor. Yine altı partinin ekonomik kurmayları bir araya geldi. Onlar da çalışıyorlar. Ne için birlikte çalışıyoruz? Türkiye’nin yarınını inşa etmek için. Bu süreçte hiç kimsenin yarın ben ne olacağım kaygısı olmamalı. Gelecek nesiller için, çocuklarımızın geleceği için demokrasi ve hukukun üstünlüğünü temel alarak çalışmalarımızı sürdürmeliyiz diye düşünüyoruz.