Toplumsal İstanbul

İstanbul Maltepe'de parti yöneticilerinin karıştığı taciz ve tecavüz iddialarıyla ilgili Cumhuriyet’e konuşan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, “CHP olarak kadına karşı her türlü şiddet ve istismara karşı tavrımız çok net. işinin partimizden atılmasıyla ilgili süreç yürütülüyor” dedi. Eski milletvekili Barış Yarkadaş’ı ise işin “şovunu yapmakla” eleştiren Kaftancıoğlu, “Yarkadaş o tweet'i attığında biz sorumluluğumuzu yerine getirmiştik. O şahsın atılmasıyla ilgili süreç zaten çoktan başlamıştı. Barış Yarkadaş’ın ne yazdığıyla ilgilenmiyoruz. O birazcık işin şov kısmıyla ilgileniyor” dedi.

Eski CHP Milletvekili Yarkadaş, cinsel saldırı olayının duyulduğu gün, "CHP Maltepe İlçe Yönetim Kurulu Üyesi U.K'nin karıştığı cinsel saldırı olayına sessiz kalamam. Cezaevine atılan U.K, insanlık dışı bir suç işlemiş ve partimizin değerlerine leke sürmüştür. Derhal partiden atılmalıdır. Mağdurun ifadesi ortadadır" demişti. Bunun üzerine CHP İstanbul ve Maltepe yöneticileri U.K. diye kodlanan Umut Karagöz'le ilgili zaten gerekli işlemlerin başlatıldığını iletmişlerdi.

'KAFTANCIOĞLU ADINA UTANDIM'
Bugün Kaftancıoğlu'nun yaptığı "Barış Yarkadaş birazcık işin şov kısmıyla ilgileniyor" açıklamasının ardından Yarkadaş'tan tepki geldi. "Kaftancıoğlu, bugün bir gazeteye verdiği demeçte, CHP Maltepe İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Umut Karagöz'ün karıştığı cinsel saldırı suçuna yönelik gösterdiğim tepkiyi hiç utanmadan ve sıkılmadan "ŞOV" olarak nitelemiş! Güya ben işin şovundaymışım..." diyen Yarkadaş, "CK'nın sözlerini okurken onun adına utandım" dedi.

"Belli ki CK, kadın mücadelesini de mücadelenin kavramlarını da içselleştiremememiş" diyen Barış Yarkadaş, yaşananları detaylarıyla anlatıp "takdir kadınlarındır" yorumunu yaptı.

Barış Yarkadaş'ın açıklaması şu şekilde:

Canan Kaftancıoğlu, bugün bir gazeteye verdiği demeçte, CHP Maltepe İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Umut Karagöz'ün karıştığı cinsel saldırı suçuna yönelik gösterdiğim tepkiyi hiç utanmadan ve sıkılmadan "ŞOV" olarak nitelemiş! Güya ben işin şovundaymışım...

Ben hayatımda bu denli apolitik bir dile şahit olmadım. Sürekli kadın kimliğini öne çıkararak siyaset yapan CK'nın "cinsel saldırı ile ŞOV"u kavramlarını aynı cümlede kullanması, bu ülkenin kadınları açısından büyük bir talihsizliktir. CK'nın sözlerini okurken onun adına utandım. Yazıklar olsun!

CK, Maltepe'de yaşanan ve hepimizi utandıran bu olayı ne zaman öğrenmiş ve neden kamuoyuna açıklama yapmamıştır? Maltepe Kadın Kolları ve Gençlik Kolları, olayın üstünden 3 gün geçmesine rağmen, CHP İstanbul İl Başkanlığı'nın tepkisiz kalması üzerine PAZAR günü ilçe binasına gelerek Maltepe Meydanı'nda bir açıklama yapmak istediklerini belirtmiş, bu utanca ortak olmayacaklarını söylemiştir. Maltepe İlçe Başkanı ise "Canan Hanımdan haber bekliyoruz. Açıklama yapılmasını istemiyor" diyerek basına duyuruyu engellemiştir. Bu yüzden binada tartışma çıkmıştır. Benim tüm bunlardan PAZAR günü akşam saatlerinde haberim oldu. Kadın Kolları Üyesi bir partilimiz aradı ve yaşananları anlattı. Bunun üzerine, "Buna sessiz kalmamalıyız" dedim. Ardından da "Peki benim konunun üstüne gidebilmem için bir belge var mı? Mağdurun beyanı tutanak vs gerek... Bu olmadan ne söylesek sıkıntı olur" dedim. Kadın Kolları Üyesi arkadaşımız "Biraz sonra tüm gazetecilere yollayacağız" cevabını verdi. Yaklaşık 3 dakika sonra da mağdurun ifadesinin yazılı olduğu tutanağı gönderdi. Tutanağı okuduğumda mideme bir yumruğun oturduğunu hissettim. Ne diyeceğimi bilemedim. Bu ahlaksızlık karşısında elimden gelebilecek tek şeyin twit atarak konunun üstüne gitmek olduğunu düşündüm. Ve tek bir twit atarak konuyu duyurdum. En azından sesleri bastırılan Kadın ve Gençlik Kollarımız ile mağdurun sesi olurum diye düşündüm. Ve öyle de oldu sanırım. Ört bas edilmeye çalışılan rezaletin ardından Maltepe İlçe Başkanlığı'ndan bir kadın yöneticimiz arayarak "Barış Bey, biz suça ilişkin dosyayı Cuma akşamı hazırladık ve failin partiden atılması için İl Başkanlığı'na gönderdik artık dosya onlarda" dedi. Dikkat edin, bu konuşma olaydan 3 gün sonra gerçekleşiyor. İlçe yöneticimize sordum: "Peki, partiden atıldı mı?" diye sordum. "Onu bilmiyorum" yanıtını verdi. Çünkü atılmış olsaydı, üyelikten düşümü için kağıt gelmesi gerekirdi. Bu konuşmanın üzerinden yaklaşık 15 dakika geçti. CHP İstanbul İl Sekreterliği'nden aradığını söyleyen bir arkadaşımız, "Vekilim, failin dosyası bizde. İl Disiplin Kurulumuz dosyada gereğini yapacak" dedi. Demek ki; pazar gecesine kadar hala bir işlem yapılmamıştı. Ne zaman ki twit atıp konuyu duyurduysam "atılma" işlemi o zaman aklına geldi CK'nın... Çünkü bu konuşmadan 10 dakika sonra CHP İstanbul Kadın Kolları Başkanı Yeşim Ağırman aradı ve "Vekilim şahıs partiden atıldı" dedi. Madem atıldı; bunun belgesi nerede? İl Disiplin Kurulu ne zaman toplandı?

Hatta kurula da gerek yok! İl Disiplin Kurulu tek başına da bu kararı verecek yetkiye sahiptir! En azından İl Disiplin Kurulu Başkanı bu işlemi yapar ve kamuoyuna duyururdu. Ancak belli ki başka bir yöntem işlenmiş ve CK, konunun duyulmaması için gayret sarf etmiş. Çok yazık!

CK, bir cinsel saldırıya gösterdiğim insani tepkiyi "şov" olarak görüyorsa, cinsel saldırılara karşı düzenlenen toplantı ve basın açıklamalarına neden katılıyor? CK'nın mantığından gidersek, "Mahkeme faili tutukladıysa gereği yapılmış" demektir. O halde tepkiye ne gerek var?

O halde CK bu toplantılara neden katılıyor? Ve o alçaklığa ses çıkaranları da ŞOVMEN olarak mı görüyor? Belli ki CK, kadın mücadelesini de mücadelenin kavramlarını da içselleştiremememiş... Söylemleri de basit bir ezberin ötesine geçememiş. Bunun takdiri kadınlarındır!