Birgün gazetesi yazarı Turan Eser, mahkeme kararları doğrultusunda cemevlerine ibadethane statüsünün verilmesi için İBB meclisine getirilen önergenin AKP-MHP oylarıyla reddedilmesinin ardında, köşesine ‘cemevi gerçeği-I’ başlığıyla BirGün’de bir yazı kaleme aldı.

Eser'in yazısının ilgili kısmı şu şekilde:

“CEMEVLERİ CAMİNİN, KİLİSENİN, SİNAGOGUN ALTERNATİFİ DEĞİL”
“Madem yerel yönetimlerde, cemevinin hukuki tanınması gerçeğini tartışıyoruz, o zaman biz de gerçeğin kendisini, biraz arka planı ile birlikte konuşalım” diyen Eser, şunları yazdı:

“Alevilerin ibadet yeri olan Cemevi, Danimarka, Almanya, Britanya, İsveç, İsviçre ve Avusturya’da resmi olarak tanındı. Çünkü hukukun evrensel kuralı bu tanınmayı sağlıyordu. Tuhaf olan ise, Türkiye bu evrensel hukuk normlarına uymak bir tarafa, Alevilerin en temel hukuksal haklarını, mezhepçi ve inkara dayalı tarihsel reflekslerini koruyarak yok sayıyor. Aleviler kendilerine yönelik süregelen ayrımcılık uygulamalarının son bulması, Cemevlerinin tanınması için, AKP hükümeti üzerinden devlete başvurdu. Ayrıca “Cemevinin İnanç Merkezi” olarak tanınmasına katkı için, TBMM içi ve dışındaki tüm siyasi partilere, sendikalara, meslek örgütlerine, demokratik kitle örgütlerine ve gazetelere ziyaretler yapılarak, cemevi gerçeği ve Alevi Hak ve Talepleri üzerine hazırlanan dosya sunuldu. Toplumsal barış, laik ve demokratik bir Türkiye için, Alevilerin eşit haklar talebine destek istendi. Fakat AKP iktidarı, Alevilerin inanç merkezi olan cemevi gerçeğini kabul etmemekte ısrar etmeye devam ettiler. Hatta daha ileri giderek, Alevileri rencide eden açıklamalar yaptılar. AKP hükümetinin bir çok milletvekili, Bakanı ve hatta Başbakanı; “Cemevi caminin karşısına konulamaz!”,“Cemevi cümbüş evidir” ya da “Cemevleri terör yuvası” denilerek ötekileştirildi ve ayrımcılığa maruz bırakıldı. Oysa cemevi, caminin, kilisenin, sinagogun alternatifi olmadığı gibi terör yuvası ya da “cümbüş evi” değildir.

“ALEVİLER EŞİT HAKLAR MÜCADELESİNİ SÜRDÜRECEK”
Eser, “Cemevlerine dair ilk ve son söz hakkı Alevilere aittir” diyerek devam ettiği yazısında, son olarak “Cemevlerini tanımayan, AKP hükümeti ve Diyanet İşleri Başkanlığı, bu yaklaşımlarıyla, inanç özgürlüğünü ve laiklik ilkesini ihlal ederek, milyonlarca Aleviyi yok saymıştır. Fakat, Cemevlerini Alevilerin inanç merkezi olarak tanınmasını, yasal ve kurumsal güvenceye kavuşturulması, laiklik, demokrasi ve inanç özgürlüğünün olmazsa olmaz koşulu olarak gören Alevi hareketi, AKP iktidarının bu kararına karşı eşit haklar mücadelesine devam ettiler” dedi.