Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ukrayna limanlarında bekleyen tahıl yüklü gemiler için Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Karadeniz’de oluşturulması planlanan tahıl koridoruna ilişkin, “Önümüzdeki süreçte Rusya’dan da olumlu cevap gelirse dörtlü toplantıyı İstanbul’da gerçekleştireceğiz. Buradan bir anlaşma çıkarsa bu işlerin denetimini yapmak için İstanbul’da bir merkez kurulması planlanıyor, BM planına göre” dedi.

Mevlüt Çavuşoğlu, İrlanda Dışişleri ve Savunma Bakanı Simon Coveney ile Norveç Dışişleri Bakanı Anniken Huitfeldt ile bugün Ankara’da bir araya geldi. Üç bakan, görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Çavuşoğlu, İsveç ile Finladiya’nın üyelik için NATO’ya yaptıkları başvuru ve Karadeniz’de oluşturulması planlanan tahıl koridoruna ilişkin şunları söyledi:

'BİZ ONLARIN NEDEN NATO ÜYESİ OLMAK İSTEDİKLERİNİ ANLIYORUZ'

Yaptırımlar ile bu iş çözülmez, endişelerimizin karşılanması lazım. Biz, onların neden NATO üyesi olmak istediklerini anlıyoruz. Endişeleri var, meşru endişelerdir. Birbirimizi iyi anlayıp birbirimize destek olmak lazım. Çünkü NATO güvenlik teşkilatı, problemlerden bir tanesi de bu iki ülkenin savunma sanayi ihracatı konusunda kısıtlamalar getirmesi. Bunların da kaldırılması lazım, bizim de beklentimiz bu. Diğer taraftan tabii Türkiye çok önemli sorumluluklar üstleniyor, komşu ülke olarak. Türkiye’de 3,7 milyon civarında Suriyeli mülteci halen var. 500 bin civarında dönenler var. Gönüllü dönüşler için çalışıyoruz. Yine İdlib’de 100 bin sığınma evi yapıyoruz, hayat standartlarını yükseltmemiz lazım. Bunları yaparken bir taraftan yalnız kalıyoruz bir taraftan da PKK/YPG terör örgütü oradaki insanlara saldırıyor, dönen insanları engelliyor. İnsani yardımın önünde engel. Askerlerimize saldırıyor. ABD ve Rusya, bu bölgedeki teröristleri temizleyeceğine dair söz vermişti, anlaşmıştık ama yerine getiremediler. Elbette Türkiye’ye yönelik ve sahadaki çalışmalara yönelik terör tehdidine karşı, bu DAEŞ ya da PKK olabilir, fark etmez gerekli tedbirleri almamız lazım.

'DÖRTLÜ BİR TOPLANTI OLURSA TÜM KONULAR BURADA ELE ALINACAK'

Bir BM planı var ve biz bunu destekliyoruz. BM planının uygulanabilir bir plan olduğunu görüyoruz. Ayrıca yapılacak çalışmanın meşruiyeti bakımından da BM çatısı altında bunu yapmamızda fayda var. Lavrov’a, Ankara’da yaptığımız görüşmede bunları izah ettim. İkili düzeyde ya da tek taraflı bir çalışmanın olmaması gerektiğini söyledim. Diğer taraftan Rusya’dan şimdi cevaplar bekliyoruz, askerlerimiz arasında teknik görüşmeler de devam ediyor. Dörtlü bir toplantı olursa kurulacak mekanizma, bunun işleyişi, denetimi dahil tüm konular burada ele alınacak detaylı bir şekilde. Burada BM ve yanı sıra Rusya ve Ukrayna da olacak. Dolayısıyla herkesin endişelerinin giderilmesi lazım, mekanizmanın da bunu temin etmesi gerekiyor. Rusya diyor ki ‘Ukrayna’ya gidecek gemiler silah taşımasın’, tabii Ukrayna da burada oluşacak koridorlar karşısında ‘Rusya burayı suiistimal edip bizim limanlarımıza saldırmasın’ diyor. Dolaysıyla bu meşru bir endişe, bunların giderilmesi lazım. Herkesin bunun sorunsuz bir şekilde işlediğinden emin olması lazım. O nedenle şimdi mayınlardan temizlemek yerine güvenli hatlar, denetlenecek güvenli bölgeyi hızlı bir şekilde yapmak lazım.

'BİR ANLAŞMA ÇIKARSA İSTANBUL’DA BİR MERKEZ KURULMASI PLANLANIYOR'

Önümüzdeki süreçte, Rusya’dan da olumlu cevap gelirse dörtlü toplantıyı İstanbul’da gerçekleştireceğiz. Buradan bir anlaşma çıkarsa bu işlerin denetimini yapmak için İstanbul’da bir merkez kurulması planlanıyor, BM planına göre. Bu denetimler dronelar ile yapılabilir, İHA ile yapılabilir. Yeter ki bu mekanizma iyi bir şekilde işlesin ve hem Ukrayna’nın hem Rusya’nın ihraç edeceği tahıllar ihtiyaç duyan ülkelere ulaştırılsın. Rusya’nın tahılına da ihtiyaç var, çünkü dünyada tahıl üretiminin üçte birini bu ülkeler yapıyor. Şu anda 40’a yakın ülke, ithalatın yüzde 50’sinden fazlasını bu iki ülke ile yapıyor. Bazı ülkeler yüzde 100’ü bu iki ülkeden alıyor. Mısır gibi ülkeler, yüzde 85 oranında bu ülkeden alıyor. Rusya’nın da beklentisi; sigorta, taşımacılık, lojistik ve banka ödemeleri gibi beklentileri var. Bunun iki ülkenin de kabul edebileceği ve herkesin yararına çözülmesi gerekiyor. Biz de bu konuda çabaları sürdüreceğiz.”