Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay, büyükelçi krizine ilişkin iddialar içeren bir köşe yazısı kaleme aldı.

Balbay, Erdoğan'ın "istenmeyen kişi" talimatı sonrası Çavuşoğlu'nun Akar'ı aradığını, "bütün ağırlığını koymalısın" dediğini öne sürdü.

Balbay, aynı yazıda, Erdoğan'ın bari birkaç ismi gönderelim dediğini, sonunda ikna edildiğini iddia etti.

Balbay, Akar'a ilişkin Ankara kulislerinde “Şeytanla yarışa girse kazanır!” denildiğini de sözlerine ekledi.

Yazıdan bir bölüm şöyle:

Başkentteki dumanlı havadan görülebilenler şunlar:

- Erdoğan, 10 büyükelçinin istenmeyen adam ilan edilmesi emrini verdikten sonra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, soluğu Saray’da almak üzere yola çıktı ama görüşme gerçekleşmedi.

- Çavuşoğlu, bunun üzerine Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ı arayıp “Bütün ağırlığını koymalısın” diye özetlenebilecek bir istemde bulundu.

- Akar, Saray’la görüştü. Durumun Türkiye lehine olmayacağını anlattı.

- Numan Kurtulmuş da bu yönde görüş belirtti.

- Ancak Saray’ın bazı daimileri kararın doğru olduğu yönünde işleme yaptılar.

- Erdoğan, görüştüğü kişilere göre yumuşadı-sertleşti. Bir ara, “Hiç değilse 3-5 tanesini gönderelim” dedi. Bunun bir anlamı olmayacağı görüşü ağır bastı.

Yukarıda aktardıklarımız kulislerden sızanlar.

Bunlar yaşanırken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da “En başa beni yazın”dercesine Hakkâri dolaylarından “dış güçlere” verip veriştiriyordu.

Akar ve Soylu’nun, “Erdoğan sonrası” diye başlayan cümlelerde adı geçtiği Türkiye’den önce yurtdışında yazılıp söyleniyor.

Akar’ın önümüzdeki dönem nasıl bir yol izleyeceğine ilişkin şimdiden öngörülerde bulunmak zor. Akar ile ilgili başkent kulislerinde kullanılan şu cümleyi paylaşmakla yetinelim:

“Şeytanla yarışa girse kazanır!”

Biz Akar’ı yakından tanımıyoruz. Ancak tanıyanların kurduğu cümle böyle. ABD ile en gerilimli günlerde Akar’ın hem dostluktan ve müttefiklikten hem de şerefli NATO üyeliğinden söz etmesi şeytanın aklına gelmeyecek soruları akla getiriyor!