Burhan Şeşen: 12 Eylül'de bile böyle baskı yoktu ama avuçlarını yalarlar

Müzik Yorumcuları Meslek Birliği Başkanı Burhan Şeşen, konser iptallerine ilişkin “12 Eylül zamanlarını da görmüş bir kişi olarak ben böyle bir baskı dönemi olduğunu görmedim. Bu yasakların devamında bizim repertuarımıza da karışmaya başlayacaklar gibi duruyor”  diye konuştu.

Burhan Şeşen, tartışılan konser iptallerini ve AKP'nin yaşam tarzına müdahalesini, Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na değerlendirdi. Şeşen, değerlendirmesinde “12 Eylül zamanlarını da görmüş bir kişi olarak ben böyle bir baskı dönemi olduğunu görmedim. Bu yasakların devamında bizim repertuarımıza da karışmaya başlayacaklar gibi duruyor” ifadelerini kullandı.

"Bu yasakların devamında bizim repertuarımıza karışmaya başlayacaklar gibi duruyor ama avuçlarını yalarlar" diyen Şeşen, şunları söyledi:

Melek Mosso’yu orada 10 binler dinleyecekti ama müzik dinleme istekleri kısıtlandı. Dinin en önemli özelliği hoşgörüdür, burada hoşgörü var mı? Sadece benim dediğim olacak, benim istediğim gelip söyleyecek. Melik Mosso’yu seven insanlar yok mu? Demokrasi karşı fikirlere hoşgörüyle bakmaktan oluşur. Bu kişilerin kafasında bir düzen var ve o düzen maalesef acımasız ve sert bir düzen. Hoşgörülüyle en ufak bir alakaları yok. Dinleyicilere karşı da yapılan bir haksızlıktır. Kamuoyunun bize vereceği destek çok önemli, müzikseverler de mağdur. Böyle olursa kimse organizasyonlara bilet almayacak. Hiçbir organizatör konser yapmayacak. Benim yarın Datça’da konserim var ama bilmiyorum acaba olacak mı olmayacak mı?

Burhan Şeşen, konuşmasının devamında şunları söyledi:

’ODTÜ’de program iptal edildi. Rektör, ‘şehitler var’ demiş. Herkes işini yaparken bunun bir tek sorumlusu biz miyiz? Biz hangi konumda hangi repertuarı seçeceğimizi bilen insanlarız. Bu ülkenin acılı günlerinde dile getirdiğimiz şarkılarımız yok mu? Genel bir yas olur ve biz ağzımızı açmayız. ODTÜ’nün iki kilometre yakınlarında bir başka üniversitede etkinlikler devam etti. ODTÜ, etkinliğini kendileri organize etmişti. Organize etme yetkisini onlara veriyorsunuz ama bir başkası iptal ediyor o zaman iptal yetkisini de öğrencilere vermeliydiniz. Siyasilerde de bizde de mikrofon var ama bizim sesimiz çok çıkıyor. Ahlaktan bahseden insanlar Ensar Vakfı’nda yapılanlara ses çıkardılar mı? Ahlak bir tek Melek Mosso’da mı hayata geçiyor? Hukuksuzluklara, adaletsizliklere ses çıkardılar mı ki ahlaktan bahsediyorlar. Bunları sorgulamak lazım.