Boğaziçi Üniversitesi'ne AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından kayyum rektör olarak atanan Melih Bulu'ya karşı Kadıköy’de yapılan eylemde öğrencilere destek verdikleri için tutuklanan Anıl Akyüz ve Şilan Delipalta’nın da aralarında olduğu 23 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması bugün görülecek.

Saat 09.30'da başlaması planlanan ve İstanbul Anadolu 38. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek olan duruşma saat 10.45 itibarıyla başladı. Basının ve izleyicilerin alınmadığı duruşmaya, tutuklu öğrenciler Şilan Delipalta ve Anıl Akyüz getirildi. Milletvekillerinin duruşma salonuna alınmak istenmemesi üzerine arbede yaşandı fakat vekiller güvenlikleri yararak duruşmaya girdiler.

Duruşmayı takip edenler arasında Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, TİP Genel Başkan Yardımcısı Barış Atay, CHP'li Milletvekilleri Sera Kadıgil, Sezgin Tanrıkulu, Ali Şeker, HDP Milletvekili Hüda Kaya ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen bulunuyor.

İDDİANAMEDE NE VAR?
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Anıl Akyüz ve Şilan Delipalta’nın da aralarında olduğu 23 kişinin 2911 sayılı yasaya ve kolluk kuvvetlerine mukavemet ettikleri iddiasıyla cezalandırılmaları istemiyle iddianame hazırladı.

Şilan Delipalta, Ezgi Ertürk ve Mehmet Şimşek'in 3,5 yıldan 10 yıla kadar, diğer 20 kişinin ise 1 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

'ONLARI ÖZGÜRLÜĞÜNE KAVUŞTURACAĞIZ'
İleri'de yer alan habere göre; Adalet İçin Hukukçular'ın sosyal medya hesabından duruşma öncesi yapılan paylaşımda tüm avukatlar adliye önüne davet edildi.

Açıklamada "Kayyum rektöre hayır eylemlerinde tutuklanan Anıl ve Şilan'ın da aralarında olduğu 23 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşmasına tüm meslektaşlarımızı davet ediyoruz" denildi.

AKYÜZ: KEYFİ VE SİYASİ ŞEKİLDE TUTUKLANDIM
Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi'nin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda tutuklu Boğaziçili Anıl Akyüz'ün savunmasına yer verildi. 

ÇHD'nin aktardığına göre; Anıl Akyüz savunmasında, “Öğrenciler tarafından sosyal medya bir miting çağrısı yapıldı. Ben de mitinge katılmak istedim. Ortada herhangi bir yürüyüş yokken kolluk tarafından önümüz kesildi. İhtar olmadan polis bize saldırdı. Polis kafamı kaldırıma vurarak beni gözaltına aldı. Hiç bir suç unsuru yoktu elimde, üzerimde. İki aydır tutukluyum. Keyfi ve siyasi şekilde tutuklandım. Tahliyemi talep ediyorum" ifadelerine yer verdi.

'ÇIPLAK ARAMAYA MARUZ KALDIM'
Ev hapsindeki öğrenci Aslı Altınok savunmasında, “Mustafa Varank yerli ve milli elektronik kelepçeyi ürettiğimizi ve 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren kadına şiddet faillerini karşı kullanılacağını söylemişti. Ama 2021'in başından beri 100'den fazla elektronik kelepçe uygulaması oldu ve bunlar bize gösterdi ki, dertleri şiddet faillerini değil muhalifleri durdurmak. Ben 3 gün gözaltında tutuldum, çıplak arama dayatmasına maruz kaldım ve sadece polis önünde ifade verdim. Beni kararı imzalatmak için bile adliye koridorlarına getirmediler, biz nezaretteyken hakkımızda ev hapsi kararı verildi" dedi.

Bir diğer ev hapsindeki Baran Doğan ise savunmasında "İşkenceye maruz kaldık, maskelerimiz yırtılmış, havasız bir şekilde otobüste bekletildik. Karakolda bizi beklettikleri yerde insan dışkısı vardı" ifadelerini kullandı.

'BİZ BURAYA ZORLA GETİRİLDİK'
Hakkında verilen ev hapsi kararına karşı kelepçe taktırmaya reddeden Dr. Çağdaş Balcı beyanında, “Salona ilk geldigimizde bize hoş geldiniz, dediniz. Burada bir misafirlik hali yok, biz buraya zorla getirildik. Olay anından şu ana kadar hiçbir aşamada hoş gelmedik, hoş bulmadık. Eylem tüm STK’ların çağrısıydı. Meşruiyeti kimin çağırdığından gelmiyor. "Kayyumlara karşıyız" şiarı yeterince meşrudur. Eyleme katıldığım anda gözümün önünde 60 yaş üzeri bir insanı polis darp etti. Bir doktor olarak müdahale ettim ve darp edilerek gözaltına alındım. “Ev hapsi adli kontrolünü de bir sosyalist olarak kabul etmedim. Yasaklama kararının bir önemi yok, meşruluk izinli olup olmamasına bağlı değildir. Yasaklama kararını da bir doktor olarak komik buluyorum. Akp kongrelerinin lebalep dolu olduğunu biliyoruz" dedi.