Gençlere “Karamsarlığa kapılma hakkınız yok” diyen Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Bayramı’na dair şunları söyledi:

“(Cumhuriyeti kuranlar) hangi koşullarda kurduklarını gayet iyi biliyordu. Bazıları savaş meydanlarından geldi, Anadolu’nun her tarafından geldiler.

“Hayatın her alanında sorunlar var biliyorum ama biz CHP’lilerin temel görevi sorunları aşma görevidir. İnançla, bilgi ve birikimle Türkiye’nin aşılmayacak hiçbir sorunu yoktur. Bu ülkenin en büyük güvencesi CHP’dir.

“Cumhuriyetin kuruluşun ikinci yüzyılında hep beraber, inancı, kimliği, yaşam tarzı ne olursa olsun, tüm halkın katılımıyla cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağız. Bu bizim namus borcumuzdur.

"Bizim çocuklarımız daha görkemli bir cumhuriyeti ve demokrasiyi yaşayacaklar.”

Konuşmasının ardından gazeteciler Kılıçdaroğlu’na sorular yöneltti.

Kılıçdaroğlu, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Eşimle değil benimle konuşsun” sözüne şöyle yanıt verdi:

“Bir ülkede yüzlerce çocuk yatağa aç giriyorsa, çocuğuna pantolon alamadığı için intihar eden bir baba varsa, Kübra bebek açlıktan ölmüşse ve siz kalkıp Fransız mallarını boykot edin diye bir çağrı yapıyorsanız topluma örnek olacak kişiler sizlersiniz.

Yaşamıyla da topluma örnek olması gereken devlet yöneticilerinin yoksulluğun bu kadar yaygın olduğu bir dönemde 50 bin dolarlık çantayla gezmesini doğru bulmuyorum.

Ben bir kişiyi hedef almış değilim. Bir boykot çağrısı yapıyorsanız önce boykotu siz yapacaksınız.

Ben saraylarda krallar gibi yaşayacağım, vatandaş perişan olacak… Ben bunu dile getirdiğimde de ‘Eşimle değil benimle konuş’ diyor.

Ben hazırım, çıkarım senin televizyonuna, A Haber var, gel bir de bana meydan oku yüreğin varsa, cesaretin varsa.

Erdoğan sinirlerine hakim olan birisi değil. Hiçbir Osmanlı padişahının bu kadar sarayı olmadı.

Bir saraya kapansın, A Haber’i izlesin, kendi dünyasını kendi yaşasın. Türkiye’nin gerçeklerinden koptular, hangi koşullarda olduğunu bilmiyorlar. Dolar aldı başını gidiyor.

Ben o konuşmamda işsizlikten, esnafın durumundan bahsettim, onun kafasında 50 bin dolarlık çanta kalmış.

Devleti yönetenler ve aileleri örnek olmak zorundadır, ülkede çocuklar açlıktan ölürken 50 bin dolarlık çanta taşıyorsanız ben buna isyan ederim.

Bu vatandaşın Fransız malını alacak parası var mı, hiç düşündün mü sen?

Saray sosyetesi diye bir sınıf çıktı ortaya.

Askıda ekmek kampanyasını kim başlattı? Devlet Bahçeli başlattı. Neden başlattı? Evine ekmek götüremeyenler var. Yemek için çöp konteynerini karıştırdığı on binler var.

Saray sana söylüyorum: On binlerce kişi sarayın artıklarıyla doymaya çalışıyor.

21. yüzyılın Türkiye’si… Adamın dünyadan haberi yok."