HDP'li Sezai Temelli’nin CHP lideri Kılıçdaroğlu’na "Çözümün adresi ve asıl muhatabı İmralı'dır" yanıtına Bekir Ağırdır'dan eleştiri geldi. 

KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, HDP'li Sezai Temelli'nin 'muhatap İmralı' çıkışına tepki gösterdi. 

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Kürt sorunu çözmek için meşru bir organa ihtiyacımız var. HDP'yi meşru organ olarak görebiliriz" sözlerine HDP'li Sezai Temelli, Twitter'dan yanıt vermiş ve "Kürt sorununun çözümünün yegane muhatabı HDP değil ama bu sorunun çözümü adına bugün demokratik siyaseti var eden ve kolaylaştıran başlıca aktör HDP'dir. Ama asla unutulmaması gereken şey demokratik çözümün adresi ve asıl muhatabı İmralı'dır. Süreci tıkayan, toplumsallaştırmayan ve masayı deviren AKP çözümsüzlükten medet umarken bu anlayışın çıkmaz sokak olduğu artık görülmelidir." demişti. Temelli, bu çıkışıyla eleştirilere sebep oldu.

KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır da Temelli'yi eleştirenler arasındaydı. Ağırdır, "toplumsal uzlaşma sağlanmadan, daha çoğulcu ve şeffaf bir süreç yürütülmeden bir gecede parlamentoda yasalar değişse bile bu sorunun çözülmeyeceğini" belirtti. Ağırdır, Kürtlerin kimlik talebi ve Türklerin güvenlik endişesinin karşılıklı olarak anlaşılması gerektiğini savundu. 

Ağırdır, Kürt sorununun bugün geldiği noktada Kürt meselesi olmaktan giderek çıktığını ifade ederek "Türkiye'nin demokratikleşmesi, devletin denge-denetleme mekanizmasının, yerel yönetimlerin yeniden inşa edilmesi gereken bir süreçte artık Kürtlerden ibaret ya da sadece Kürtlere dair bir konuyu konuşmuyoruz." dedi.

"SORUNUN İKİ KATMANI VAR" 

Ağırdır, bu sorunun iki katmanı olduğunu belirterek şöyle devam etti: 

"Bir yandan bu mesele özü itibariyle Kürtler ile devlet arasındayken, devletin nizamı, hukuku, kuralları arasında olan bir gerilim iken, bir katmanı daha var, toplumun kendi iç meselesi haline de dönmüş durumda. Gerilim yalnız Kürtlerle devlet arasında değil, artık Kürtlerle Türkler arasında da..."

"ELBETTE MUHATAP SİYASİ AKTÖRLER; KUSURA BAKMASIN SEZAİ TEMELLİ!"

Ağırdır, siyasi uzlaşmaya vurgu yaparak, Temelli'yi eleştirdi:

"Meşru aktörlerin siyaset olmasının dışında hiçbir yolu yoktur, kusura bakmasın Sezai Temelli. Yani her şeyden önce devlette, bu nizamda, bu meseleye dair neyi değiştireceksek siyasi uzlaşmalar üreterek çözebiliriz. Ama toplumsal kısmını çözmek için bugün geldiğimiz noktada HDP ile AKP'nin ya da iktidarın ya da CHP'nin uzlaşması yetmez. Toplumda da yeni bir biz duygusu, ortak yaşam iradesi üretmek diye bir meselemiz var. Bunca yaşanan ölümlerden sonra, en azından bir zihni meselemiz var. Bütün bunlar toplumsal bellekte bir tortu bırakıyor. Ama bir taraftan araştırmalarımız gösteriyor ki toplum bu konularda belli bir mesafe alıyor. Tıpkı türban meselesindeki gibi. Ama hala belli kesimlerde dirençler var."

UZLAŞMA- ÇOĞULCU VE ŞAFFAF SÜREÇ

Ağırdır, "uzlaşma, çoğulculuk ve şeffaf süre." vurgusu yaparak sürece 'sivil toplum kuruluşları ve akademisyenler gibi aktörlerin de yeniden dahil edilmesi' gerektiğini ve daha çoğulcu ve şeffaf bir süreç yürütülmesi gerektiğini savundu.

Ağırdır, "toplumsal mutabakat sağlanmadan bir gecede parlamentoda yasaları değiştirsek bile bu sorunu çözdük diyemeyiz" dedi.

"AÇIKLAMAYI TALİHSİZ BULUYORUM"

Ağırdır, sözlerine şu şekilde devam etti:

"Sezai Temelli'nin yaptığı bu açıklamayı talihsiz buluyorum. Çünkü karşımızdaki toplumsal katmana dair problemin belli bir eşiği var. Türkler de Kürtler de birbirinin meramını anlama konusunda eksiklik yaşıyorlar her şeyden önce. Kürt kimliğinin içinde kaçınılmaz olarak ve elbette haklı olarak kimlik talebi var. Aynı zamanda Türklerin kimliğinin içinde de 100 yıldır yaşanıp gelenlerden dolayı ve yalnızca Kürt meselesinden dolayı olmayan Cumhuriyet'in kuruluşu, Balkanlar Savaşı gibi... detaya girmeye bile gerek yok; hak versek de vermesek de, güvenlik arayışı var. İki tarafın siyasetçilerinin konuşacağı, müzakere edeceği konular ayrı; vatandaşın zihni dünyasında bu iki ihtiyacın unsurunun uzlaşma alanını açmadan bu iki sorunu çözemiyoruz bir türlü."

'İMA ETTİĞİ BİR ŞEY OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM'

"Temelli'nin eş başkanları beklemeden bu açıklamayı yapmasıyla ima ettiği bir şey olduğunu düşünüyorum ben. Aktörleri bilmem, içeride kim kimi temsil eder o da benim meselem değil, ama Sezai Temelli'nin yetkililerin açıklamasını beklemeden bu açıklamayı yapması içerideki tartışmanın bir kanadının sözcüsü olarak bunu yapıyor diye anlıyorum ve de doğru bulmuyorum."