AKP hükümetinin sınırları açmasının ardından İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, Yönetim Kurulu Üyeleri, Göç ve İltica Komisyonu Üyeleri ile İnsan Hakları Merkezi Üyeleri'nden oluşan bir heyet, yaşanan sığınmacı krizini yerinde incelemek için Çeşme'ye gitti.

Avukat Özkan Yücel, sahillerin henüz boş olduğunu gözlemlediklerini söyledi. Yücel, “Ege’deki geçiş noktalarının en önemlilerinden biri burası. Bu nedenle yerinde görelim, sığınmacılara ilişkin durum nedir, ihtiyaçları varsa bu ihtiyaçlar nasıl giderilir, can güvenlikleri ve diğer insani ihtiyaçlarının karşılanması için neler yapılabilir, bunları değerlendirmek için Çeşme'ye geldik. Mültecilerden arta kalmış konserve kutularını ve can yeleklerinin boş paketlerini gördük. Konakladıkları söylenen birkaç yeri dolaştık, insani koşullar değil hiçbiri" dedi. 

'SAYININ ARTMASINDAN ENDİŞE EDİYORUZ'
İzmir Barosu’nun İnsan Hakları ile Göç ve İlticadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi avukat Ali Deman Güler de, “Son 24 saatte 11 teknenin yola çıktığı söyleniyor. Deniz bugün çok uygun olmadığı için bu sayının azaldığı bize ifade edildi. Önümüzdeki günlerde deniz durulduğunda sayının artmasından endişe ediyoruz. Sadece Çeşme’de değil, Dikili, Kuşadası ve diğer ilçelerde de bir hareketlilik var" dedi.

Güler, İzmir Barosu olarak Yunanistan’daki meslektaşlarıyla irtibat halinde olduklarını ve önümüzdeki günlerde de durumu değerlendirmek üzere bir araya geleceklerini de belirtti.

'GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI SUÇ, YARGILANABİLİRLER'
Yunanistan’da ırkçı bir dalganın da hızla yayıldığını söyleyen Güler, “Mültecilik sınırları aşan bir mesele. Ortak bir eylemlilik içinde cevap vermek gerekiyor. Avukatlar olarak bunun da arayışındayız” dedi. Her ne kadar Cumhurbaşkanlığı makamından yapılan bir açıklama olsa da Türk Ceza Kanunu’nun açık bir şekilde sığınmacı kaçakçılığını suç olarak nitelediğini söyleyen Güler, kişilerin mevcut konjonktürün yeniden değişmesi halinde bu suçtan yargılanmalarının mümkün olabileceğini söyledi.