Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu'nun avukatı Hüseyin Ersöz, Terkoğlu ve Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan'ın devlet içindeki çeteleşmeyi yazdıkları bir kitap çıkarmak üzere olduklarını ve bu nedenle tutuklandıklarını söyledi. Kitabın isminin Mahrem-2 olduğunu belirten Ersöz, "Son düzeltmeler yapılıyordu. Bir hafta daha olsaydı yayınlanacaktı. Kitap hazırlanırken kitaptaki bütün muhataplar aranıp cevap hakkı soruluyordu. Dolayısıyla birçok kişinin kitaptan haberi vardı. Bir gerekçe üretilmesi gerekiyordu. Bu haber gerekçe yapıldı" dedi. 

Son bir haftada, Odatv Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Haber Müdürü Barış Terkoğlu ve muhabir Hülya Kılınç, Libya'da hayatını kaybeden bir MİT görevlisinin cenazesi ile ilgili haber yaptıkları gerekçesiyle tutuklandı. Aynı zamanda aynı haberi yayınladıkları gerekçesiyle Yeni Yaşam gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik ve Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser de ikinci kez gözaltına alınmalarının ardından tutuklandı. Tutuklanmalara ilişkin süreci Barış Terkoğlu'nun avukatı Hüseyin Ersöz, T24'te Şirin Payzın'a yorumladı. 

Odatv muhabiri Hülya Kılınç'ın, habere  konu olan Manisa'daki toprağa verilen istihbaratçının cenaze törenini oradaki yerel sosyal medya hesapları üzerinden ve muhtarın çağrısı ile öğrendiğini kaydeden Ersöz, Kılınç'ın yaptığı haberin tutuklanma gerekçesi olarak gösterilmesinin hukuken açıklanamayacağını söyledi. Odatv'nin haberi servis ederken aynı zamanda MİT kanununu da göz önünde bulundurduğunu da söyleyen Ersöz, "Siz bir yayın organını değerlendirirken geçmişte yaptığı bütün haberlere bakarsınız. Odatv zaten bütün şehit haberlerini yapıyordu. Bu haberin yapılmasının sebebi şehidin kamuoyuna mal edilmesi ve onure edilmesi isteği. Haberde yer alan bilgiler mahalle muhtarının kendi Facebook hesabı dahil Ekşi Sözlük'te dahi bulunan bilgiler" dedi. 

Teroğlu ve Pehlivan'ın tutuklanmasına yönelik itiraz sürecini başlattıklarını ifade eden Ersöz, savcının kendisine 'haberin toplumda infial uyandırdığını' söylediğini ve tutuklanma kararı verirken bunun da göz önünde bulundurulduğunu belirtti. Savcının ifadesinin de sosyal medyada yapılan operasyonlara işaret ettiğini dile getiren Ersöz, "Sosyal medya hukuku dediğimiz hukuk oluşuyor. Burada yapay bir infial yaratılıyor ve bunun neticesinde de bu soruşturma süreçleri bu şekilde evriliyor" dedi.