Ankara'da Sakarya Caddesi'nde Tutuklu Aileleri ile Dayanışma Derneği’nin (TAYAD) 16 Şubat’ta düzenlediği eylemde polis pankart açan üç kişiye müdahale edip gözaltına almıştı.

Gözaltı sırasında üniversite öğrencisi Merve Demirel’in sivil polislerden birisi tarafından “taciz edilerek” gözaltına alındığı ileri sürülmüştü. Olay tepki çekerken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Yasadışı eylem yapıp direnirseniz, uyarılardan sonra 'kargatulumba' gözaltına alınırsınız. Eğer taciz varsa üzerine ilk biz gideriz. Hayatı kendi gibi düşünmeyenleri tacizle geçenlerin 'Babası FETÖ'den ihraç, kardeşi DHKP-C'li proje kadın' üzerinden polisi ezmesine müsaade etmeyiz" diyerek söz konusu polisi savunmuştu.

Demirel ve Ankara Barosu, polis hakkında “Kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle basit cinsel saldırı” suçlamasıyla dava açmıştı. Ankara 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanık polise sarkıntılık suçundan 2 yıl hapis cezası verildi. Bu suçu polis memuru olarak işlediği için cezada artırıma gidildi ve 3 yıla çıkarıldı. Mahkeme polise "İyi hal indirim" uygulayarak, cezasını 2 yıl 5 ay hapis cezasına indirdi. Ceza istinafa taşınabileceği için henüz kesinleşmedi.

GENELGEYİ HATIRLATTI
Ankara Baro Başkanı Erinç Sağkan, yaptığı değerlendirmede, İçişleri Bakanlığı’nın toplumsal olaylarda görüntü alınmasını yasaklayan genelgesini hatırlatarak, “Özel hayatın gizliliği gerekçesiyle görüntü alma yasağı getiren düzenleme işte bu tür hak ihlallerinin cezasız kalmasını amaçlamaktadır” dedi. Sağkan, genelgeye tepkisini "Bu orada bulunan kişinin cep telefonuyla çektiği görüntü üzerine harekete geçildi. Henüz kesinleşmemiş olmakla birlikte mahkeme tarafından da sarkıntılık suçunun işlediği kanaatine varıldı. Bakanlığın genelgesi bu tür hak ihlallerinin ortaya çıkmasını engelleyecek. Hak ihlallerine karşı cezasızlığı getirecek düzenlemedir" diye konuştu.

BU ÖNEMLİ BİR KARAR
Sağkan kararın önemini "Bu önemli bir karar. Bir toplantı ve gösteri yürüyüşü. Bu toplantı ve gösteri yürüyüşü yasaya uygun olmadığı bir nokta varsa ancak o zaman kolluğun müdahale etmesi söz konusu olabilir. Böyle bir durum söz konusu olsa dahi kolluğun müdahalesi ölçülü olmak zorundadır. İnsan onuruna aykırı olarak bir müdahale yapılamaz. Aynı zamanda bu müdahale suç içerecek nitelikte olmamalıdır" diye anlattı.