Toplumsal Haber Merkezi

MHP’nin 13. Olağan Kurultayı Ankara Spor Salonu’nda “İstiklal için birlik, istikbal için dirlik, kazanan Türkiye olacak” sloganıyla başladı.

Devlet Bahçeli, kurultayda genel başkanlık için tek aday. Genel başkan ve parti organlarının seçileceği MHP kurultayında 1321 delege oy kullanacak.

AKP'den de bir heyetin katıldığı kurultaya, koronavirüs tedbirleri nedeniyle seyirci alınmadı. Kurultayda AKP'yi temsilen Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Parti Sözcüsü Ömer Çelik ve Genel Başkan Yardımcıları Jülide Sarıeroğlu, Mehmet Özhaseki ile Erkan Kandemir hazır bulundu.

MHP'den CHP, İYİ Parti ve HDP'ye ise davetiye gönderilmedi.

Kurultay, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ın açılış konuşmasıyla başladı. Divan Başkanlığına delegelerin önerisi üzerine oy birliğiyle Semih Yalçın seçildi.

HERKES KÖTÜ, ERDOĞAN HARİÇ...
Bahçeli, kurultay konuşmasına 10:00'da başladı. Konuşmasında muhalefete yüklenen Bahçeli, "Türkiye'nin karşısında hizalanmak muhalefet değildir. Millet başka, zillet başkadır. Türkiye'yi uçuruma çekmek demokrasi değildir. HDP, Türk demokrasisinin çevresini sarmış mayın tarlasıdır, CHP beşinci kol faaliyetidir, İYİ Parti, Türkiye'nin kötülüğüne hizmetkarlık yapan uzaktan kumandayla kontrol edilen melanet bir projedir” diye konuştu.

‘ADAYIMIZ ERDOĞAN, KILIÇDAROĞLU CAHİL’
"Cumhurbaşkanı adayımız bellidir, o isim Recep Tayyip Erdoğan'dır” diyen Bahçeli, “Bu vesileyle sayın Cumhurbaşkanına, AK Partili kardeşlerime selamlarımı gönderiyorum” dedi. Konuşmasının devamında Kılıçdaroğlu’na yüklenen Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:

Her muhtarlığa özel kalem müdür atanırsa işsizliğin sona ereceğini cahilce müjdelemiş. CHP Genel Başkanı, tarlayı bilmez, traktöre binmez, çiftçimizi konuşur. Bakkala girmez, marangozu tanımaz, esnafımızı konuşur. Memurlarımızdan ve işçilerimizden bahseder, sıra CHP'ye oy vermeyenlere gelince hakaretleri sıralamaktan utanmaz.

FEZLEKE TARTIŞMASI
Konuşmasında HDP’li milletvekilleriyle ilgili düzenlenen fezleke tartışmasına da değinen Bahçeli, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:

Bölücü milletvekillerinin TBMM'ye gelen fezlekelerinin 'önüne arkasına bakalım' demek siyaset değildir. Fezlekelerin önünde hukuk, arkasında adalet vardır. Yetmiyorsa bu sizlere, önünde millet, arkasında devlet olduğunu mutlaka göreceksiniz.