Mühürsüz oyları geçerli sayan YSK kararıyla tartışılan 16 Nisan 2017 Anayasa Referandumu yeniden gündeme geldi. 

Halk Tv’de Ayşenur Arslan’ın sunduğu “Medya Mahallesi” programında konuşan eski Kültür ve Turizm Bakanı Fikri Sağlar, “YSK referandumda anayasa ve yasalara aykırı karar aldı ve kimse bir şey demedi. Muhalefet karşı çıkmadığı gibi meşrulaştırıldı. Bunun üzerinde Erdoğan ‘Atı alan Üsküdar’ı geçti’ dedi” ifadelerini kullandı.

Sağlar’ın yorumunun ardından Ayşenur Arslan da “Muhalefet mühürsüz pusulaya imza attı. Bunu biliyoruz zaten" diye konuştu. 

Sağlar ve Arslan’ın açıklamalarının ardından Eski CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Twitter adresinden “Bir kez daha bilgilendiriyorum; 16 Nisan 2017 Anayasa Referandumunun iptali için AİHM’e götürdüğüm dava,CHP Yönetimi tarafından engellendi. Kamuoyunu doğru bilgilendirme adına bir kez daha hatırlatıyorum.” paylaşımında bulundu.

Konuya ilişkin Veryansın Tv’nin ulaştığı Atilla Kart, AİHM'e götürülen davayı CHP yönetiminin nasıl engellediğine ilişkin detaylı bilgiler verdi.

Kart süreci şöyle anlattı:

16 Nisan 2017 referandumu yapıldı. Ben 4 gün sonra Kılıçdaroğlu'ndan randevu aldım ve 1 saat süren bir görüşme yaptık. YSK’nın 2,5 milyon oyu geçerli sayan, hileli referanduma karşı ‘bu bir idari işlemdir’ gerekçesiyle partim adına dava açmak istediğimi anlattım. Seçim ve hukuk işlerinden sorumlu Bülent Tezcan da oradaydı. Anlatımlarımdan ikna olarak bana görev verdiler. Ertesi gün bana vekalet verildi. Ben partim adına Danıştay 10’uncu Daire’ye dava açtım. İç hukuk yollarından sonuç alamayacağımızı biliyoruz, ancak AİHM mevzuatı sebebiyle bu süreci işletmek gerekiyor. 10’uncu Daireye başvurduk, 4’e 1’le reddetti. Temyiz ettik, Danıştay İdari Dava İdareler Kurulu reddetti. Böylece iç hukuku kesinleştirdim, bitirdim. Bir yılda bitecek süreci 45 günde bitirdim. Ondan sonra AİHM^e götürmek üzere dosyamızı hazırladık. Adalet yürüyüşünün 3’üncü günü Kızılcahamam’da mola esnasında dosyayı götürdüm. Parti adına takip ediyorum. CHP’nin fahri bir vekili olarak. Kılıçdaroğlu ‘Tamam kardeşim, emeğine sağlık, git davanı aç’ dedi.

'3 İSİM DEVREYE GİRDİ'
Kart Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının ardından CHP MYK'dan 3 ismin devreye girdiğini söyledi:

İki gün sonra partiden devreye girdiler. ‘Hayır efendim, parti adına  gitmeni istemiyorlar’ dediler. 3 isim devreye girdi, partinin MYK’sından. “Genel Başkan ‘Atilla Bey parti adına gitmesin, kendi adına gitsin’ dedi” ifadelerini kullandılar. Ben kendi adıma gitmeyi bilmez miydim? Ben partim adına görev yaptım. Doğru olan da buydu. Hem hukuka uygun olan, hem de anayasal ve siyasi sorumluluk adına da gerekli olan buydu. Ülkemin çıkarlarını, demokrasinin geleceğini, rejimin geleceğini partimin çıkarlarının üstünde tutan bir anlayışla bu ek bilgilendirmeyi yapma gereği duydum partili kimliğimi koruyarak.

Atilla Kart, ayrıca sürece ilişkin sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı:

Bir kez daha bilgilendiriyorum; 16 Nisan 2017 Anayasa Referandumunun iptali için AİHM’e götürdüğüm dava,CHP Yönetimi tarafından engellendi. Kamuoyunu doğru bilgilendirme adına bir kez daha hatırlatıyorum.

Daha önce T24 yazarı Yalçın Akdoğan  da referanduma ilişkin CHP Genel Merkezi'nin tavrını kaleme almıştı. 

AİHM BAŞVURUYU NASIL GERİ ÇEVİRMİŞTİ?
Akdoğan, AİHM kurallarını hatırlatarak şunları yazmıştı: 

Burada iki kritik nokta var, Atilla Kart da zaten onun için “parti adına” başvuruda bulunuyor.

İlki şu:

AİHM referandumla ilgili kişisel başvuruları geri çeviriyor. Parti adına yapıyan başvuruları dikkate alıyor, inceliyor ve bir karara varıyor.

İkinci kritik nokta şu:

“İç hukuk yollarında başvuru parti adına yapılmış, kişisel başvuru değil”.

Şekil açısından, usül hukuku açısından Kart bu iki nedene takılıyor ve AİHM, o saatten sonra “kişisel başvuruyu” geri çeviriyor.