Doğuş Üniversitesinde görev yapan çok sayıda araştırma görevlisi, 11 Ocak 2021 tarihinde ücretsiz izne çıkarıldı. 17 Mart’ta son bulması beklenen ücretsiz izin, iki kere daha uzatıldı. 1 Temmuz itibariyle de araştırma görevlilerinin sözleşmeleri feshedildi. Araştırma görevlileri yaşananların hukuka da aykırı olduğuna dikkat çekerek tepki gösterdi. 

“HERHANGİ BİR SORUŞTURMA YÜRÜTÜLMEDİ"
Evrensel
'den Eylem Nazlıer'in haberine göre, rektörlüğün birçok kişiyi ücretsiz izine çıkardığını söyleyen araştırma görevlileri “Çalıştığımız son iş gününün mesai bitiminde (8 Ocak 2021) tarafımıza yazılı bir tebligatla bildirilen bu durumu, daha önce herhangi bir uyarı yapılmadığı için büyük bir şaşkınlıkla karşıladık. Tebligatta lisansüstü öğrencilik sürelerinin uzunluğu, akademik çalışmaların yetersizliği ve yaş gibi etkenler öne sürülmüştü” dedi. Fakat bu gerekçelerin zamanında başvurdukları ilanlardan veya tebligattan henüz birkaç ay önce yenilenmiş iş sözleşmelerinde belirtilen bir şartla bağdaşmadığını anlatan araştırma görevlileri “Bu, Yükseköğretim Kanunu’nda çalışma pozisyonlarımızı tanımlayan esaslar içinde bir yasal zemine de oturmamaktaydı. Ayrıca ücretsiz izne çıkarma işlemleri, bağlı olduğumuz akademik birimlerin ve Dekanlığın bilgisi dışında. Onlara danışılmadan, herhangi bir soruşturma yürütülmeden gerçekleştirilmiş” dedi.

“YASAL DAYANAK YOK"
Araştırma görevlileri, ücretsiz izne çıkarılmaları üzerine Rektörlük düzeyinde yaptıkları görüşmelerde kendilerine, bir yasal dayanak olmasa da belirlenen bazı kıstaslar doğrultusunda bu kararı verdiklerinin aktarıldığını söyledi. “Bizim iyiliğimizi gözettiklerini ve böylelikle bizleri teşvik etmeyi hedefledikleri söylendi” diyen araştırma görevlileri, “17 Mart 2021’de sonlanacak bu süreyi devam etmekte olduğumuz lisansüstü programındaki tez çalışmalarımızı tamamlamak ve ilerlemek için fırsat olarak değerlendirmemiz önerildi. Bunun kesinlikle yolları ayırmak anlamına gelmediği belirtildi ve sürecin sonunda çalışmaya geri döneceğimizin sözü verildi. Bu söz karşısında yasal yollara başvurmaktan vazgeçtik. Ancak ücretsiz izin sürelerimiz 17 Mart ve 17 Mayıs’ta toplam iki kez yenilenerek uzatıldı. Belirtilen sürenin sonlandığı 30 Haziran 2021’de, yine mesai bitiminde gelen bir tebligat yoluyla, 1 Temmuz itibarıyla sözleşmemizin feshedildiği tarafımıza bildirildi” ifadelerini kullandı.

"UYGULAMA HUKUKA AYKIRI"
İş sözleşmelerinin feshedildiği 30 Haziran 2021’in aynı zamanda, pandemi sebebiyle İş Kanunu’na eklenen geçici 10. maddenin yürürlükte kaldığı son gün olduğunu hatırlatan araştırma görevlileri şunları söyledi: “Söz konusu madde kapsamında fesih yasağı getirilmiş ve işverene çalışanının onayı alınmadan ücretsiz izne çıkarmasının önü açılmıştı. Bize gelen ücretsiz izin tebligatlarında da yine söz konusu düzenlemeye referans verilmişti. Bu süreçte, ücretsiz izne karşı idare mahkemesinde yürütmeyi durdurma davası açan kurum çalışanları bu davaları kazanıp hem çalışmaya geri döndüler, hem de 1 Temmuz itibariyle işten çıkarılanlar arasında yer almadılar. Bizler gibi sözlü taahhütte güvenerek dava açmayanların ise iş akitleri son buldu.” İşten çıkarmaların hukuksuz olduğunu belirten araştırma görevlileri “Ücretsiz izin uygulamalarına yönelik idari mahkeme kararları vakıf üniversitelerindeki akademik personelin sözleşmesini bir idari hizmet sözleşmesi olarak kabul ediyor. Dolayısıyla bu uygulamaları yapan üniversiteler hukuka aykırı bir işlem gerçekleştiriyor” dedi.