Toplumsal Haber Merkezi

Koronavirüs salgını yüzünden Türkiye çapında 23 Nisan kutlamaları yapılamadı. Yalnızca, bugün 100'üncü yaşına giren Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün naaşının bulunduğu Anıtkabir'e temsili bir ziyaret gerçekleştirildi. Anıtkabir'deki törene Meclis'ten ve siyasi partilerden temsilciler katıldı. Cihatçılarsa bu temsili töreni dillerine doladı, düşman bildikleri Atatürk'e ve Cumhuriyet'e yeni bir saldırı kampanyasına dönüştürdü.

Her fırsatta 'hilafet' çağrısı yapan, bu nedenle de Cumhuriyetin kurucuları ve kurucu değerleriyle kökten kavgalı olan cihatçılar Twitter'da #AnıtkabirSerbestCamiYasak etiketiyle eylem başlattı.

Hizbut Tahrir isimli cihatçı örgütün destekçileri tarafından başlatılan eylemde Anıtkabir'e 'tapınak', Anıtkabir'deki tören için ise 'ayin' ve 'puta tapınma' denilirken tehditler de havada uçuştu. Atatürkçülere 'Bu ülke sizin değil" diyen cihatçılar Türkiye'de yeniden şeriat ilan edileceğini savundu.

ASIL DERT BAMBAŞKA!
Cihatçıların sitesi 'Köklü Değişim' ise konuyu haberleştirdi. Atatürk'ten 'M.Kemal' diye bahsedilen "Camileri kapattılar, Anıtkabir'den vazgeçmediler" başlıklı 'haber'de cihatçıların asıl derdinin camilerin kapanması değil, işbirlikçi gericileri eze eze yükselen Cumhuriyet'e duyulan düşmanlık olduğu da şu sözlerle açık edildi: 

23 Nisan 1920’de açılan ilk Meclis, Hilafete olan sadakatını beyan eden bir meclis iken daha sonra 1923’te faaliyete geçen ikinci meclis İslam’a, mukaddesata savaş açan bir kimlikle ortaya çıkmıştı. O tarihten sonra bir oldu bittiyle Müslümanların kalkanı Halifelik ve İslam nizamı ortadan kaldırılmıştı. Egemenliği millete veren meclis ile egemenlik kayıtsız şartsız Allah’ındır diyen meclis aslında iki farklı meclistir. Suikastler ve baskı ile milletin temsilcileri susturulmuştur. 1920’de kurulan meclis ile milletin gözünü boyamak için İslam’a sahip çıkılırken daha sonra yetkiler bir elde toplanarak milletin mukaddesatına iman ettiği din-i İslam’a savaş açıldı. Avrupa’dan ithal edilen Batılı kanunlarla yeni bir yönetim oluşturulurak adına milli devrim adı verilmişti.

'TERÖR ÖRGÜTÜNE HER ŞEY SERBEST'
Cihatçıların Anıtkabir saldırısına ilk tepki eski Yargıçlar ve Savcılar Birliği Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'ndan geldi. Eminağaoğlu, kendisine "Hizb-ut Tahrir TR Medya Bürosu Başkanı" diyen Mahmut Kar isimli şahsın "bu ülke sizin değil, bu bayraklar tekrar bu topraklarda dalgalanacak" dediği mesajına tepki gösterdi ve şu ifadeleri kullandı:

Gazetecilere basın özgürlüğü yasak... Bu terör örgütü yöneticisine ise Ankara'nın göbeğinde büro çalıştırmak, serbestçe terör faaliyeti yapmak, bunu internet ve sosyal medyadan sürdürmek serbest...

Emiağaoğlu ayrıca konuyla ilgili hukuki sürecin yürümedeğini de "Ankara'nın göbeğinde bu terör örgütünün medya kolu bürosu açık olur, internetten yayın da yapar, başvurumuz savcı önünde 4 yıldan bu yana bekler, bunlara yer tahsis eden Gökçek için yaptığımız başvuruyu Danıştay ve İçişleri Bakanlığı elde tutarsa..." ifadeleriyle takipçilerine duyurdu.