Anayasa Mahkemesi (AYM), Gezi Parkı eylemlerinde dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz'ın ailesinin yaptığı başvuruda hak ihlali kararı vermiş; ancak kararda, AYM'nin Gezi eylemlerinin tanımlanmasıyla ilgili yaptığı içtihat değişikliği dikkat çekmişti.

Daha önceki Gezi kararlarında eylemlere "gösteri yürüyüşü" diyen AYM, Ali İsmail Korkmaz kararında ise Gezi eylemlerini "hükümete karşı bir kalkışma" olarak gören Adalet Bakanlığı görüşünden alıntı yaparak anlatmıştı. 

KORKMAZ AİLESİ AVUKATLARINDAN AÇIKLAMA
AYM'nin kararı sonrası Ali İsmail Korkmaz Dava Komitesi bir açıklama yaptı. 

''Eskişehir’de Gezi Direnişi sırasında polis ve sivil şahıslar tarafından darp edilerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın davasında yapmış olduğumuz 3 Bireysel Başvuru birleştirilerek Anayasa Mahkemesi tarafından karara bağlanmıştır. Kararın kabul edilemez kısımları olduğunu dava komitesi olarak kamuoyuna açıklamak isteriz'' denilen açıklamada, ''Mahkeme tarafından verilen kararın; yaşam hakkı, kötü muamele yasağı ile toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlaline dair başvuruların kabul edilemez olduğuna ilişkin kısımları, kararın gerekçesi ve Gezi Direnişi ile ilgili yapılan tespitler kabul edilebilir nitelikte değildir'' ifadelerini kullandı. 

Açıklama şöyle: 

Ali İsmail Korkmaz’ın yaşamını yitirdiği başvuru konusu olaya dair maddi gerçeklik kararda ifade edilememiştir. Her ne kadar eziyet hakkının maddi ve usul boyutlarının ihlali ile sanıklardan Hüseyin Engin'in yeniden yargılanması yönünde karar verilmiş olsa da Mahkemenin kararı bir bütün olarak kamuoyunun vicdanını tatmin etmekten uzaktır.

Her şeyden önce Yerel Mahkeme tarafından verilen kararda suçun nitelendirilmesinde, cezanın belirlenmesinde ve sonucunda takdiri indirim uygulanmasında isabetsizlik bulunmaktadır. Karar caydırıcı olmaktan uzaktır. Anayasa Mahkemesi kararın 151 paragrafında caydırıcılığa ilişkin evrensel hukuk kriterlerini açıkladığı halde ve somut olayda cezaların caydırıcı olmadığı açıkken Mahkeme bizzat bu kriterlere aykırı davranmıştır. Olayda kolluk görevlileri bizzat saldırıyı gerçekleştirdiği gibi, kamu görevlisi olmayan kişilerin saldırısını engellememiş, aksine teşvik etmişlerdir. Aynı şekilde sadece ceza alan kamu görevlileri değil amirlerinin soruşturulmamış olması da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı iken AYM’nin bu konuda bir delil bulunmadığını belirtmesi kabul edilemez. Kaldı ki yargılama aşamasında bizzat olayın faili olan polis memuru kendilerini talimatlandıran amirlerin isimlerini açıklamıştır.

Devletin söz konusu olayı açığa çıkarma ve tüm failleri cezalandırma görevi olduğu halde bir takım kamu görevlileri suçu örtbas etmeye çalışan açıklamalarda bulunmuş, akabinde kamera kayıtları silinmiştir. Yargılama sırasında suçun faillerinin ortaya çıkarılması ve cezalandırılması amacıyla Korkmaz ailesi ve Savunmanları olarak özel bir çaba  sarf edilmiştir. Bilindiği üzere tüm itirazlarımıza rağmen davanın Kayseri’de görülmesi kararı alınmıştır. AYM kararından anlaşıldığı üzere; ‘Kayseri’nin Ali İsmail Korkmaz’ın yakınlarının yaşadığı Antakya’ya Eskişehir’den daha yakın olması’ gibi hukuk ve mantık dışı bir gerekçe ile yine müvekkillerimizin ve kendileri adına bizlerin tüm duruşmalara katılabilmiş olmamız ile mevcut gerçekliğin ortaya çıkarılmasına yönelik bizlerin gösterdiği çabalar adil bir yargılama yapıldığına dair yeterli bir durum olarak görülmüştür. Oysa Kamu Kurumlarının ve yetkililerin gerek pozitif gerekse negatif yükümlüklerini yerine getirmediği açıktır.

9 yıldır sürdürmüş olduğumuz hukuk mücadelemizi bu aşamadan sonra Hüseyin Engin için Kayseri'de, diğer taleplerimiz yönünden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde devam ettireceğimizi kamuoyuyla paylaşmak isteriz.

Sizlerin de desteğiyle; dosyadaki sanıklar açısından daha adil bir hüküm kuruluncaya ve tüm failler sanık sandalyesine oturuncaya kadar hukuki mücadelemize devam edeceğimizi ilan ediyoruz.

Sürecin başından bu yana hep birlikte söylediğimiz gibi, biz bitti demeden bu dava bitmez!

ALİ İSMAİL KORKMAZ DAVA KOMİTESİ

Av. Ayhan ERDOĞAN, Av. Mehmet Vakur KULAT, Av. Özlem ŞEN ABAY, Av.  Mehmet  Ümit ERDEM, Av. Heval YILDIZ KARASU, Av. Esra BAŞBAKKAL, Av. Özgür Özlem ÖNGEL, Av. Pınar Çelik ARPACI, Av. Selin DAĞLAR, Av. Aykut ALTINOK, Av. Tonguç CANKURT''