İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulunuyor.

Meral Akşener'in açıklamaları şöyle oldu:

Elmalı rezaletinden bahsetmek istiyorum. Sanıklar adli tıp raporlarına rağmen tahliye edildiler. Şaşırdık mı? Tecavüze uğrayan çocuklarımızın, kadınlarımızın faillerinin serbest bırakıldığı bir yargı sisteminde öldürülesi dayak yiyen milletvekilleri, gazetecilerin faillerlerinin serbest bırakıldığı bir Türkiye.

Elbette şaşırmadık. Bu korkunç suçun faillerinin aramızda geziyor olması kabul edilemez. Çocuklar çizerek anlatmış, anlaması gerekenler anlamamış

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ 

Danıştay karara muhalif üyeler olduğu halde başvurumuzu reddetti. Danıştay göz göre göre Sayın Erdoğan'ın tek başına ortadan kaldırmasına cevaz vermiş oldu. Millet iradesinin tek temsilcisi olan TBMM'yi, yani milletimizi devre dışı bıraktı.

Bu yargı üzerindeki vesayetin apaçık ispatıdır. Yargıda açtığın bu gedikler hem toplum vicdanı hem milletimizin devlete güvenini yaralıyor. Bozdun bu adalet kantarını, adalete hukuka kimsenin inancı kalmadı. Ne hukuk taklaları ne oldubittiler bizi yıldıramaz. Kadınların mücadelesi bizim mücadelemizdir

Sayın Erdoğan bu gittiğin yol yol değil. 

Kadınlara seslenmek istiyorum. Hukuk taklaları beni yıldırımaz. Sonuna kadar İstanbul Sözleşmesi yaşatır demeye devam edeceğiz. Biz kadınlar kazacanacağız.

TYT-AYT

Milli Eğitim Bakanı'na sesleniyorum. Siz bu öğrencilere neden gıcık oluyorsunuz? 1,5 yıldır zorluklarla eğitimlerine devam etmeye çalışan 2,6 milyon gencin önüne konulan sınavın bu kadar zor olmasının nedeni nedir? Niye intikam alıyorsunuz, ne yaptılar size? Salgın şartlarından derinden etkilendiler.

Devletten beklenen bu durumu tersine çevirecek düzenlemeler yapmasıdır. Siz soruların formatlarını değiştirmeyi, sınavı iyice zorlaştırarak öğrencileri adeta cezalandırmayı tercih ettiniz. Böyle vicdansızlık olur mu? Yazıklar olsun hepinize

KANAL İSTANBUL 

Geçen hafta devlet geleneğimizden bir türlü nasiplenemeyen, şanlı tarihimizi de bilmeyen Sayın Erdoğan, Kanal İstanbul'a karşı durduğumuz için, iktidara gelince tek kuruş ödemeyeceğimiz için çok sinirlendi. 'Uluslararası tahkim yoluyla söke söke alırlar' dedi. Bunu söyleyen milletin adamı Erdoğan, meğerse tahkimin avukatıymış. Bugüne kadar kandırıldın, şimdi sen kandırdın.

Şu sorumsuzluğa bakar mısınız? Milletin gözüne baka baka o paraları sizden söke söke alırlar diyor. İbretlik gerçekten. Sandık ne zaman gelirse gelsin, seçimi kazanamayacağını anlamış; diyor ki sizden. Küçük ortak hiç durur mu, dünkü grup toplantısında, Türk milletine çökecek firmaları 'Hukuki güvence altına alalım' dedi. Bu nasıl bir işbirlikçiliktir?

Yazıklar olsun hepinize. Sayın Erdoğan tarafını seç, milletinin yanında mısın yoksa 5'li çetenin arkasında mu duracaksın. Milletin adamı mısın yoksa lobilerin adamı mı olacaksın? Karar ver. Aziz millete apaçık ihanet ediyorsun. Senin yerin bu milletin hakkını hukukunu söke söke almaktır, aklını başına al.

Kendisini biz uyaralım, bilgilendirelim; uluslararası hukukta tiksindirici borç diye bir kavram var. Bu kavram dış borç alan ve bunu kendi kişisel ikbaline harcayan liderler için kullanılır. O borç liderin kişisel harcaması olarak kabul edilerek, o kişiden tahsil edilmesini söyler. Danışmanlar ne yapacak acaba?

Bir borcun tiksindirici borç kabul edilmesi için üç şart var; bir borcu alanın bilgilendirilmesi. Biz bu görevi yerine getirdik. Tüm kurumları uyardık. İki, borcun halkın rızası olmadan alınması. Bu şart oluşmuş mu oluşmuş. Kanal İstanbul için ayrı bir referandum yapılmamış ve halkın onayı alınmamış. Getir referanduma Kanal İstanbul'u; evet derse hay hay yap, hayır derse milletin kararına uyacağını söyle.

Yüreğin yetiyorsa getir referanduma. Milletin rızası alınmamış. Üç, borcun halkın menfaati için kullanılmaması. Mevcut ekonomik değerlendirmeler Türkiye'nin kendi sınıfı ülkeler arasında en kötü performansı gösterdiğini söylüyor. İstihdam yaratmayı amaçlıyor mu, hayır.

İnsani gelişmişlik düzeyine katkısı var mı, yok. Bu şart da oluşmuş. Bu parayı milletimiz ödemeyecek, bu doktrine göre şahsi borcunu varsa paran bizzat sen ödeyeceksin. Birisi bir parayı söke söke alacaksa senden alacak. Şimdiye kadar verdiğin nice tavize bakınca para biriktirmeye başlasan iyi edersin.

Kanal İstanbul için avuç oluşturan, finans kuruluşlarını, müteahhitlik firmalarını bir kez daha uyarıyorum. Bu parayı bizzat Recep Tayyip Erdoğan'dan isteyeceksiniz. Bizden kapik işlemez.

Bunu ilk defa duyanlar için: Uygulamaları. Geçmişte Ekvador ve Haiti'de yaşanan benzer süreçlerin nasıl sonuçlandığını incelemenizde fayda var.