Geçtiğimiz günlerde AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından öğrencilerin barınma sorunu olmadığı hatta öğrencilerin “otel gibi” yurtlarda kaldığı iddia edilmişti. Barınacak yer bulamayıp okumaktan vazgeçmek zorunda kalan binlerce öğrenci bir yana KYK yurtlarında kalan öğrencilerin de durumu Erdoğan’ı yanlışlıyor. Sol'a konuşan Ankara Altındağ Şerife Bacı Kız Yurdu öğrencileri yemeklerinin asla yenmeyecek durumda olduğunu bununla beraber porsiyonların da besleyici olmadığını belirttiler.
BİR TUVALET VE BANYOYU 18 KİŞİ KULLANIYOR
Yurdun sorunları bununla da bitmiyor. Bir tuvalet ve bir banyoyu 18 kişinin kullandığı yurtta ayrıca yurt yönetimi öğrencilere pandemi koşullarında dahi sabun, peçete gibi temel temizlik malzemelerini sağlamıyor.
Herhangi bir covid vakasında öğrencilerin ya banyo-tuvalet alanlarını hasta olan öğrencilerle ortak kullanması ya da belli banyo-tuvalet alanlarının hasta öğrencilere ayrılması bekleniyor. Bu durumdaysa zaten halihazırda 18 kişiye 1 banyo-tuvalet düşen koşulların daha da ağırlaşması bekleniyor.
Ayrıca yaklaşık 500 öğrencinin kaldığı yurtta öğrenciler haftada sadece 1 kere çamaşır makinesi kullanma hakkına sahip. Bu durum öğrenciler için başka bir hijyen sorunu yaratıyor.
SICAK SU PARALI, ŞEFTALİNİN TANESİ 4,5 TL
Yurtta kalan öğrenciler aynı zamanda çay-kahve içmek isterlerse yurt yönetiminin belirlediği tarife üzerinden sıcak suya para ödüyor. Erdoğan öğrencilere günde 19 TL yemek yardımı yapıyoruz diye övünedursun, öğrenciler bir şeftaliye 4,5 TL bir mandalinaya 1,5 TL gibi paralar ödüyor. Yurt öğrencileri bu koşullar altında sağlıklı ve dengeli beslenmenin imkansız olduğunu vurguluyorlar.
ÖNCELİKLİ ÖĞRENCİLER BARINIYOR
Ankara’nın bilinen en eski yurtlarından olan Şerife Bacı Kız Yurdu’na öncelikli öğrenci kategorisinde olan (şehit, gazi, ebeveynlerinden her ikisi ya da birisi olmayan öğrenci, Darüşşafakalı öğrenciler) öğrenciler yerleştiriliyor. Her biri belli hayat zorluklarıyla mücadele eden ve KYK yurtları dışında başka barınacak yerleri olmayan öğrencilerin bu yurtları reddedemeyecek olmaları, kötü durumu daha trajik hale getiriyor.
