AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanı ve gerici Yeni Şafak yazarı Yasin Aktay, AKP yönetimindeki Türkiye’de ‘suçluluğu kanıtlanmış olsa bile’ hapishanelerde hiç kimsenin işkence görmediğini ve hiçbir kişiye veya topluluğa haksız muamelede bulunulmadığını öne sürdü.

Yasin Aktay, "Bugünün Türkiye’si hiçbir şekilde hiçbir kişiye veya topluluğa karşı haksız bir tasarrufta bulunmuyor. Eline silah alıp devlete karşı savaşmayan hiç kimseyi öldürmüyor. Hapishanelerde suçluluğu kanıtlanmış olsa bile hiç kimseye işkenceye tolerans yok. Hapishaneleri ise uluslararası kuruluşların denetimine açık" iddiasında bulundu.

Aktay, Türkiye’deki insan hakları ihlalleri ve hukuksuzluklar nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kalan ve çoğunluğu Avrupa’ya iltica eden kişilerin de ”sivil veya siyasi muhalif değil, silahlı terör örgütünün doğrudan üyeleri ve iltisaklı kişiler" olduğunu öne sürdü.

Aljazeera çalışanı bir grup gazetecinin davetiyle Arap dünyasından yüzlerce kişinin katılım sağladığı bir sohbet odasında Türkiye ile ilgili soruları yanıtladığını kaydeden Aktar, Suriye’de TSK’nın ve Türkiye’nin değil Arapların işgalci olduğunu da savundu.

Aktay şunları yazdı:

Bir başka katılımcı kendi ülkelerindeki baskı ve zulümden kaçan milyonlarca insana melce olan Türkiye’den de birçok insanın başka ülkelere, özellikle Avrupa ülkelerine sığındığını ve Türkiye’nin zulmüne bu ilticanın şahit olduğunu… sormadı, iddia etti.

Bu da bilhassa FETÖ’cülerin ve PKK yandaşlarının Avrupa ve Arap dünyasında da müşteri bulabilen bir iddiası tabi. Akılları sıra Suriye’den, Mısır’dan, Yemen’den göç etmek zorunda kalanlarla Türkiye’de irtikâp ettikleri açık terör suçlarından dolayı kanun takibinden kaçanları aynı kefeye sokacaklar. Tabi, iddia ettiği gibi cevabını da aldı:

Bugünün Türkiye’si hiçbir şekilde hiçbir kişiye veya topluluğa karşı haksız bir tasarrufta bulunmuyor. Eline silah alıp devlete karşı savaşmayan hiç kimseyi öldürmüyor. Hapishanelerde suçluluğu kanıtlanmış olsa bile hiç kimseye işkenceye tolerans yok. Hapishaneleri ise uluslararası kuruluşların denetimine açık.

Bu anlamda kaçıp iltica edenler de siviller veya Kürtler veya siyasi muhalifler değil, silahlı terör örgütünün doğrudan üyeleri ve iltisaklı kişileridir sadece ve maalesef bunu bile bile Avrupa ülkeleri bunları himaye edip Türkiye’ye karşı kullanıyor.

Ayrıca bu propagandayı da son zamanlarda PKK kadar, hatta PKK’dan da daha fazla FETÖ’cüler yapıyor. Onlarsa siyasi muhalif oldukları için değil, yüzlerce kişinin ölümüne ve yaralanmasına yol açan askeri darbeye karıştıkları için, bundan dolayı hak ettikleri hesabı vermekten kaçmak için yurt dışındalar.