Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) uygulamalarından bazılarının AKP'nin hazırladığı torba yasa teklifinde yer almasına dair bir köşe yazısı yazdı.

"OHAL'de ne olacak" başlıklı köşe yazısında Sarıkaya, teklifin içeriğiyle ilgili olarak "Kamudan ihraçlar üç yıl daha devam ederken, toplu suçlarda gözaltı süresi de aynı sürede 12 güne kadar uzayacak. Ayrıca TMSF’nin şirketlere kayyum atamasına ilişkin yetkisi de 3 yıl daha devam edecek" bilgilerini verdi.

BÜLENT TURAN: TEHDİT HENÜZ GEÇMİŞ DEĞİL
AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan'ın, getirdikleri düzenlemenin gerekçesini "Tehdit henüz geçmiş değil" diye özetlediğini ifade eden Sarıkaya şunları yazdı:

Karşılarında 50 yıldır örgütlenmiş bir yapının bulunduğunu, mücadele için süreye ihtiyaçları olduğunu da sözlerine ekledi. Aslında Kanun değişikliğinin AK Parti içinde içselleştirildiğini söylemek olası değil. Nitekim partinin önde gelen bazı isimleri ve Cumhurbaşkanı’nın etkin başdanışmanları da bu düzenlemenin olmaması için çaba göstermiş.

Ancak özellikle güvenlik bürokrasisinin ısrarlı olduğu biliniyor. Öne sürdükleri neden de son dönem ele geçirilen bazı dijital kayıtların çözülmeye ve yeni isimlerin çıkmaya başlaması… Son günlerde özellikle asker ve polis içinde ardı sıra yapılan operasyonlar sonucu gerçekleşen gözaltılar da bu kapsamda elde edilen verilere dayanmış.

İtirazlar karşısında, “Biz de olmasını istemeyiz ama bu dokümanlar elde iken, yasa uzatılmaz ise durumumuz sıkıntıya girer; ihraçta zorlanırız” görüşünü dile getirmiş. Bu veriler de yurt dışından yakalanıp getirilen bazı mahrem imamların bilgisayar kayıtlarından ve Türkiye’de irtibatlı oldukları tespit edilen kişilerin dijital depolarından çıkmış.

"Peki, üç yıl değil de daha kısa süre için geçerli olabilir mi?" diye soran Sarıkaya, şu ifadeleri kullandı:

 Çünkü bu durumda seçime de OHAL yasaları kapsamında gidilmiş olacak… Bu konuda bir karar yok ama olmaz diyen de yok… Oysa OHAL uygulaması 7 kez uzatılıp, Temmuz 2018’de sona erdiğinde diğer uygulamaların da süreç içinde kaldırılacağı sözü verilmişti…

Bu sürede 125 bin 678 kişi kamudan ihraç edilirken, 3 bin 213 kişinin rütbesi söküldü, 2 bin 761 kuruluş da kapatıldı. Son bir yıl içinde gözaltına alınan kişi sayısının 2 bin civarında olduğu belirtiliyor.

'AK PARTİ İÇERİSİNDE KHK RAHATSIZLIĞI'
AKP içindeki eleştirilere değinen Habertürk yazarı, şunları söyledi:

Şurası açık ki, sıkıyönetim dönemlerinde dahi örgüte mensup olduğu gerekçesiyle bu denli gözaltı ve tutuklama söz konusu olmadı. AK Parti içinde yükselen eleştiri de bu noktada öne çıkıyor. Örgütün kilit noktalarında bulunan yönetici kadrolarının ele geçirildiği, bu kişilere yönelik yargı sürecinin çalıştığına atıf yapılıyor…

Sadece bankaya para yatırdı veya sendikaya üye oldu diye kamudan KHK ile ihraç edilen kişilere yönelik de bir düzenleme yapılması gerektiğinin altı çiziliyor. Çünkü bu kişiler OHAL Komisyonu tarafından belirlenip görevlerine iade edilecekti. Ancak çok hızlı yol alınabildiğini söylemek çok olası değil.