CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında Boğaziçi kayyumu Melih Bulu'yla ilgili olarak ”Ders verebilecek kapasitede değilsin” demişti.

Bulu ise Kılıçdaroğlu'nun bu sözleri üzerine sosyal medya hesabından bir açıklama yapmış; Boğaziçi Üniversitesi'nde 8 yıl boyunca İşletme Bölümü'nde ders verdiğini öne sürmüştü.

Bulu, “2002 - 2010 yılları arasında Boğaziçi İşletme Bölümü'nde sekiz sene boyunca fiilen ders verdiğimi herhalde bilmiyorsunuz. Üniversitemizde geçmiş dönemlerde ders vermiş olan bazı hocaların yeni dönemde ders vermeyecek olmasına ilişkin kararlar da şahsım tarafından değil, ilgili akademik karar vericilerin objektif kriterleriyle alınmıştır'' diye yazmıştı.

KAYITLAR YALANLADI
Duvar'dan Hacı Bişkin'in haberine göre Bulu'nun üniversitede tam zamanlı olarak ders verdiği görülmüyor.

Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi akademik personel kayıtlarının geçmişinde bu yönde bir bilgi yok. Bulu, İktisadi ve İdari Bölümler Fakültesi'nden Prof. Güven Alpay'ın asistanlığını yapmış.

Ancak bir üniversitede doktora öğrencisiyken bir akademisyenin asistanlığını yapmak bu üniversitede ders vermek anlamına gelmiyor.

Öte yandan Yükseköğretim Akademik Arama sitesinde de Bulu hakkında bu yönde bir kayıt yok.

Söz konusu sitede Bulu'nun Haliç, İstinye, İstanbul Şehir Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesilerinde akademik geçmişi bulunuyor. Söz konusu sitede Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'nde 1992-1995 ve 1999 ve 2003 yılları arasında yüksek lisans ve doktora öğrencisi olduğu dışında başka bir bilgi yok.

'BULU'NUN FİİLİ OLARAK BÖYLE BİR GÖREVİ YOK'
Eğitim Sen İstanbul 6 Nolu Üniversiteler Şube Başkanı Beyzade Sayın, Bulu'ya, “Boğaziçi'nde akademisyen olarak ders verdim diyorsanız hangi yıllara ait ve hangi yönetmeliğe göre ders verdiniz” diye sordu. 

Sayın şunları söyledi:

Kendisi uzun yıllar önce Boğaziçi'nde bir hocaya asiste etmiş. Asistanlık değil. Asistan olmak demek kadrolu ve maaş alan demek. Bu da tam zamanlı akademisyen demek. Kendisi asistanlık yapmadı bir hocaya asiste oldu. Örneğin doktora dersinin olduğu bir gün hoca, öğrencisinin pratik kazanması için kendisini gözlemler. Bu da hocaya asiste ettiği anlamına gelir. Kendisi hocayı gözlemlediği sırada hoca, 'Melih böyle değil mi, sen bu konuda ne diyorsun?' diyerek öğrenci topluluğu karşısında konuşturur. Melih Bulu bu durumu, 'Ben Boğaziçi'nde ders verdim' diyerek durumu manipüle ediyor. Fiili olarak böyle bir görev yok.”

Peki bir üniversitede ders vermek hangi kurallara bağlıdır? Sayın bu soruya da şu yanıtı verdi:

“Üniversitelerde ders verme iki şekilde olur. Birincisi üniversitenin kadrolu hocasıdır. İkincisi ise mevzuata uygun görevlendirme yapılır. Bu her iki görevlendirme de resmi olarak yapılır. Melih Bulu, 'Eğer ben ders verdim' diyorsa bu her iki görevlendirmeyle ilgili ders verdiği tarihi ve resmi görevlendirme belgesini çıkartıp göstermesi gerekiyor. Böyle bir şey yok. Kendisi doktora yaptığı dönemde asisteyi ders verdim olarak kamuoyuna açıklayıp durumu manipüle ediyor. Bu da kendisinin akademiye nasıl baktığının göstergesi.