Dünya Hayvanları Koruma Günü dolayısıyla açıklama yapan Türkiye Veteriner Hekimler Birliği(TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu; Hayvanları Koruma Kanunu’nun yetersiz olduğunu belirterek revize edilmesi gerektiğini söyledi.

“Sadece gözümüzün gördüğü hayvanların değil, yeryüzünde var olan tüm hayvanların da yaşam hakkına sahip olduklarının hatırlanması açısından çok önemlidir” diyen Eroğlu nesli tükenmiş ve tükenmek üzere olan hayvanlara dikkat çekti.

İnsan faaliyeti nedeniyle oluşan çarpık yapılaşma ve doğal alanların tahribatı ve avcılık marifetiyle diğer canlıların yaşam alanlarının tehlikeye sokulduğunun belirtildiği açıklamada hayvanların ekonomi ve eğlence amaçlı kullanılmasının yanında işkence, eziyet ve kötü muameleye maruz kaldığı vurgulandı.

‘KANUN YETERSİZLİĞİNDEN CEZASIZ KALIYOR’

Hayvanların sorunlarını, “Ülkemize baktığımızda, gün geçmiyor ki, görsel ve yazılı basında hayvanların uğradıkları haksızlıklara, işkence, kötü muamele ve öldürülme haberlerine rastlanılmasın. Sahipsizlik, sokak hayatı, yeterli gıdaya ulaşamama, açlık ve sağlıksız yaşam diğer ciddi bir sorun olarak devam etmektedir” şeklinde ifade eden Eroğlu durumu:

“Hayvana kötü muamelede bulunmak, en temel hakkı olan yaşam hakkını elinden almak 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu kapsamında değerlendirilmekte, maalesef 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu dikkate alınmamaktadır. Bu durumda, hayvanlara yönelik yapılan her türlü suç, kanun yetersizliğinden çoğu zaman cezasız kalmaktadır” şeklinde özetledi.

“Sevgi insanlığın gereğidir. Hayvanlara eziyet ve işkence yapmak bir insanlık suçudur” diyen Eroğlu insanların hayvanları koruma ve yaşatma sorumluluğu olduğunu hatırlatarak, TVHB’nin taleplerini şu şekilde sıraladı:

Yaşam alanlarının, ormanların tahrip edilmesi ile yaban hayatının yok oluşa sürüklenmesi engellenmelidir. Kürkü ve postu için yapılan hayvan cinayetlerine engel olunmalıdır.

2004 yılında yürürlüğe giren, ancak hayvan hakları ve refahını sağlamak için yetersiz olan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, en kısa sürede gelişmiş, bilimsel ve gerçekten hayvanların haklarını koruyan bir şekilde revize edilerek uygulamaya konulmalıdır.

Kamu ve STK’ların birlikte çalışarak en kısa zamanda stratejik bir plan hazırlaması ve uygulamaya konulması gerekmektedir.


‘HAYVAN REFAHI FONU OLUŞTURULMALIDIR’

Yeterli bir bütçe kaynağı için Hayvan Refahı Fonu oluşturulmalıdır.

Yetkili tek merkezden daha istikrarlı bir uygulama için Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde Veteriner işleri Genel Müdürlüğü Kurulmalı ve bunun bünyesinde Hayvan Hakları ve Hayvan Refahı Daire Başkanlığı oluşturulmalıdır.

Büyükşehir statüsündeki illerdeki Belediyelerde Veteriner İşleri Daire Başkanlığı diğer il ve ilçelerde ise Veteriner İşleri Müdürlükleri oluşturularak buralarda yeterli Veteriner Hekim ve yardımcı personel istihdamı sağlanmalıdır.

Hayvan Hakları Müfettişliği ile Hayvan Refahı Polisi kadroları oluşturulmalıdır.

İlköğretim öğrencilerine yönelik olarak hayvan sevgisini aşılayan dersler konulmalıdır.

Vatandaşlarımız hayvan satış yerlerinden hayvan satın almak yerine, ücretsiz olarak barınaklardaki kedi-köpekleri sahiplenmelidirler.

İthal kedi köpek yerine ülkemiz ırklarını ve hayvanlarını sahiplenmeleri daha sağlıklı bir yaklaşım olacaktır.

Hayvan sahiplenme ehliyeti olmayan insanların, hayvan sahiplenmesi engellenmelidir.

Kısırlaştırma ve aşılamalar devam ettirilmeli, kedi ve köpekler kimliklendirilip kayıt altına alınmalıdır.

Başından beri ifade ettiğimiz gibi COVID-19 hastalığında evcil hayvanlardan insanlara bulaş söz konusu değildir. Hayvanlar terk edilmemelidir.

Sebebi ne olursa olsun, evcil hayvanlarını sokağa terk edenlere ağır cezai müeyyideler getirilmelidir.

Sahipsiz hayvan rehabilitasyonu yapan merkezler günün şartlarına ve ihtiyaca uygun donanım, personel ve fiziki şartlara kavuşturulmalıdır.

Kamunun yükünü azaltılmak için ve kayıt-kimliklendirme işlemlerinde serbest veteriner hekim kliniklerinden faydalanılmalıdır.

Sahipsiz hayvanların bakım ve tedavi işlemleri için serbest veteriner hekim kliniklerinden tedavi hizmeti alınmalıdır.

‘4 EKİM RESMİ TATİL İLAN EDİLSİN’

4 Ekim çalışan hayvanlar için resmi tatil günü olarak ilan edilmelidir.

Polis köpekleri, yarış atları, itfaiyeye bağlı hayvanlar, fayton atları, arama kurtarma köpekleri, merasim birliği atları, temizlik hizmetlerinde kullanılan atlar, tarla sürme ve ekim işlerinde kullanılan hayvanlar 4 Ekimde çalıştırılmamalı, bu örnek davranış tüm Dünyaya Türkiye’den yayılmalıdır.