AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yerleşim bölgelerindeki yangın vesairelerin sorumluluğu kimin? O da oradaki büyükşehir belediyelerinin sorumluluğundadır." dedi.

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yangınlarla ilgili muhalefetin elindeki belediyeleri suçlayarak "Yerleşim bölgelerindeki yangın vesairelerin sorumluluğu kimin? O da oradaki büyükşehir belediyelerinin sorumluluğundadır" dedi.

ATV'de kendisine övgüler yağdıran gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan'ın açıklamaları özetle şöyle:

"Şu anda 16 uçak var. Bugün gelenlerle 21'e çıktı. 57 helikopter var. 850 arasöz var. Bunlar çalışıyor.

Burada niye uçak yok, niye helikopterler yok, filan gibi bir yalan terörü estiriliyor.

Türk siyaseti muhalefetsiz bir siyasettir. Türkiye'de muhalefetin terörü esiyor.

Ben öteden beri dikey mimariye karşı çıkan biriyim. Ben betona nasıl destek olurum?

8 gün içinde 187 yangın çıktı. Şu anda 15 yangın devam ediyor. Bunların bir kısmı kontrol altında. Bütün bunlarla beraber 15 noktada devam eden yangınları kontrol altına alma çalışmaları sürüyor.

Şu anda ülkemizin önemli işadamlarından birkaçının sahibi olduğu termik santral var ki, adeta yanma tehdidiyle karşı karşıya. Gün boyu uçaklar söndürme çalışması yaptı. Az önce kendileriyle görüşme yaptım. Şu an üç bakanımız ayrıca oradalar.

Antalya Büyükşehir Belediyesi, Muğla Büyükşehir Belediyesi birinci derecede sorumludur. İzmir aynı şekilde, Aydın aynı şekide. Denizli de öyle. Bunlar 'hayır bizim sorumluluğumuz yok' diyemezler. Açsınlar yerel yönetimlerdeki yasayı iyice incelesinler. Bunlar ne tür bir seferberlik yaptılar? Şu anda ne yapıyorlar? 8 şehidimiz var. Orman teşkilatı şehitlerimizdedir. 

Birçok deprem olaylarıyla karşı karşıya kaldık. Bir Bingöl, bir Simav depremi. O yıkılan yerleri adeta sıfırladık. Yepyeni TOKİ ile binalar yaptık, sahiplerine verdik. Vatandaşımızı sahipsiz bırakmadık. Bu bir güven getiriyor. Son 19 yılda afetlerle mücadelede profesyonel yaklaşım sergiledik. Burada yangın ortamında 'bile başkanımıza güveniyoruz' diyorlar.

Zaman kaybına tahammülümüz yok. Vatandaş bunu görecek ki rahatlayacak. Hemen 'evini bul, yerleş, kiranı biz ödeyeceğiz' diyoruz. Bunu yaparken 50 bin lira sana destek vereceğiz diyoruz. Muhalefetin belediyeleri böyle bir şey yapıyor mu? Ben hemen talimat verdim, 'evin içini donatacaksınız' dedim. Bu ayni de olur, nakdi de olur. 50 bin liraya kadar her türlü desteği vereceğiz dedik. Şu anda valilelirimiz çalışmayı yapıyorlar.

Orman yangınları da şu an tüm dünyanın mücadele ettiği adeta Kovid-19 gibi uluslararası bir tehdittir.

Muhalefetin yaptığı yalan terörüdür. Bir tespitin varsa dürüst yap. Dürüst yap da adam sansınlar, biz de oradan bir şeyler kapalım. Hırvatistan yanıyor. Bizim de ciğerimiz yanıyor. Televizyonda konuşuyorlar, 'canlılar yandı' eyvallah. Yahu yangın olur da ormandaki canlılar yanmaz mı? Biz bu canlıların sahiplerine hepsine ödemelerini yapacağız."

HELP TURKEY

"Yalancının mumu yatsıya kadar yandı. Bu, yatsıya kadar bile yanmadı. Karşılığında Güçlü Türkiye diye etiket açtılar. Çok daha fazlasıyla karşılık buldu."