Halk TV'de Murat Sabuncu ile birlikte yaptıkları programda konuşan yorumcu Levent Gültekin, MHP ve HDP arasında yaşanan "Deniz Poyraz" tartışmalarına tepki gösterdi. Gültekin, Demirtaş'ın HDP'de şu an sağduyulu açıklama yapan çok önemli bir isim olduğunu belirtirken, İzmir'de ülkücü Onur Gencer tarafından katledilen Deniz Poyraz'ın anne ve babasını da eleştirdi. Gültekin, özetle "elbette acılarını anlıyorum ama PKK'yi övmek doğru değil" dedi. Gültekin aynı zamanda MHP lideri Devlet Bahçeli'nin katledilen Deniz Poyraz'ı "terörist" diye etiketlemesine tepki göstererek şu açıklamaları yaptı: "Sedat Peker'in videolarından sana ne kaldı dersen, benim için tek bir şey kaldı Sevgili Murat. Orada çok önemsediğim tek bir cümlesi var Sedat Peker'in, geriye kalana 'olur böyle şeyler(!)' diye bakıyorum. Diyor ki, 'Sen benim kız çocuklarıma silahı doğrulttun, beni bile çileden çıkarttın. Ben şimdi anlıyorum, sen o Diyarbakır Cezaevı'nde adamın babasına 'pislik' yedirdin, o çocuk terörist oldu şimdi. Ben kendi çocuğum için bu hale geldiysem, şimdi anlıyorum o çocukların, nasıl, niye dağa çıktığını.' Kendi duygusu açısından da baktığımızda bence bu çok olağanüstü. Bunun için söylüyorum, siyaset işin bu yönüne bakmıyor. Kendi çocuğu gibi bakmıyor bu çocuklara. Bahçeli, o İzmir'deki (Deniz Poyraz) çocuğa baktığında bu ülkenin bir evladını görüyor olsa... İnsan kendi evladına terörirst diyemez. Ben böyle bakıyorum. Ben şimdi ülkenin bütününü kendi kardeşim, evladım olarak görüyorum. İnsan nasıl der, elinde belge olmadan terörist diye. Elinde belgen yok, hukukun yok, hiçbir şeyin yok. 3 milyon Suriyeli için verdiğin bu tavizi 25-30 milyon Kürt için niye vermiyorsun? Bir de izleyicilerimizin dikkatini şuna çekmek istiyorum. "Aman Kürtler ne istiyorlar, ne verelim?..." Ya kimse senden toprak istemiyor. İnsan gibi yaşayalım diyor. Sevgili seyircilerimiz şuna dikkat eder misiniz? 2 Buçuk milyon Suriyeli geldi diye, şu an Türkiye'nin önemli kurumlarının neredeyse tamamında Arapça hizmet var, di mi? 2 buçuk milyon Suriyeli için Türk Hava Yolları'na Arapça hizmet koymuşlar, bankalar Arapça tabela asmaya başlamış, otellerin neredeyse tamamında Arapça sunum var. Ya 3 milyon Suriyeli için verdiğin bu tavizi 25-30 milyon Kürt için niye vermiyorsun? Nolur Kürtlerin de diyelim dili de Türk Hava Yolları'nda hizmet verse? Nolur insanlar aradığında, Digitürk'te mesela, 'Kürtçe dinlemek istiyorsanız 8 tuşuna basın' dese mesela? Arapça koymuşsun ama oraya. Arapça koydun diye ülke bölünmedi. 3 milyon Suriyeli için bütün kırmızı çizgilerini ortadan kaldırdın. Ülkenin bütünlüğü bozuluyor, dil birliğimiz bozuluyor demedin. Bari bunu yapın. O kadar basit ki. İnsanlara, 'sen bu ülkenin birinci sınıf vatandaşısın'ı hissettirmek bu kadar kolay. Bu toprak vermek filan değil. Ergen gibi davranıyor siyasetçiler. Başkalarının çocukları için bunları söylemek kolay. Süleyman Soylu'nun oğlu gitmiş mi askere mesela? Terörle mücadele kapsamında yapmış mı askerliğini? çıksın anlatsın. Öyle ohh ohh demekle olmuyor."