Geçtiğimiz haftalarda Fransa cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunu yine bu sayfada değerlendirirken şöyle bir değerlendirmede bulunmuştuk: "Fransız halkı, son beş yılda Macron’un neoliberal politikalarının etkilerini iliklerine kadar hissetti. Bu nedenle katılım oranının ikinci turda 2017 oranla daha düşük olacağını öngörmek hiç zor değil." Öngördüğümüz gibi oldu. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin geçtiğimiz hafta belli olan ikinci tur sonuçlarına göre Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yüzde 58,55'le seçimi kazanırken faşist Marine Le Pen oyların yüzde 41,45'ini aldı. Toplam 48 milyon 752 bin 339 seçmenin bulunduğu ülkede sandığa gitmeyenlerin oranı yüzde 28,01 oldu. Boş oyların sayısının ise 2 milyon 233 bin 904 olduğu belirtildi. Macron, 18 milyon 768 bin 639 oy; Le Pen ise 13 milyon 288 bin 686 oy aldı. Sandığa gitmeyenler ve boş oy kullananlar toplandığında her iki adaya da oy vermeyenler, çok az farkla seçimlerin 'ikincisi' olmuşa benziyor.

1969 seçimlerinden bu yana en düşük katılım oranının kaydedildiği seçimlerde, 18-24 yaş arası seçmenin yüzde 41'i sandığa gitmemiş. Aylık geliri 1250 Euro ve altı olan seçmenin yüzde 40’ının da sandığa gitmediği belirtilirken seçimlerin birinci turunda yüzde 22 gibi bir oy oranıyla üçüncü parti olan sosyalist 'Boyun Eğmeyen Fransa' Hareketi'nin yüzde 43'ü oy kullanmamış. Birinci turu değerlendirirken bunu da öngörmüş; konuyla ilgili şöyle demiştik: "Boyun Eğmeyen Fransa seçmeninin ikinci turu boykot edeceği ya da tercihini Macron'dan yana kullanacağı daha ihtimal dahilinde." Boyun Eğmeyen Fransa seçmenlerinin yarısından fazlası ırkçı Le Pen'in kazanmaması için oyunu Macron'a verirken yarısına yakını da oy kullanmamayı tercih etmiş. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda Fransa'nın en köklü partilerinden biri olan Fransız Komünist Partisi'nin adayı Fabien Roussel yüzde 2,3 oy almıştı. Fransız Komünist Partisi, Boyun Eğmeyen Fransa'nın çağrısına uyup aday çıkarmasaydı ikinci tura Le Pen yerine Boyun Eğmeyen Fransa adayı Jean Luc Melenchon kalacaktı. Sandığa gitmeyen seçmenin büyük bölümü de oyunu Melenchon'a verecekti. Neoliberal Macron'a karşı güçlü bir sol blok oluşmuş olacaktı. Bu fırsat kaçırılmış oldu. Fakat yine de seçimlere katılım oranı gösteriyordu ki Fransız toplumu sağcı ve neoliberal Macron ile sağcı ve ırkçı Le Pen arasında sıkışmayı kabul etmiyor. Kıta Avrupası yeni sosyal hareketlere gebe...


*Bu analiz, Toplumsal gazetesinin 34'üncü sayısında yayımlanmıştır.