Bir yandan CHP bastırıyor bir yandan İYİ Parti… Hatta bunlara cepheden düşman olan Devlet Bahçeli bile ikide bir söylüyor: FETÖ’nün siyasi ayağı ortaya çıkartılsın.

Ama görüyorsunuz: Tek yöneticimiz, tek seçicimiz, tek yargıcımız ve ebedi cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan bunları ne duyuyor ne görüyor.

Son olarak siyasi ayakla ilgili olarak eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ konuştu. Ve kendisinin tutuklanmasına da yol açan yasa değişikliğini getiren milletvekillerinin siyasi ayak olduğunu vurguladı. Bunlar AKP milletvekilleri: Mustafa Elitaş, Ahmet İyimaya, Sadullah Ergin, Bekir Bozdağ, Ahmet Aydın, Müfit Yetkin, Yahya Doğan, Mehmet Ceylan…

Gel gör ki bu milletvekillerinin parti yönetiminden habersiz olarak, hele hele genel başkanları Tayyip Erdoğan’dan izin almadan böyle bir yasa teklifi ile Meclis’e gelmeleri mümkün değil. O yüzden Erdoğan susuyor… Bu milletvekilleri susuyor… Konuşurlarsa iş dallanıp budaklanacak, millet de FETÖ’nün kalbini görecek…

Erdoğan bu yüzden partililere emretmiş: Kimse siyasi ayak konusunda İlker Başbuğ’a cevap vermeyecek.

PENSİLVANYA’YI TEKKE YAPANLAR KİMLER?
AKP iktidarı, her yerde FETÖ buluyor. Orduda, poliste, yargıda, eğitimde, ticarette, Diyanet’te, dışişlerinde, maliyede, hatta Cumhurbaşkanı’nın burnunun dibinde bile… CHP’yi bile FETÖ’cü göstermeye kalkışıyorlar. Gel gör ki AKP’den 1 tane bile FETÖ’cü çıkartılmıyor.

Halbuki internete girip biraz incelesen; Amerika’da yuvalanan Fethullah Gülen’i hangi politikacıların ziyaret ettiğini, kimlerin onunla poz verdiğini bulacaksın.

“Hocaefendi”nin evini bir mabet gibi kutsallaştırarak ziyaret eden; onunla görüşüp saygılarını sunan, poz veren, bu fotoğrafları övünerek paylaşanlar kimler?

-AKP milletvekilleri…

Peki onların herhangi birisine dokunuldu mu?

Bırakın kadınlı erkekli Pensilvanya’ya gidip okunmuş dolar, sümkürülmüş mendil, gözyaşı akıtılmış peçete toplayan AKP milletvekillerini de Bülent Arınç’a bakın… Bu adam değil miydi “Bana suikast yapacaklardı!” diye yalan söyleyerek askere karşı Kozmik Oda operasyonu’nda 1 numara olan?

Ya Arınç’ın kızgın bir anında ağzından kaçırdığı üzere, Ankara’yı parsel parsel FETÖ’ye pazarlayan Melih Gökçek’e ne yapıldı?

FETÖ’cü damatlar bir biçimde yargının elinden çekilip alınmadı mı?

FETÖ operasyonlarını gazetelerde, televizyonlarda alkışlayan, FETÖ’nün 1 numaralı savcısı Zekeriya Öz’ü “Tarih yazdı!” diye alkışlayan gazeteci kılıklı CIA propagandıcalarına bir şey yapıldı mı?

Halen bunlar el üstündeler…

Bırakın bütün bunları da bir de Fettah Tamince’nin macerasını hatırlayın. FETÖ ile senli benli olduğu söylenen bu işadamını yargının elinden hangi siyasetçi veya siyasetçiler aldı ise FETÖ’nün siyase ayağı odur.

Peki; bu AKP, 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Başkanlığı’na, AKP Burdur Milletvekili Reşat Petek”i boşuna mı getirdi sanıyorsunuz? Televizyonlarda bir zamanlar FETÖ operasyonlarını aklama ve yüceltme işinde başı çekerek ünlenmedi mi Bay Petek?

Anlayacağınız FETÖ’yü araştırma adı altında TBMM eliyle, FETÖ’nün siyasi ayağının üstü örtüldü.

SAVCILAR O İSMİ DUYMAK İSTEMİYORLAR
FETÖ’nün siyasi ayağı gerçeğini doğru bilenler, bunun AKP adlı örgütlenme olduğunun altını çizdiler. Bu konuda en net konuşan isim ise Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu oldu. Kendisi 20 Ocak’ta, KRT’de son olarak şunları söyledi:

"Ben çok net ifade ettim bunu daha önce. Siz takip etmediyseniz üzülürüm. FETÖ'nün siyasi ayağı dediğiniz ayak AK Parti'nin kendisidir. Bu bir gerçek. Fethullah Gülen'i, o hareketi siyasetin içerisine kim soktu? AK Parti soktu. Daha yola çıkarlarken ittifak ederek çıktılar. Adalet mekanizmasını bütünüyle onlara kim teslim etti? Ben mi yaptım? İçişleri Bakanlığı'na, Emniyet'e bütünüyle onlar hakim oldu. Kim yaptı bunu? Ben mi yaptım? Özellikle askeriyede... Öyle bir kurgu var ki orada. 'Devlete nasıl yerleşiriz?' İmtihana dönsün her şey. Liyakat değil imtihanla alınsın. İmtihan müessesine hakim olursak suyu baştan keseriz. Öyle oluşmaya başladı bu işler."

Peki, FETÖ’cülerle mücadelede tarih yazan savcılarımız neden Sayın Karamollaoğlu’nun bu açıklamalarını ihbar kabul edip de soruşturma açmazlar? Neden hiç birisi kendisini çağırıp da ifadesine baş vurmazlar?

Yapamazlar… Çünkü, yargı bu yönüyle, artık AKP’nin elinde siyaseti yönlendirme aracına çevrilmiştir…

Bu durum, demokrasimiz için en büyük tehdittir. Demokrasisi çöken bir ülkeyi de gerileşme, yoksulluk, sefalet ve kargaşa bekler… Bu nedenle, AKP yönetimi bir an önce iktidardan demokratik yollarla gönderilerek Türkiye kurtarılmalıdır.