Eski AKP milletvekili Emin Şirin, katıldığı televizyon programında hem muhalefetin aday belirleme sürecini hem de Türkiye’nin dış politikadaki tavrını eleştirdi. CHP’nin diğer partilerle istişare etmeden Ekrem İmamoğlu’nu cumhurbaşkanı adayı olarak açıklamasını eleştiren Şirin, bunun muhalefet içinde bölünmelere yol açabileceğini ve parlamentoya giriş stratejilerini zora sokabileceğini söyledi.
Emin Şirin ayrıca Türkiye’nin uzun süredir demokrasi kavramından uzaklaştığını ve siyasi projelerin Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde yürütüldüğünü iddia etti. Hem iktidarın hem muhalefetin Orta Doğu merkezli söylemlerini eleştiren Şirin, “Biz Orta Doğulu değiliz. Kafasal olarak Orta Doğulu olmayı reddetmemiz gerekiyor” dedi.
Şirin, Türkiye’nin bu eksende ilerlemesinin bir felakete yol açabileceğini belirterek şöyle konuştu:
"Muhalefetin birtakım sıkıntıları var. Bu sıkıntıların başında Cumhuriyet Halk Partisi'nin diğer partilerle istişare etmeden cumhurbaşkanı adayını açıklaması geliyor. Cumhuriyet Halk Partisi bir sandık koydu. 15 milyon oyla Ekrem İmamoğlu o partinin cumhurbaşkanı adayı seçildi. Şimdi başka partiler ve seçmenleri var. O partilerle istişare etmeden adayınızı açıkladığınız zaman Zafer Partisi, İyi Parti, Yeniden Refah Partisi, Yeni Yol Partisi bu partiler başka bir aday açıklama mecburiyetinde kalacaklar. Çünkü parlamentoya girmeniz lazım. Parlamentoya girmek için gidip de cumhurbaşkanı adayı olarak Ekrem İmamoğlu'na oy verip sonra İyi Parti'ye, Zafer Partisi'ne oy verme ihtimali düşecektir. Onun için bir aday çıkarma ihtiyacı hissetmek durumunda kalacaklar. O yüzden de zaten erken seçim için imza toplama kampanyası istenilen neticeye gelmedi. Sonucu da açıklanamadı. Şimdi burada başka türlü bir hareket ihtiyacı doğuyor. İktidarın bütün sıkıntılarına rağmen anketlere baktığınızda ne CHP'yi %50'de görüyoruz, ne İyi Parti'yi %20'de görüyoruz, ne Zafer Partisi'ni %15'te görüyoruz. Böyle bir şey olmuyor. Yani oynamalar beklenilecek seviyede veya sıkıntıların getirmesi gereken neticeler gelmiyor. Onun için başka bir şeyin yapılması lazım. Bunda bir tereddüt yok."
ORTA DOĞULU OLMAYI REDDETMEMİZ GEREKİYOR
"İkinci bir konu ve bu çok önemli bir konu Ekrem İmamoğlu Bloomberg'e konuştu ve orada başka bir şey söylüyor. Avrupa'ya ve demokratik ülkelere seslenip Türkiye'de demokrasi bitmek üzere buna dikkat edin diyor. Yani Türkiye'de demokrasi bittiği takdirde bu büyük bir sıkıntı yaratacaktır." diyor. Zira uzun bir süredir, ciddi bir süredir, 2 senedir, 3 senedir biz demokrasiyi unuttuk. Türkiye'deki bütün siyasi projeler Büyük Ortadoğu projesi çerçevesinde yürüyor. Çözüm süreci de öyle yürüyor. Çözüm süreci için konuşulurken mesela Sayın Cumhurbaşkanı, "İnşallah bu çözüm sürecini bitirdikten sonra Orta Doğu'da bir kutup olacağız." diyor. DEM Parti Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan çıkıyor, “Bu işleri halledelim de Orta Doğu'da büyük bir ülke olalım” diyor. Herkes Orta doğu'yu konuşuyor. Mesela Suudi Arabistan muazzam atılımlar içindeler. Onları bir Körfez ülkesi olarak tutalım. Küçük Orta doğu diye baktığımızda Irak, İran, Ürdün, Suriye, Mısır, Türkiye burayı aldığınızda biz Orta Doğu ulaştığımızda kendimizi bir felaketin içinde buluruz. Buna kavramsal olarak bir kere itiraz ediyorum. CHP'nin, İyi Parti'nin herkesin de kavramsal olarak buna itiraz etmesi gerektiğini düşünüyorum. Biz Orta Doğulu değiliz. Bizim kafasal olarak Orta Doğulu olmayı reddetmemiz gerekiyor. Bunu onun için Ekrem İmamoğlu'nun yazısında o konuya dikkat çekmesini son derece isabetli buldum. İnşallah o çerçevede devam eder."