AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları ile sokak hayvanlarıyla ilgili yapılacak düzenlemelere değinen Erdogan, Mayıs 2023’de yapılan genel seçimlerin birinci yıl dönümüne işaret etti. Erdoğan, Erdoğan pazartesi günü yapılacak kabine toplantısı sonrasında, hükümetin bir yıllık karnesini kamuoyuyla paylaşacaklarını söyledi.

Erdoğan, İstanbul'un fethinin 571'inci yıl dönümünü kutlayarak "Birileri hala kabul etmese de İstanbul Türk'tür, İstanbul Müslümandır ve ebediyen öyle kalacaktır. Fethe işgal diyenlerin İstanbul'ın duvarlarını 'Zulüm 1453'te başladı' diye kirletenlerin haçlı sürülerinden hiçbir farkı yoktur. İstanbul'a şehirlerden bir şehir olarak bakmadık. Bize o kutlu ordunun neferlerinin bize emanetidir. İstanbul bizim göz bebeğimizdir, Ayasofya'yı Fatih'in mirasına uygun şekilde ibadete açtık. Eserlerimizle, hizmetimizle mührümüzü vurduk. Güzelleştirmeye devam edeceğiz" dedi.

'İŞARET DİLİYLE VE İMALARLA KONUŞMAYI BIRAKSIN' 

Erdoğan, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçtiğimiz günlerde adaylık ve seçimlerle ilgili açıklamalarını eleştirdi. Erdoğan, "Altılı koalisyon masasının cumhurbaşkanı adayının hazır bolca vakti varken, üzerindeki şüphe bulutlarını temizlemesi önemlidir. Gereksiz tartışmaların içine ülkemizi sürüklemek yerine çıksın milletin zihnindeki soru işaretlerini gidersin. İşaret diliyle ve imalarla konuşmayı bıraksın. Her şeyi açık açık itiraf etsin. Biz kimin kimi hançerlediği meselesiyle hiç ilgilenmedik. Ama ucundan kan damlayan o zehirli hançerin, milletimizin saplanmasına da izin vermedik" dedi. 

Erdoğan, konuşmasından İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını da değerlendirdi. Erdoğan şunları söyledi:

Görüntülere bakmaya can dayanmıyor. 15 bin masum çocuktan ne istediniz? Hiç mi değeriniz sınırınız, haddiniz hududunuz yok. İnsanlığa bu kadar mı düşmansınız? Yeryüzünde hiçbir din şu vahşeti meşrulaştırmaz. Dünya bir hastanın, bir manyağın, bir psikopatın Netanyahu denilen kanla beslenen vampirin barbarlığını izliyor hem de canlı yayında izliyor. Ey Amerikan devleti bu kan senin eline de bulaşmıştır. Bu soykırımdan sen de en az İsrail kadar sorumlusun.

'GAZZE'DE SADECE İNSANLIK DEĞİL BM RUHUYLA BİRLİKTE ÖLMÜŞTÜR' 

Erdoğan Birleşmiş Milletlere de seslenerek "21. yüzyılda canlı yayınla tüm insanlığın izlediği bir soykırımı durduramayacaksan sen ne işe yararsın? Eğer dünyanın geleceği beş ülkenin geleceğine kaldıysa ne gerek var o kadar binaya. Gazze'de sadece insanlık değil, BM ruhuyla birlikte ölmüştür. Buradan İslam dünyasına da bir çift sözüm var. Ortak karar almak için daha neyi bekliyorsunuz? Bir avuç terörist İslam coğrafyasının tam kalbinde Müslüman soykırımı yaparken görmezden gelene, sessiz, tepkisiz kalana Allah bunun hesabını sorar" diye konuştu.
 

'İSRAİL'E KARŞI AÇILAN SOYKIRIM DAVASINA MÜDAHİL OLMAYI KARARLAŞTIRDIK' 

Erdoğan, Türkiye'nin uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail'e karşı açılan soykırım davasına müdahil olmayı kararlaştırdıklarını belirterek, "Elimizdeki tüm belgeleri ve bilgileri muhataplarımıza ulaştırıyoruz. İsrail yönetiminin ve siyonist lobinin adalet divanını ve yargıçlarını açıktan tehdit ederek baskı altına almaya çalıştığını görüyoruz, buna fırsat verilmemelidir" dedi.

'BAŞIBOŞ KÖPEK SORUNUMUZ VAR'

Erdoğan sokak hayvanlarıyla ilgili getirilecek yeni düzenlemeye ilişkin ise şunları söyledi:

Hemen her gün başıboş köpeklerin sebep olduğu ya bir saldırı ya bir yaralanma ya da bir trafik kazası haberi alıyoruz. Gelişmiş hiçbir ülkede olmayan bir başıboş köpek sorunumuz var. Türkiye'de 4 milyon civarında sahipsiz köpek olduğu tahmin ediliyor. Bu sayı asimetrik bir şekilde her yıl katlanarak artıyor. Kuduz tehdidi de bununla beraber büyüyor.

Canlıya insan olsun hayvan olsun her zaman merhametle yaklaşırız. Bizim siyaset ilkemiz belli. Yaratılanı severiz, Yaradan'dan ötürü. Kimse bize merhamet üzerinden ders vermeye kalkmasın. 2004 yılında Hayvanları Koruma Kanunu'nu biz çıkardık. 2021 yılında bu yasada değişiklik yaptık, hayvanları mal statüsünden çıkarıp can statüsüne aldık. Biz köpeğe zarar gelmesin diye başına nöbetçi diken bir peygamberin ümmetiyiz.

Yakala-kısırlaştır metodunu denedik, çözüm olmadı. Bizim bu sorunu köklü şekilde bir çözüme kavuşturmamız şart. Örnekleri inceliyoruz. Gerçek şudur; toplumun büyük bir kesimi bu meselenin bir an önce çözülmesini, sokakların güvenli hale gelmesini istemektedir. Bu çığlığa kayıtsız kalmamız beklenemez.

 Mevzuatta yapacağımız değişikle sahipsiz köpeklerin sahiplenilmesini istiyoruz. Barınak olmayan yerlere barınak yapılacak. Sahipsiz hayvanlar bakım evlerinde tutulacak. Sahiplenenler aşılanacak, kısırlaştırılacak, çip takılıp sahibine verilecek. Belediyelerin sürece olumlu katkı sağlamasını bekliyoruz. İstiyoruz ki barınaklara alınan tüm hayvanlar sahiplenilsin. Bunu başarabilirsek bir sonraki adıma ihtiyaç kalmayacağını düşünüyoruz.