Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) kurucu üyesi Metin Gürcan "siyasal ve askeri casusluk" suçundan tutuklandı.

DEVA Partisi’ni kuran isim Ali Babacan… Yıllarca AKP’de bakanlık yapmış bir isim. Erdoğan’ın yönetimini beğenmeyip partiden istifa ederek siyaseti yeni parti ile sürdürme kararı aldı.

Kamuoyu yoklamaları gösteriyor ki Ali Babacan, AKP’den yüzde 4 dolayında oy çekiyor.

İşte sorun tam burada… DEVA Partisi’nin bir casus yuvası gibi gösterilerek halkın gözünden düşürülmesi gerekiyordu. Metin Gürcan bu yüzden meydana atıldı.

Gürcan’ı kötülemek için el altından basına soruşturma evrakı da sızdırıldı. Tıpkı Ergenekon, Balyoz, Fenerbahçe’ye Şike Operasyonu’nda olduğu gibi…

Suç ne peki?

Metin Gürcan, bir yabancı elçilik görevlisine herkese açık kaynaklardan derlediği bilgilerden oluşan rapor sunuyormuş. Sızdırılan ifadesinde demiş ki: “Kendisine faydalanması maksadıyla açık kaynaklardan hazırladığım sadece Türkiye’yi değil Irak, İran, Suriye, Afganistan, Libya zaman zaman Yunanistan ve Ukrayna gibi ülkelerdeki haftalık gelişmeleri içeren çizelge ve analizleri sunarım.

Bu raporlarda devlet sırrıyla ilgili bir şey bulunmuyormuş. Ve Metin Gürcan, bu rapor karşılığı da 400 dolar almış…

Peki hangi insan 400 dolar için casusluk yapmaya kalkışır?

FESLİ KADİR NE OLACAK?
Metin Gürcan casusluk iddiasını reddediyor. Partisi de bu işin DEVA Partisi’ne kurulmuş bir tuzak olduğunu söylüyor. Yani bu taraf Türkiye aleyhine bir çalışmayı kabul etmiyorlar. Suçlamanın belgesinin olmadığını söylüyorlar.

Ama başta Tayyip Erdoğan ile Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş olmak üzere bütün AKP’lilerin karşısında hazırolda durdukları ve “Hocamız!” dedikleri bir başka vaka var. Bu adam Türkiye Cumhuriyeti’nin düşmanlığını yapa yapa ölmüş olan Kadir Mısıroğlu…

Eğer yabancı bir devlete Türkiye ile ilgili rapor vermek casusluk ise: AKP’lilerin bu hocası kendi ağzından ABD için casusluk yaptığını itiraf etmiş birisi…

İstiklal Harbi’nde keşke Yunan galip gelseydi!” diyebilecek kadar vatan-millet düşmanı olan bu adam, ABD tarafına, şu ünlü Büyük Ortadoğu Projesi ile ilgili rapor sunmuş. Böyle bir raporu da Amerikalılar (Yani CIA?) istemiş.

Bakın ne diyor bu herif:

"Ortadoğu Projesi taraftarıyım. Burada Amerika bir menfaat elde edecekmiş… Etmeyecekse bana niye yardım etsin zaten? Babasının hayrına, amcanın oğlu değilse… Elbette onun da bir menfaati olacak. Aynen. Amerikanın ihtiyacı petroller. Benim de ihtiyacım tarihi müesseselerime dönmeye… Bu menfaati mukabilinde bana yardımcı oluyorsa… Allah razı olsun derim... Amerika’nın desteğiyle gelen ABD’nin kuklası bir halife gelse… Gelsin de kim gelirse gelsin. Hilafeti geri getirelim. Bunun isbatı nedir? Bu iş için Clinton zamanında çalışan heyetten bana da teklif geldi. Bu iş nasıl gerçekleşir? Ve suphanallah ben durup dururken bu raporu yazmadım ya.” Kaynak: (https://www.facebook.com/kutbulaktab/videos/121564851860670/UzpfSTExMjQ3NzMwMjc2OTQyNTpWSzoxMjE1NjQ4NTE4NjA2NzA/ )

Görüldüğü üzere, ABD istihbaratı, Clinton döneminde bu dindar(!!!) Hoca’dan BOP ile ilgili rapor istiyor o da bildiklerini, sorup öğrendiklerini rapor haline getirip ABD’lilere sunuyor. Hilafeti geri getirmek amacıyla veya yalanıyla, açık açık devletine ihanet ediyor.

Sonra Erdoğan başbakan oluyor ve kendisini “BOP Eşbaşkanı” ilan ediyor. Hem de birçok defa…

Bu konuşmada Erdoğan’ın hocası açık açık ABD için özel bir rapor hazırlayıp verdiğini itiraf ediyor.

Peki onun hakkında niye “siyasi casusluk” iddiasıyla dava açılmadı.

Bırakın dava açmayı, o devlet-millet düşmanını göklere çıkardılar; adam yıkılıp gittiğinde Erdoğan da dahil bütün AKP’liler taziye mesajları yayımladılar.

Demek ki neymiş?

Metin Gürcan işi, AKP’den kopan ve partiden oy çeken yeni partilere karşı siyasi bir operasyonmuş.

Bunların gözünde CHP ve İYİ Parti terörist… DEVA ile Gelecek Partisi ise casus…

Bekleyin… Yakında Ahmet Davutoğlu veya çevresi için FETÖ’cü diye operasyon yapılırsa şaşırmayacağız…