Birleşik Arap Emirlikleri merkezli DP World, Suriye’nin Tartus Limanı’nın işletmesini 12 Kasım’da imzalanan 800 milyon dolarlık, 30 yıl süreli anlaşmayla devraldı. Şirketin limanı bölgenin önemli bir ticaret ve lojistik üssüne dönüştürme hedefi öne çıkarken, yönetim kadrosundaki tartışmalı bir isim bu süreçte dikkatleri üzerine çekti.
EPSTEIN BAĞI TARTIŞMA YARATIYOR
Hem Yönetim Kurulu Başkanı hem de İcra Kurulu Başkanı olan Sultan Ahmed bin Sulayem’in adının Jeffrey Epstein dosyalarında yer alması yeniden gündem oldu. 2017 yılında Epstein ile bin Sulayem arasında 6 bin 200 dolarlık para transferleri yapıldığı; ayrıca 2011–2014 döneminde Epstein’in New York’taki evine gerçekleştirileceği belirtilen bir ziyaret planında Sulayem’in adının geçtiği daha önce ortaya çıkmıştı.
Cradle Türkiye’nin aktardığına göre, yakın zamanda yayımlanan e-posta sızıntıları da Sulayem’i tekrar tartışmaların merkezine yerleştirdi. 2011 tarihli bir yazışmada Epstein ile bin Sulayem’in, çocukların takip edilmesi için GPS’li “akıllı ayakkabı” fikrini değerlendirdiği görülüyor. Sulayem, tanıdığı birinin geliştirdiği bu ayakkabıların Epstein tarafından hem çocuklar hem de müşteriler üzerinde kullanılabileceğini öneriyor; Epstein ise fikri “mükemmel” olarak nitelendiriyor.
Araştırmacı yazar Prof. David Miller, DP World’ün Tartus’u devralmasının ardından sosyal medyada yaptığı paylaşımda, “Suriye’nin Tartus Limanı, Epstein bağlantılı bir BAE yetkilisine geçti; bu yetkili BAE’nin Afrika, Asya ve Avrupa’daki altyapıyı Siyonist devlet lehine kontrol altına alma stratejisinin yürütücülerinden biri” ifadelerini kullandı. Miller ayrıca, CEO’su bin Süleyman olan DP World’ün, ABD’nin yerini alacak küresel bir hegemonya projesi olarak nitelendirdiği ‘Pax Judaica’nın önemli unsurlarından biri olduğunu ileri sürdü.
Dünya çapında önde gelen liman işletmecilerinden olan DP World’ün İsrail ile genişlettiği ticari ilişkiler ve işbirliği politikalarının, Tel Aviv yönetimine önemli ekonomik kaynak ve ticari avantaj sağladığı belirtiliyor. Şirketin Ortadoğu’daki liman bağlantılarını Batı limanlarıyla İsrail üzerinden entegre etme planı da İsrail’in bölgesel ve küresel ekonomik ağırlığını artıran bir etken olarak değerlendiriliyor.
Suriye Kara ve Deniz Limanları Genel Kurumu ile DP World arasında aylardır süren görüşmelerin ardından tamamlanan devralma işlemi, Tartus Limanı’nı ülkenin lojistik yatırımları açısından uzun süredir ilan edilen en kapsamlı uluslararası projelerden biri hâline getirdi. Tartus, Suriye’nin ikinci büyük limanı olarak stratejik önemini koruyor.
RUS ŞİRKETTEN SONRA BAE’YE GEÇİŞ
Liman, 14 yıldır devam eden savaş boyunca ciddi hasar almıştı. Yenileme ve geliştirme süreci ise, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara (Colani) hükümetinin, Rus şirketi Stroytransgaz ile 2019’da yapılan anlaşmayı iptal etmesinin ardından başlatıldı. Bu iptalin ardından limanın işletmesi DP World’e devredilmiş oldu.