Komşufırın ve Uno markaları ile de bilenen Doruk Unlu Mamulleri firması 2017, 2018 yıllarında banka borçlarıyla icralık oldu ve fabrikaların bazıları icradan satışa çıkartıldı. Bu süreçte şubelerinin çoğu kapatıldı, çalışanlarının birçoğu işten çıkartıldı. Komşufırın şubeleri şuanda Kile Un ve Unlu Mamüller A.Ş. adıyla faaliyetlerini sürdürüyor.

Doruk Unlu Mamulleri firmasında çalışmış ve 2017 yılında işten çıkarılmış çalışanlar süreci ve neler yaşadıklarını ise Patronların Ensesindeyiz Ağı’na anlattı.


> Merhaba, çalıştığınız kurumu biraz anlatır mısınız? Hangi sektörde hizmet vermekteydi ? Koşullar nasıldı?

F.D.: Doruk Unlu Mamulleri firmasında bölge yöneticisi olarak çalışıyordum. Çalıştığım firma unlu mamulleri sektöründe hizmet vermekteydi. Komşu fırın olarak da bilinir.

S.I.: Ben kuruluştan beri firmada çalışıyorum. Bir dönem eğitim departmanında çalıştım. Eğitimlerden sorumluydum. Firma ihtiyacına göre bir çok il ve şubeye beni yönlendiriyordu. Son dönemlerinde eğitimden alınıp şubelere yönlendirildim. Bir çok şubenin kapanışını yaptım. Çalıştığım firmayı sahipleniyordum, markayı çok seviyorduk.

M.G.: İlk yıllarda zamanında ve gününde yatıyordu maaşlarımız. Son dönemlerde maaşlarımızın ikiye bölündüğü zamanlar da oldu.

İ> şten çıkartmalar başlamadan önce de sorunlar yaşanıyor muydu? Örneğin, fazla mesai ödemeleriniz yapılıyor muydu?

M.G.: Zaten mesai kavramı yoktu bizim firmada. Fazla mesai ödenmiyordu. Ama alacak “off”larımız vardı.

F.D.: Yapılamayan yıllık izinlerimizin ödemesini yapmak yerine alacak izin olarak yazıyorlardı.

S.I.: Kayıt altına da aldıramıyorduk. Müdürümüze söylüyorduk. Ben kayıt altına alamam diyordu.

M.G.: Benim çalıştığım şubeye icra geldi. Yıllardır fast food işinde çalışıyorum böyle bir şey görmedik. O dönemde yöneticilerimiz bize hiç bir şey sormadı. Haklarımızın çoğunu alamadık. Ne senelik zamlarımızı aldık zam diye direktik. Biz sadece çalışmaya baktık. Yeni dükkanlar açıldı onlara koşturduk. Emek harcadık zararı yine biz gördük.

> Ne zaman ve hangi gerekçeyle işten çıkarıldınız? İşten çıkarıldığınız size nasıl bildirildi?

U.S.: İşten çıkarılmamız çok komik. Bir gün şubede çalışırken bir telefon geliyor. Bense telefondan yarım saat önce o şubenin dosyalarını verip icrasını önlüyorum. Telefonda yarın 12:00 de müsaitseniz görüşebilir miyiz diyorlar. Görüşmeye gidiyorsunuz ve bundan sonra sizinle devam etmeyeceğiz diyorlar.

M.G.: Ben 3600 ‘den hakkımı kullanarak ayrıldım. SGK’ya gidip soruyorum ‘Normalde bir ay sonra yatırmaları gerekiyor’ diyorlar. Diyorum nasıl olur ? 3 yıl geçti üzerinden. Biz yöneticilerimize taksitli ödeme de önerdik. Sonuç alamadık. 2017 de dava açtık hiçbir sonuç almadık. Başka bir olay olsa mesela biri adam öldürse dava açsa şimdiye kadar çoktan sonuçlanırdı.

S.I: Akşam 20:00 civarı liseden arkadaşımla oturmuş sohbet ederken o dönemin insan kaynakları müdürü aradı. ‘Yarın 12:00 de Akasya Avm’de görüşebilir miyiz? ‘diye sordu. ‘Tabi görüşelim ,işten mi çıkartacaksınız?’ dedim. Yaa, yok telefonda konuşulmaz dedi. Ertesi gün 12:00 de orada oldum ve işten çıkarıldım.

> Herhangi bir neden belirtmediler mi ?

F.D.: Benim işten çıkarılma sürecimde Avrupa yakasında bölge yöneticisiydim . Bana dediler ki biz küçüleceğiz. Sonra insan kaynaklarına gidip benim çıkarılma sebebim nedir diye sordum. Seni çıkarmakta herhangi bir nedenimiz yok dediler. Nedensiz tek taraflı fesih.

Haklarımızı ne zaman ödeyeceksiniz diye sordum. Şuan ödeyemeyiz. Anca altı ay sonra ödeyebileceğiz dediler. Sonra baktık ödenecek gibi değil biz de mahkemeye verdik.

> Birçok departmandan işçi çıkarttılar o zaman?

S.I: Son bir yılda beni gönderdikleri bütün fırınların ben kapanışını yaptım. İşi bildiğim için beni kapanış ekibi yaptılar tek başıma. İcralarıyla, her şeyiyle yüz yüze kalıyorsunuz. Merkezi arıyorsunuz tamam sen görüş diyorlar. Şirketten bir muhatap yok. Her şey biziz; patron biziz, işçi biziz, kapanışçı biziz, muhasebeci biziz.

M.G.: 2016-2017 yılında bankalar da şirkete haciz koydu. Ürünlerin üzerine bankaların barkotlarını yapıştırdılar.

F.D.: Daha sonra onu yapılandırıp ürünlerin üzerindeki banka barkodları kaldırmışlar.

S.I: Kendi içlerinde her şeye çözüm buluyorlar sadece personel haklarına gelince çözüm bulamıyorlar. Çıkarıldık kapının önüne konduk elimizde var sıfır.

> Şu an KİLE olarak faaliyet yürütülen kurumda çalışma koşulları nasıl?

U.S.: Aynı aynı. Maaş ödemeleri 45 gün geriden geliyor şuan. Yaklaşık iki aylık yemek paraları yatmamış.

F.D.: Mahkemede şöyle bir şey oldu. Şirketin şahitleri normalde şirket lehine konuşmaları gerekirken gelip olanları anlattılar. Hatta kendilerinin de paralarını almadıklarını anlattılar.

> Sizin ve arkadaşlarınızın haklarını ödememek için şirketin içini boşaltıyorlar. Aynı sektörde faaliyet gösteriyorlar değil mi ?

F.D.:Evet aynı. Sadece şuan tabelaları değiştiriyorlar. Doruk unlu mamullerine gittiğinizde içeride bir sandalye ve masa var ama şirket KİLE’nin içinde departmanlar halinde devam ediyor.

M.G.: Bu süreçte şube doruk unlu mamullerken %80’ni KİLE’ ye devretti. Herhangi bir bedelsiz bir geçiş oldu. Birkaç ay daha Doruk Unlu Mamulleri ve Kile devam etti sonra tabelalar değişmeye başladı.

> Sizlere haklarınız verilmiyorken onlar kendi yaşamlarından herhangi bir şey kısmıyorlar..

F.D.: Çok üst düzey yaşıyorlar. Biz gerçekten bu şirketin beş kuruşu kalmadı, ödeyecek durumu kalmadı diye düşünsek biz hiç birimiz bu hakkımızı istemeyiz. Artık kendisi başka bir şirket kuruyor.

S.I: Bizim patronun yatları var.

U.S.: Yanlış duymadıysam geçen hafta Yunanistan’dan tatilden geldiler

Çıkmış olan haberleri tarattığımızda bunların birçoğunu göremedik. 2017-2018 dönemindeki bankalarla icralık olma ve icradan satılan fabrikalarından bahsediliyor. Yönetici ekiplerinin 3 ay kendi istekleriyle maaşlarını almadıkları yazıyor.

F.D.: Bunu mahkemede de söylediler. Tanıkları dahi bunu doğrulayamadı afalladı. Yok öyle bir şey dedi.

> Dava sürecinde sizinle iletişime geçen şirket yetkilisi oldu mu?

F.D.: Olmadı.

U.S.: Biz defalarca arayıp, şirkete gidip görüşmek istedik. Şirketin kapısını kilitleyip bizi içeri almadılar.

S.I: Biz toplanıp ayaklanmayı falan düşündük. Merkez önünde, şubeler önünde… Dedik biraz bekleyelim yapmayalım o kadar ekmeğini yedik.

M.G.: Biz iyilik gösterdikçe bizi ciddiye almadılar. Sürekli bir erteleme yapıldı. Süreç bitti neticeye ulaşamıyoruz. Biz hep arayış içinde olduk. Merkezden ulaşmaya çalıştık, neden ödemiyorsunuz diye sorduk. Telefonlara çıkmadılar. Bir arkadaşımıza harçlık verir gibi alacağını 20 takside böldüklerini duyduk.

S.I: Bana arabuluculukta 48 taksit önerdiler. Zaten böldükleri taksitleri ödemediklerini de duymuştum kabul etmedim.