Ekonomi yönetiminin açıkladığı yeni adımlar sonrası döviz kurlarındaki dalgalı seyir izleniyor.

Geçtiğimiz hafta yurt içi piyasa haftanın son işlem gününde ekonomiye ilişkin yeni adımların etkisiyle hareketli bir gün geçirdi. Dolar 17,2'nin üzerinde başladığı günde 16,85 seviyelerine kadar indi. Ancak kur aşağı yönlü hareketlerde zorlandı. Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan, DÜNYA'ya yaptığı değerlendirmede, "Hazine’nin dün akşamki ilk açıklamalarının ardından enflasyon korumalı tahvil gelebileceği beklentileri kurda geri çekilmeyi ilk etapta sağlasa da kararlar sonrasında başta kur olmak üzere fiyatların yeniden eski seviyelere geldiği gözlendi. Piyasanın yeni finansal ürünün ayrıntılarını anlamak isteyeceğini düşünüyoruz" dedi.

2008 yılından bu yana kaydettiği zirve seviyeyi yenileyen 5 yıllık risk primi (CDS) 816 baz puan seviyesine ulaştı.

EN SON 2008'DE BU SEVİYELERE ÇIKTI
CDS, en son küresel finans krizi sırasında Ekim 2008’de bu seviyelere çıkarak Ekim 2008'de güniçi işlemlerde Türkiye'nin risk primi 904 baz puanı görmüştü.

CDS’nin bu seviyelere çıkması Türkiye’nin dış borçlanmada ödeyeceği faizi etkileyeceği düşünülürken Hazine'nin dolar cinsi borçlanmalarında faizin yüzde 10'un üzerine çıkması bekleniyor.

Türkiye'nin CDS'si en son etkisini derinden hissetiren 2001 ekonomik krizinde 1300 seviyelerindeydi. 

Pris priminin (CDS)  yükselmesi ise iflas riskinin artması anlamına geliyor.

TL VE DÖVİZ MEVDUAT FAİZLERİ YÜKSELİŞTE
TL'deki Nisan ayı sonunda başlayan ve yüzde 13'e yaklaşan değer kaybı sonrası bankacılık sektörü genelinde TL ve döviz mevduat faizleri ile kredi faizleri yükselişe geçerken, bankacılık kaynakları dün ekonomi yönetiminin attığı yeni adımlar ile faizlerdeki yükselişin daha da sürebileceğini belirtiyor.

Bankacıların verdikleri bilgilere göre, dolar cinsi mevduat faizleri 2 ayda 2 puan artışla yüzde 5 civarına gelirken, TL mevduat faizleri 3-5 puan yükselişle yüzde 20-23 seviyelerine kadar geldi. Kurumsal tarafta hükümetin belirlediği bazı selektif alanlar hariç rotatif kredilerde ise maliyet bazı bankalarda yüzde 40'a doğru yükselişe geçti. Tüm kredilerde ise son haftalarda 3-5 puan yükselişler görüldü.

Reuters'a konuşan üst düzey bir bankacı, "Tahvil/bono faizleri gerilerken mevduat, kredi faizlerinde sektör genelinde artış yaşanıyor. Burada hem TL'nin son değer kaybı hem de kredi tarafında seçilen alanlar hariç maliyetin yükseltilmesi adımının etkisi var" dedi. Bir bankacılık kaynağı da, "Dolar/TL'nin son haftalardaki hızlanan değer kaybının da etkisiyle dolara olan talep tekrar artış trendinde. Bankaların dolar mevduat faizleri yüzde 5'e yaklaştı. Bu oran Mart ayında yüzde 3'ler seviyesindeydi. Sadece dolar mevduat faizleri değil TL krediler ve mevduat fazileri de artış eğilimde. Tüm kredilerde 3-5 puan artışlar görülüyor. Bazı bankalarda rotatif ticari kredi faizleri yüzde 40'a yaklaştı. Mevduat faizleri kamuda yüzde 17-18'lerden yüzde 20-23 aralığına yükseldi" dedi.

SÜPER BONO GELMEDİ, BANKACILIK HİSSELERİ PRİM YAPTI
10 Haziran cuma günü güne yükselişle başlayan borsa gün içinde yüzde 1'e yaklaşan değer kazancı ile 2597 puana kadar çıktı. Ancak ilerleyen saatlerde kâr satışları izlendi. Bankacılık endeksinde ise gün içerisinde yüzde 4 civarında prim yaşandı. Gün sonuna doğru yükselişin bir bölümü geri alındı. Analistler, bankacılık sektöründe mevduatın yön değiştirmesi ve kredi mevduat makasının daralmasına neden olabilecek enflasyona endeksli veya süper bono ihracı yönünde bir açıklamama gelmemesinin yanı sıra BDDK düzenlemelerinin etkilerinin nispeten sınırlı kalacağı algısının bankacılık hisselerindeki yükselişte etkili olduğunu söyledi. Enver Erkan, yabancılara yönelik tahsisli swap imkanına işaret ederek, "Swap serbestisi ile ilgili detaylar henüz belli değil. Bu yönde gelecek olumlu adımlar borsaya para girişi olarak yansıyabilir" dedi.