AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "faiz sebep, enflasyon sonuç" ekonomi modelininin Eylül ayından bu yana enflasyonda yarattığı fahiş artış sofralardaki neredeyse her ürüne zam olarak yansıdı. 

Türkiye İstatistik Kurumu'na göre yıllık enflasyın Nisan ayında yüzde 69,97'ye yükselirken yurttaşlar geçinebilmek için borçlanıyor. Pek çok vatandaş çözüm bulamazken bağımsız iktisatçılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise enflasyonu yüzde %156,86'ya ulaştığını duyurdu.

ÇAY, ŞEKER VE TÜRK KAHVESİ YİNE ZAMLANDI
Tüm bu gelişmeler yaşanırken fiyatlarındaki artış market raflarına aylardır yansıyan Türkiye'de temel ihtiyaçlar arasında yer alan ve sofraların vazgeçilmezi olan çay, şeker ve Türk kahvesine art arda zamlar geldi. 

İlk olarak Çaykur, çaya ortalama yüzde 43.71 oranında zam yaptı. eni liste toptan satış yapan şirketlere gönderildi. Çaya gelen zam haberinin hemen ardından Tekel Bayileri Platformu (TBP) Başkanı Özgür Aybaş, Türk kahvesine yüzde 21, küp ve toz şekere ise yüzde 20 zam geldiğini açıkladı.

Şeker fabrikalarının AKP eliyle özelleştirilmesinin sektöre ve ekonomiye etkisi uzun süredir tepkileri çekerken Karar yazarı İbrahim Kahveci Türkiye'deki şeker sorununu, fiyatlardaki artışı ve etkilerini köşesine taşıdı. 

İBRAHİM KAHVECİ'DEN DOĞAL REKABET AVANTAJI VURGUSU
İbrahim Kahveci, "Şeker sorunu nasıl çözülür?" başlıklı yazısında şu an uygulanan sistemi şu sözlerle anlattı:

Sistem şöyle çalışıyor: Bir fabrika diğer fabrikanın alanına giren bölgede çiftçilerle anlaşarak üretim yaptıramıyor. Bu üretim için izin verilmesi gerekiyor.

Şeker pancarı ekimi ise, çiftçilerle anlaşma yapılarak üretiliyor. Bölgedeki şeker fabrikaları çiftçi şekerpancarı ekimi yapsın diye anlaşma yapıyor ve çiftçiye üretim desteği veriyor. Aksi halde çiftçi daha karlı veya daha az zararlı diye başka ürün ekimine gidebiliyor.

Fabrikalar arası rekabete dikkat çeken Kahveci, şu ifadeleri kullandı:

Evet, şeker üretimi kota ile yapılıyor ve ülkemizin şeker ihtiyacı karşılanmak durumunda. Bu nedenle her fabrikaya belirli bir üretim kotası veriliyor. İyi ama fabrikalar üretim kotası verildiğinde neden bunun sorumluluğunu üstlenmesinler? Diyeceğim şudur: Zaten bir fabrika kendisinden uzaktaki bir yerden şekerpancarı satın alırken mesafe maliyetine katlanıyor. Her fabrika kendisine en yakın yerde üretim yapmak ister. Bu doğal rekabet avantajıdır.

Sorunun kaynaklarına dikkat çeken Kahveci, "Düşünün mesela; A fabrikası iyi yönetiliyor ve çalışıyor. B fabrikasının çok yakınındaki çiftçi ile de anlaşıp üretim yapabilecek durumda. Oysa B fabrikası kötü yönetim ile çiftçileri memnun edemiyor ve üretimi aksatıyor. Ne olacak şimdi? İşte bu günlerde yaşadığımız şeker zamlarının asıl nedenlerinden biri de bu oldu. Fiyat geç açıklandı, çiftçiye yeterli destek verilmedi ve kriz kapımıza dayandı." diye yazdı.