Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu, bugünden (1 Ocak 2022) itibaren geçerli olan yeni elektrik tarifesiyle, 4 kişilik bir ailenin asgari yaşam standartları için tüketeceği varsayılan 230 kWh'lik enerjinin faturasının yüzde 72'lik artışla 364 TL'ye yükseleceğini açıkladı. 

TRT Payı ve Enerji Fonu'nun kaldırılmasın yetersiz kaldığına vurgu yapılan açıklamada, KDV'nin yüzde 1'e düşürülmesi istendi. İlk kademe sınırının ise mağduriyet yaratacağı şekilde düşük tutulduğuna vurgu yapılarak, 230 KWh'ya yükseltilmesi önerildi. 

Açıklamanın bir bölümü şöyle:

Desteklendikleri iddia edilen dar gelirli, tüketimi düşük ailelerin, Aralık 2021'de 150 kWh'lık tüketimi için fatura toplamında ödedikleri 137,5 TL, Ocak 2021'de yüzde 45'lik zamla 199 TL'ye çıktı. Sayıları çok az olan ve tüketimi 150 kWh'nin altında kalan ailelerin faturaları bile yarı yarıya artacakken, tüketimine bağlı olarak 150 kWh'nin üstüne çıkan aileler kademe kademe artan daha yüksek zam oranıyla karşı karşıya kalacaklar.

EMO'nun hesaplamalarına göre, 4 kişilik bir ailenin asgari yaşam standartları için tüketeceği varsayılan 230 kWh'lık enerjinin faturası yüzde 72'lük artışla 211 TL'den 364 TL'ye yükseldi. Böylece tüketimi çok düşük olan konutlar için yüzde 45 olan zam oranı, standartta yakın tüketimi olan konutlar için yüzde 72'ye yükseldi. Kış aylarında ısınma, yaz aylarında soğutma için de elektrik kullanan ortalama tüketimi daha yüksek olan konutlarda ise zam oranı, tüketim büyüklüğüne göre yükselecektir. Örneğin aylık tüketimi 450 kWh olan bir ailenin 412 TL olan aylık faturası yüzde 98 artarak, 817 TL'ye yükselecektir. Toplamda yüzde 72 artan 4 kişilik ailenin 230 kWh'lık asgari tüketim faturasına bakıldığında enerji bedelinin kademeli tarifeyle birlikte yüzde 108 artığı görülüyor.

Elektrik dağıtım bölgelerinin de özelleştirilmesiyle birlikte ne yazık ki, maliyetlerden bağımsız olarak da zam üreten bir sistem oluşmuştur. Salgın döneminde tüm dünyada talep daralması nedeniyle elektrik üretiminde kullanılan doğalgaz ve kömür gibi birincil enerji kaynaklarında yaşanan fiyat düşüşleri, ülkemizde elektrik faturalarında yer alan 'dağıtım bedeline' zam yapılarak indirime dönüşmesi engellendiği gibi, bugün doğalgaz ve ithal kömürdeki artış nedeniyle zam yapılmak zorunda kalındığı ifade edilmektedir. Elektrik enerjisindeki maliyet artışları; tüm mal ve hizmetlerde temel girdi niteliğinde olduğu için iğneden ipliğe tüm ürünlerin pahalılaşmasına neden olmaktadır. Kamunun düzenleyici rolünün bile silikleştiği bu dönemde, başta dağıtım şirketlerinin özelleştirme bedelleri için uluslararası finans çevrelerinden aldığı döviz bazlı krediler olmak üzere, enerji sektörünün borcunu kapatma odaklı politikalar; yurttaşları hızla yoksullaştırmaktadır.

'KAMULAŞTIRMA YAPILMALI'

Özelleştirilen santralların kamulaştırılmasının yanında, kamunun düşük maliyetle üretim yapmak için yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapması gereklidir. Elektrik dağıtım bölgelerinin de kamulaştırılarak, merkezi planlama ilkelerine geri dönülmesiyle elektrik faturalarında gerçek anlamda bir denge oluşacaktır. Enerji fiyatlarının ulaşabilir düzeyde tutulması, yoksullukla mücadelede temel ilkelerden biridir. Son zamla birlikte geniş halk yığınlarının ödeyemeyeceği fatura sayısının artacağı uyarısını yaparak, elektrik tarifelerinin kamu yararını esas alan siyasi ve ticari müdahalelerden uzak özerk bir yapı tarafından belirlenmesi çağrımızı yeniliyoruz.