Umut Kurnaz

AKP tarafından meclise sunulan Çay Kanunu teklifine Rizeli yurttaşların tepkisi her geçen artıyor. 

CHP Rize il yönetimi, teklifin kanunlaşmasının ortaya çıkaracağı tehlikeleri 15 Temmuz Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlediği basın açıklamasıyla dile getirdi. Basın açıklamasına İyi Parti, Saadet Partisi ve Doğru Parti de destek verdi.

Çay üreticilerinin yaş çayda taban fiyat uygulanmasını, açıklanan fiyatın altında alım yapılmasını yasaklayan bir Çay Kanunu beklediğini vurgulayan CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz, “Çay fiyatının açıklanması Ulusal Çay Konseyi’ne bırakıldı. Ulusal Çay Konseyi 14 yıldır var. Bu süre içinde varlığını hissettiniz mi? Özel sektör açıklanan yaş çay fiyatının yarısına çay alırken bu konsey neredeydi? Ulusal Çay Konseyi’nin başkanı aynı zamanda Rize Ticaret Borsası’nın da başkanı. Aynı zamanda çay fabrikası sahibi. AKP hükümeti 14 yıldır var olan ve üretici lehine hiçbir şey yapmayan Ulusal Çay Konseyi’ne çay fiyatını belirleme yetkisi veriyor. Bunun tek bir anlamı var. AKP Hükümeti giderayak çay tarımının ipini çekmeye çalışmaktadır” diye konuştu.

'TÜRK ÇAYININ NASIL YOK OLDUĞUNU GÖRECEĞİZ'
Hazırlanan kanun teklifiyle binlerce insanın çalıştığı ve çay tarımının garantisi olan ÇAYKUR’un yok sayıldığını ileri süren Deniz, “ÇAYKUR’a ihanet edilmiş ve ÇAYKUR'un ipi çekilmiştir. Türk çayı, Ulusal Çay Konseyi adı altında 3-5 Sermaye sahibinin yönetimine devir edilmiştir. Bu kanun yasalaştığı zaman ÇAYKUR’un nasıl yok olacağını, binlerce insanın nasıl işsiz kalacağını, üreticinin bir zamanlar kendine ait olan tarlasında nasıl maraba olacağını, Rize bölgesinin demografik yapısının nasıl değişeceğini, çay üreticilerinin nasıl 3-5 sermaye sahibinin oyuncağı haline geleceğini, bölgenin nasıl hızlı bir şekilde yoksullaşacağını göreceğiz. Bu gelişme 3-5 sermaye sahibine de yaramayacak onlarda şirketlerini yabancı şirketlere nasıl kaptıracaklarını ve sonuçta Türk çayının nasıl yok olacağını göreceğiz” ifadelerini kullandı.

AKP’NİN ÇAY KANUNUNDA NELER VAR?
İktidarın önerdiği çay kanununu dikkatlice deşifre eden Deniz, açıklamasının devamında kanun içeriğinde hangi tehdit ve tehlikelerini barındırıldığını madde madde ilan etti.

İşte  o tehdit ve tehlikeler: 

1. ÇAY FİYATI ULUSAL ÇAY KONSEYİ TARAFINDAN BELİRLENEREK TAMAMEN ÖZELLEŞTİRİLECEK

Vatandaş açıklanan yaş çay alım fiyatının altında alım yapılmasını yasaklayacak Çay kanunu beklerken bu durum kanun metninde yer almamış ve aksine Yaş Çay alım fiyatı belirleme yetkisi Ulusal Çay Konseyine bırakılmış..

Kısaca bakalım şu anki mevcut duruma göre Aynı kişi ; hem fabrika sahibi, hem Rize Ticaret Borsası Başkanı ve Hem de Ulusal Çay konseyi başkanı.

Çay fiyatını kim belirleyecek bu komisyon. Peki diyelim komisyon kendi arasında anlaşamadı o zaman Çay fiyatı nasıl belirlenecek. Son yaş çay alım fiyatına Maliye Bakanlığını açıklamış olduğu yeniden değerleme oranı kadar zam yapılacak ve fiyat belli olacak.

Daha iyi anlamak için diyelim ki 2022 yılı için komisyonda anlaşma olmadı ne yapılacak peki fiyat 2021 yılı yeniden değerleme oranı % 36,20 oranında zam yapılıp açıklanacak fiyat 5.27 TL.olacaktı. Peki ne açıklandı hükümet utandığı için % 73 zam yapılarak 6,70 tl açıklandı.

Çünkü hükümetin sorumluluğu var. Oysa yeni yasaya göre hiçbir sorumluluğu yok.

Kısaca çay fiyatının ulusal çay konseyi tarafından açıklanması demek iktidarların bu işten sıyrılması demektir, devletin sorumluluğundan kaçması demektir.

Bu madde devletin çaydan çekilmesi demektir. Çay sektörünün tamamen özelleştirlmesi demektir.

Çay üreticisinin özel sektörün insafına bırakılması demektir.

Türkiye Cumhuriyetinde Çay tarımı bir devlet projesidir. Devlet politikasıdır. Vatandaşlar teşvik edilerek çay tarımına yönlendirilmiş topraklar sadece çay yetiştirebilir hale gelmiştir.

Devlet bu sorumluluğundan kaçamaz. 1 yıl sonra iktidardan gidecek olan AKP hükümeti giderayak çay tarımındaki devletin sorumluluğunu ortadan kaldırmaya çalışmakta ve Türk Çayını 3-5 sermaye şirketine peşkeş etmeye çalışmaktadır.

Yaş Çay alım fiyatını açıklamak devletin birinci görevidir. Çay üreticisini sömüriye karşı koruyacak olan devlettir. Onun adına bunu yapacak olanda Çaykur dur. Devletin bu sorumluluğu ortadan kaldırılamaz.

2. KANUNUN HİÇ BİR YERİNDE ÇAYKUR BULUNMAMAKTA

Türk çayının ve çay üreticisini koruyacak olan tek yegane yapı Çaykur’dur. Çaykurun adının hiç geçmemesi ve Çaykura hiçbir şekilde görev tanımı yapılmamasının açıklanmasının tek nedeni Çaykur artık gözden çıkarılmıştır ve en kısa zamanda çeşitli yollarla işlevsiz hale getirilecek ve kapatılacaktır.

Buradan Çaykur’da çalışan herkese sesleniyorum. Çaykur’dan maaş alan herkese sesleniyorum. Çaykur’a sahip çıkın. Yoksa işsiz kalacaksınız. İtirazlarınızı yükseltin. Sayın Genel Müdür sizin bir önemli görevinizde Çaykur’a sahip çıkmak Çaykur’un tasfiyesini engellemektir. Bu görev Çaykur’da çalışan herkese düşmektedir. Çıkın sokaklara sesinizi yükseltin. Çaykur’da çalışan işçiler Fabrikalarınıza sahip çıkın üretimden gelen gücünüzü kullanın. Çaykur’un yok edilmesine izin vermeyeceğinizi haykırın. Çünkü Çaykur sizin ve çocuklarınızın geleceğidir. Geleceğinize sahip çıkın.

Çay üreticileri sizlerde sessiz kalmayın Çaykur’un yok edilmesine karşı durun. Çaykur çalışanlarıyla dayanışma içinde olun. Bilin ki Çaykur düşerse sizlerin de tüm geleceğiniz yok olur.

Bizler Çaykur’a ihanet eden bu anlayışın sonuna kadar karşısında olacağız.

 3. SÖZLEŞMELİ TARIMA GEÇİLECEK

Yasa sözleşmeli tarıma geçmeyi esas alan bir anlayışla yapılmış. Bunun nasıl yapılacağı da yönetmeliklere bırakılmış. Özeti şu Fabrika sahibi ile çay üreticisi sezon başlamadan önce satacağı ve alacağı çay miktarı üzerinden anlaşma yapacak. Fabrika sahibi sözleşme yapmadan çay alamayacak çay müstahsili de sözleşme yapmadan çay satamayacak. Çay üreticisi tek fabrika ile sözleşme yapacak. Bu sözleşmede sezon başlamadan yapılacak. Hava durumu kötü gitti ürün az oldu ceza iyi gitti fazla ürün oldu üreticinin elinde kalacak. Sezon başlamadan önce arz ve talebe göre sözleşme yapılacak. Yani fabrika sahibinin ya da özel sektörün talebine göre yaş çay alımı yapılacak. 

4. ÇAY İTHALATININ ÖNÜ KESİLEMEZ

Kanun % 10 oranında çay ithalatını yasal hale getiriyor. Bugün % 10 olan yarın bir kararnameyle % 20 ye çıkar. Bizler çay ithalatını zorlaştırmayı ve hatta sıfırlamayı düşünürken yasa Çay ithalatını şimdilik % 10 oranında serbest hale getiriyor.

5.ÇAY ÖDEME BEDELİ 6 AY

 Çaykur ödemesini 1 ay içinde yapacakken Özel sektöre 6 ay içinde ödemesini yapabilecek. Şimdide var bu tür uygulama denebilir. Sorun zaten bunun olmaması Özel sektöründe aynen Çaykur gibi ödemesini 1 ay içinde yapmasını sağlamak. Yasa bunu yasal bir hak haline getiriyor. Sözleşme imzalayacaksınız çayınızı başkasına satamayacaksınız. Çayınızı satarken Firmanın eksperi gelecek çayınızı seçecek. 

6.  YAŞ ÇAY ÜRETİMİ PİYASANIN İNSAFINA BIRAKILACAK

Arz talep dengesine göre yaş çay alımı yapılacak ve buna göre kuru çay üretimi yapılacak. Hangi firmanın ne kadar kur çay üreteceğine de şimdilik bakanlık sonrasında UÇK karar verecek. Yetişen yaş çay yaprağına göre değil piyasanın talebine ve özel sektörün stok durumuna göre yaş çay alımı yapılacak.

7. YÜZLERCE ÇAYKUR EMEKÇİSİ İŞSİZ KALACAK

Bakanlık denetleme vb. gibi görevlerini yaparken ÇAYKUR’un çalışanlarına iş vermek zorunda olmayacak. Böylece yüzlerce ÇAYKUR emekçisi işsiz bırakılacak. 

8.DESTEKLEME PRİMLERİ KEYFİ HALDE BIRAKILDI

Ayrıca bu kanun tasarısı ile destekleme primleri yasal zorunluluk haline getirilmemiştir.