KESK'e bağlı Haber-SEN Yönetim Kurulu çok sayıda üyesinin sürgün edildiğini ve sistematik saldırı altında olduğunu söyledi.

"PTT ve TRT'de sendikal ayrımcılık ve baskı son yaşanan ihraç ve sürgünlerle ayyuka çıkmıştır" diyen sendika, "TRT ve PTT yönetimleri yetkilerini kötüye kullanarak 4688 Sayılı Kanun’un 18. maddesini bilerek ve isteyerek çiğniyorlar, kendilerini sendikal mücadeleyi koruyan yasalardan üstün görüyorlar" açıklaması yaptı.

Haber-SEN hukuksuz uygulamaların altında imzası bulunan başmüdür ve diğer yetkililer hakkında, "sendikal ayrımcılık yapmak", "görevi kötüye kullanmak"tan dolayı suç duyurusunda bulunacaklarını duyurdu.

'BU SİSTEMİN VE YÖNETİCİLERİN KARŞISINDAYIZ'
Üyelerinin mobbinge de uğradığını belirten sendikanın açıklamasının bir bölümü şöyle:

Sendikal faaliyet yürüten Şube yöneticilerimizi ve üyelerimizi yasaya açıkça aykırı olmasına rağmen üye sayımızı arttırarak yetki aldığımız iş yerlerinden kilometrelerce uzağa ve örgütlenme alanının dışına sürerek faaliyetlerini engellemeye, yetkimizi elimizden almaya çalışıyorlar. Üstelik sürülen arkadaşlarımızın yerine gizlemeye bile gerek görmeden yandaş sendikaların yönetici ve üyelerini atıyorlar.

Bunun en son örneğini Mersin Silifke Merkez Müdürlüğünde çalışan üyemiz Bülent Yasin BAL ‘ın Ardahan Hanak Ptt Merkez Müdürlüğüne kendi isteği dışında tayini çıkarılıyor. Aynı gün üyemiz Mehmet TANRIVERDİ Tarsus Merkez Müdürlüğüne sürgün ediliyor. 

İstanbul Şişli PDM de Şube yöneticilerinin görev yaptıkları yerden uzaklaştırılması yasa ile engellenmiş olmasına rağmen 2 şube yöneticimiz ve 2 üyemiz aynı gün içinde İstanbul’un dört bir yanına gönderilmiş ve aynı gün yerlerine yandaş sendikanın üye ve yöneticileri atanmıştır.

Şişli Posta Dağıtım Merkezi Başdağıtıcısı KESK Haber Sen 5 No.lu Sube Örgütlenme Sekreteri İhsan Gülmez Şişli’den Küçükçekmece’ye gönderilirken yerine Birlik Haber Sen üyesi bir başdağıtıcı, Şube Hukuk Sekreterimiz Veznedar Musa Yıkılmaz Şişli PDM’den Zeytinburnu’na gönderilirken yerine aynı gün Birlik Haber Sen üyesi bir veznedar getirilmiştir.

Bütün bu atamaların hukuksuz olduğu PTT yönetimlerince çok iyi bilinmektedir. Pandemi sürecinin başında PTT’nin çalışma koşullarının salgına uygun olarak düzenlemesi taleplerimize karşılık benzer uygulamalarla karşılaşmış tayinlerle sesimiz kısılmaya çalışılmıştı.

Bütün bunların suç olduğu açıktır. Yalanı, adaletsizliği, adam kayırmacılığı bize kabul ettirmeye, sıradanlaştırmaya çalışan bu sistemin ve yöneticilerinin karşısındayız. Başta kurumlarımızın özelleştirilmesine karşı çıktık daha sonra 180 yıllık PTT’nin varlık fonuna aktarılmasına. PTT emekçilerinin insanca koşullarda yaşaması ve çalışabilmesi için mücadele ettik, ediyoruz, edeceğiz.