Dün yapılan toplantıda asgari ücret 2020 yılı için brüt 2 bin 943 lira, net 2 bin 324 lira olarak belirlendi.

2020 yılı için belirlenen asgari ücret işçiler ve sendikalar tarafından tepki çekti.

Yeni asgari ücret zammının yetersizliğine tepki gösteren Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu ‘’ Açıklanan rakam bırakın geçinmeyi, açlık sınırının bile oldukça altında kalmaktadır’’ ifadelerinin yer aldığı yazılı bir açıklama yaptı.

‘’Açıklanan rakam insanlık onuruna aykırıdır ve patronların istediği sefalet zammıdır’’ diyen Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun Genel Başkanı Mehmet Balık imzası ile yaptığı açıklama şu şekilde:

Ülkemizde milyonlarca emekçinin yaşam şartlarını etkileyen asgari ücret net 2 bin 324 lira olarak açıklandı. Zam oranı ortalama enflasyonun ve yaşam gerçeklerinin altında kalmıştır.

Ülkemizde işçilerin çok büyük bölümü asgari ücret ve asgari ücrete yakın bir ücretle çalışmaktadır. Açıklanan rakam bırakın geçinmeyi, açlık sınırının bile oldukça altında kalmaktadır.

'AÇIKLANAN RAKAM İNSANLIK ONURUNA AYKIRIDIR'
1 Ocak 2020 yılından itibaren uygulanacak olan asgari ücret brüt 2 bin 943 lira, net 2 bin 324,70 lira olarak belirlendi. Açıklanan rakam insanlık onuruna aykırıdır ve patronların istediği sefalet zammıdır. Bugünkü haliyle asgari ücret açlık ücreti haline gelmiştir. Asgari ücret ile asgari yaşam koşulları arasında sıkışıp kalan milyonlarca emekçi, ailesinin ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanmaktadır.

Bugüne kadar temel tüketim maddelerine yapılan zamlar ve vergi artışları, binbir zorlukla geçimlerini sağlayan yoksul emekçi ailelerin günlük yaşam koşullarını hiç olmadığı kadar zorlaştırmıştır.

Asgari geçim koşullarının 2019 yılında zorlaştığı ülkemizde, ekonomik ve sosyal yaşam şartları her geçen gün kötüye gitmiştir. Ekonomik kriz çarşıda, pazarda, marketlerde ve alışverişin yapıldığı tüm noktalarda ağır şekilde yaşanmıştır.

Yılbaşından itibaren yürürlüğe girecek zamlar ve vergi artışlarının emekçilerin cebini ve mutfağına daha da etkileyeceği gerçektir. Emekçilerin gerçek gündemini oluşturan işsizlik, zamlar, vergi yükü ve asgari yaşam şartları çözülmek bir yana daha da derinleşmektedir.

AKP iktidarının aksi yöndeki tüm söylemleri ve iddialarına rağmen, 2020’ye büyük riskler ve ağır koşullarla girilecektir. Ekonomik krizin etkisiyle oluşan bütçe açığını kaptamak için zam yağmuru ve vergi artışları 2020’nin ilk günüden itibaren de yaşanacaktır.

'YURTTAŞLAR AÇLIK VE YOKSULLUK İLE BOĞUŞUYOR'
AKP iktidarının resmi enflasyon oranlarındaki düşüş iddialarına karşılık; eriyen maaşlar, artan borçlar, artan işsizlik ve gıda artışları emekçilerin gerçek gündemidir. Emekçiler; temel besin maddelerini dahi karşılayamaz duruma gelmiştir. Hayat pahalılığı yurttaşlarımızı açlık ve yoksullukla boğuşmasına neden olmaktadır.

Asgari ücretin her yıl açlık sınırının altında yoksulluk sınırına uzak bir miktar olarak belirlenmesi ve ortalama ücret haline gelmiş olması kabul edilemez. Emekçilerin ücret artışları başta olmak üzere, en temel ekonomik ve sosyal talepleri söz konusu olduğunda AKP iktidarı ve patronlar bahaneler sunmaktadır. Ancak yerli ve yabancı sermayeye kaynak aktarmaya gelince sınırsız teşfikler verilmektedir.

Emekçilerin insanca yaşayacak ücret ve insanca çalışma koşulları için örgütlenmesi gerekmektedir. Örgütlü mücadelenin büyütülüp güçlendirilmesi sağlanmadıkça, asgari ücrette yaşanacak artışın maliyet olarak değerlendirilmesi ve ekonomik krizin yükü işçilerin sırtına yıkılması kaçınılmaz görünmektedir.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; asgari ücretin sadece çalışanların değil ailelerinin de temel ihtiyaçları dikkate alınarak belirlenmesini bekliyoruz. Bu gerekçeyle asgari ücretin 2020 yılı için net 3 bin 505 lira olarak yeniden düzenlenmesini istiyoruz.