UMUT TAŞTAN

İzmir Gaziemir Serbest Bölge’de yer alan SF Trade Tekstil’de 4 kadın işçi ‘performans düşüklüğü, neden arkadaşlarını eve davet ettin’ gibi gerekçe olamayacak sebepler ile işten çıkarılmıştı.

Asıl sebeplerin bunlar olmadığını vurgulayan işçiler, sendikalı olmalarının ve bunun öğrenilmesi üzerine çıkarıldıklarını söyledi.

Deriteks Sendikası üyesi olan işçiler, fabrikanın uygulamış olduğu haksızlıklara karşı sendikal mücadelenin anayasal hak olduğunu vurgulayarak fabrika önünde hakları için 92 gündür mücadele ediyorlar.

Sendikalı olarak işlerine geri dönmek için 92 gündür eylemde olduklarını dile getiren işçiler Toplumsal Haber’e yaşadıkları adaletsizlikleri, baskıları anlattı.

2008 yılından beri SF Tekstil’de çalıştığını ve sendikalı olduğu öğrenilene kadar hiçbir sorun yaşamadığını dile getiren Pınar Toy, asıl sebebin sendikalı olması olduğunu dile getirdi.

25 Ekimde ‘performansın düşük’ denilerek işten çıkarılan Toy’un açıklamaları şu şekilde:
2008’den beri orada çalıştım. 25 Ekim 2019’da da işten çıkarıldık. Sendikalı olduğumuz için çıkardılar. 11 senedir hiçbir sorunumuz yoktu, gül gibi geçinip gidiyorduk. Sendikalı olduğumuzu öğrendiler, sonrasında beni performans gerekçesi ile işten çıkardılar. ‘Performansın düşük’ dediler. Ama sendikalı olduğumu öğrenene kadar hiçbir şey yoktu. Asıl sebep; sendikaya üye olduğumuzu öğrenmişler. Zaten 23 Ekim Çarşamba günü öğrenmişler, 25 Ekim Cuma günü de çıkışımızı yaptılar. Bir arkadaşım daha benimle birlikte çıkarıldı.

‘ODALARA ÇEKİP MOBBİNG UYGULUYORLAR’
İş yerinde çok fazla mesai, haksızlıklar, adaletsizlikler, kişiye göre muamele vardı her iş yerinde olduğu gibi. Bu sebepten dolayı sendikaya üye olmaya karar verdik, bu düzeni değiştirmek için. İçeride hala diğer üyelerimize karşı baskılar sürüyor. Odalara çekip mobbing uyguluyorlar. ‘Elimizde liste var, kimlerin olduğunu biliyoruz, onların da çıkışlarını yapacağız’ gibi baskılar var.

Maruz kaldıkları adaletsizlikler, baskılara karşı mücadele edebilmek için sendikalı olmaya karar veren Nurcan Köksal da önce fabrikadan uzaklaştırılmak için 3 hafta yıllık izine gönderildi. Daha sonrasında ‘vazgeçmesi’ teklif edilen Köksal kabul etmemesi üzerine işten çıkarıldı.

Köksal’ın açıklamaları şu şekilde:
‘SENDİKALI OLDUĞUMU DUYDULAR, AKŞAMINA İZNE ÇIKARDILAR’

Arkadaşlarım üye olduktan sonra beni de çağırdılar ‘görüyorsun, adaletsizlikler var’ dediler ve o süreçte zaten iş yerinde çok fazla haksızlıklar oluyordu. Ben de sendikaya üye oldum. Onlar 25 Ekim’de çıkarıldı, 20 Aralık’ta da beni çıkardılar. Ben öncülük de yapıyordum diğer arkadaşlara, bu tarz şeyleri de duydular. Sonrasında beni zaten yıllık izine çıkardılar. Daha önceki izin taleplerimde vermiyorlar, kullandırmıyorlardı. Birikmişti hepimizin izin günleri içeride. Beni duydukları anda akşamına üç haftalık yıllık izne çıkardılar, uzaklaştırma gibi bir şey oldu. Döndükten sonrada bir iki hafta içinde odaya çektiler beni ‘gel vazgeç, diğer arkadaşlarını da ikna edelim, fabrika kapanabilir, insanlar işsiz kalır’ dediler.

‘KISMİ BAŞÖRTÜSÜ TAKTIRIYORLAR’
İçeride başörtüsü sorunu dahi var. Ben başörtülüyüm. ‘Kısmi başörtüsü’ taktırıyorlar, arkadan bağlatıyorlar, gereken gibi değil. Tek sorun bu da değil. Buna benzer birçok şey var. Her türlü baskıyı uyguluyorlardı. Rapor aldığımızda tepki görüyorduk. Ben 12 yıl çalıştım, her türlü baskıyı gördüm.

En son gün beni çağırdılar ‘sen fabrikanın altını oydun, insanları kışkırtıyorsun’ gibi söylemlerde bulunduktan sonra da çıkışımı yaptılar.

Deriteks Sendikası İzmir Şube Başkanı Makum Alagöz de SF Tekstil’de 2015 yılında başörtüsü takmanın yasak olduğuna vurgu yaptı. Daha sonrasında verilen mücadeleler ile başörtüsünün serbest olduğunu dile getiren Alagöz şimdilerde ise fabrikanın kendi belirledikleri standartlarda izin verdiklerini söyledi.

Şirket yönetimi tarafından kendisi hakkında karalama politikalarının yürütüldüğünü dile getiren Alagöz’ün açıklamaları şu şekilde:
‘ARKADAŞLAR 92 GÜNDÜR DİRENİYOR’

İki arkadaşımızı performanstan dolayı, bir arkadaşımızı arkadaşlarını evine davet ettiği için tazminatsız attılar, bir diğer arkadaşımızı da bir hafta boyunca üç defa, en son iki buçuk saat bir odada tutularak baskıyla arabuluculukta karşılıklı fesih oldu.

92 gündür arkadaşlar direniyorlar. Uluslararası markalara üretim yapıyorlar. Volkswagen, Mercedes, Audi gibi firmalara iş yapıyorlar. Etik davranış kurallarına uymaları için biz de kapısının önünde direniyoruz. İçeride bir baskı var. En son geçen hafta benim resimlerimi slayt haline getirip, Twitter ve Facebook paylaşımlarını kullanarak beni karalamaya çalıştılar. ‘Bunlar ne olduğu belirsiz insanlar, aidatlarınızın nereye gittiği belli değil’ gibi her zamanki klasik şeyleri yaparak terörize etmeye çalışıyorlar.

‘İÇERİDE TAM BİR ÇAĞ DIŞI UYGULAMALAR VAR’
Buranın bir özelliği daha var. 2015 yılında sendikalaşma sürecinde başörtüsü takmak yasaktı. Sonrasında mücadele edilmesinden kaynaklı geri adım atıp başörtüsü takmayı serbestleştirdiler. Şimdi ‘simge oluşturmayacak şekilde’ serbest yani kendine göre bir çizelge koymuşlar. Bu şekilde eşarp takacaksınız, aksi takdirde işten çıkartıyoruz diyorlar.

İçeride tam bir çağdışı uygulamalar var. Akşam zorla mesailer var, bir poğaça ile haydi mesaiye kal diyorlar. İnsanlar sabahçı kalmadığı zamanlar, ertesi gün ciddi sıkıntılar yaşıyor, baskıya maruz kalıyorlar. Çıkarılan arkadaşlarımız 12-13 senelik işçilerdi burada. 22 yaşlarında girmişler 35 yaşlarında kapı önüne atıldılar.

Bugün fabrikada denetim var diye içerideki üyelerimizi zorla izine gönderiyor, kimisini başka bölümlere aldılar.