Toplumsal Emek

İnşaat-Sen Kayı İnşaat İşçileri Koordinasyonu, eylemlerinin 14'üncü gününde Coşkun Yılmaz'ın bağlantılı olduğu Doğu Tıp Merkezi'nin önündeydi. İki yıldır maaşlarını alamayan Kayı İnşaat işçisi, alacakları vermemekte direnen ve kaçan patronunun şirketlerini gez gez bitiremediklerini söylüyor.

Yağmur çamur demeden ilk günkü kararlılıklarıyla eylemlerini devam ettiren işçiler, Doğu Tıp Merkezi'nin önünde yaptıkları açıklamada "Coşkun Yılmaz, bizden şirket şirket kaçmaya çalışıyor, 14 gündür şirketlerini gez gez bitiremedik. Hani bir şarkı var ya ‘işte geldik gidiyoruz’ biz onun nakaratını değiştirdik ‘işte geldik gitmiyoruz’ sonuna kadar direniyoruz. Her gün Coşkun Yılmaz’ın şirketlerinin önünde olmaya devam edeceğiz" dediler.

KAYI'DAKİ ZAFER TÜM İŞÇİLERE CESARET OLACAK
İnşaat-Sen Sözcüsü Nurseli Gözüaçık ise, Doğu Tıp Merkezi önünde yaptığı konuşmada "Dün heyetimizle birlikte TBMM’deydik. Grup başkanvekilleri ile görüşmeler yaptık, sözler aldık. Bu sözlerin alınabilmesi de heyetimizin Ankara'ya gidebilmesi de eylemlerimizi sürdürmemiz sayesinde. Hep dedik ki sesimizi duyuyorlar mı? Evet duyuyorlar, herkese duyurduk. Şu anda süreç Kayı İnşaat işçilerinin lehine işliyor. Kayı İnşaat konkordatoya gidiyor, biz bu sürecinde peşindeyiz. Tüm alacaklılar geriye çekilecek bu süreçte ilk alacaklı işçiler olacak. Hiç kimse işçilerin geri adım atacağını düşünmesin korktukları bir şey var, Kayı işçilerinin bu mücadeleyi kazanması ve bu mücadelenin tüm patronlar için korkulu rüya olması. Kayı İnşaat işçileri kazanırsa bu tüm işçiler için de cesaret olacak. Patronlar işçilerin hakkına el koymaktan vazgeçecek" ifadelerini kullandı.

NE OLMUŞTU?
Kayı İnşaat’ın yurt dışındaki şantiyelerinde ve ofislerinde çalışan 250’ye yakın işçinin bir yıldan fazla süredir maaşları ödenmedi. 2019’dan bu yana işçiler defalarca Kayı İnşaat patronu Coşkun Yılmaz’a ulaştı. Alacaklarını istedi. Ancak Coşkun Yılmaz “ödeyeceğim” diyerek işçileri sadece oyalıyor.

İşçiler 28 Aralık 2019’da maaşlarını alamadıkları için Cezayir’de grev yaptı. Arabuluculuk sözleşmeleri imzalandı. Hakedişlerin 2020 Mart ayında ödeneceği taahhüt edildi. Ancak sözler tutulmadı. Anlaşmalar çöpe atıldı. İşçiler dava açtı. Yüzlerce kez patronla görüştü. Coşkun Yılmaz “en yakın zamanda ödeyeceğim” diyerek işçileri sürekli oyaladı.

Kayı İnşaat koca şantiyeler üzerinden milyonlar kazandı. Sermayesine sermaye kattı. Öyle ki Kayı İnşaat 2007 yılından bu yana her sene en büyük 250 uluslararası müteahhit listesine giriyor. Bununla övünüyor. Ancak sıra işçilerin alacaklarını ödemeye gelince para yok.

Bununla birlikte Kayı Holding sadece inşaat alanında değil birçok iş kolunda büyüdükçe büyüdü. Enerji ve medikal alanlarında şirketleri var ama işçilerin alacaklarını ödemeye gelince para yok.

Yazın sıcağında, kışın soğuğunda şantiyelerde, ofislerde işçiler çalıştı. Ailelerinden, sevdiklerinden aylarca ayrı kaldı. İşe geç başlama lüksleri olmadı. Önlerine ne yemek konduysa onu yediler. Nereyi yatak diye gösterdilerse orada yattılar. Yani kimse Kayı İnşaat patronlarından sadaka istemiyor. Tüm çalışanlar hakedişlerini istiyor.