Ekonomi Yazarı İbrahim Kahveci, 5-6 müteahhitin 'kamu-özel işbirliği projelerinde' nasıl bir yatırıp bin aldıklarını anlattı. Kahveci, "Muhalefetin Kanal İstanbul yatırımcılarına borcu kabul etmeyeceklerini söylemesi çok olumluydu ama bu diğer projelerin yabancı yatırımcılara satılmasına engel olmak için de yapılmalı" dedi.

Ekonomi Yazarı İbrahim Kahveci, DW'de Nevşin Mengü'nün sorularını yanıtladı. 

"Türkiye'nin ana sorunu iktisadi değil, siyasi" diyen Kahveci, bunun nedenini şöyle anlattı:

"Şimdi düşünebiliyor musunuz; siz geldiniz Türkiye'de bir yatırım yaptınız. Bir finansal yatırım yaptınız ve  Merkez Bankası da demiş ki 'ben enflasyon düşmeden faizleri düşürmeyeceğim'. Ama Cumhurbaşkanı çıkıyor TRT'de programa diyor ki "Merkez Bankası başkanımla görüştüm. Temmuz-Ağutos gibi enflasyonun düşmesi ile faizlerin düşürülmesi konuştum". Ne oldu, bütün şeyler gitti. Bütün yatırımlar  alt üst. Zarara geçtiniz. Böyle bir ülkede geçtim reel yatırımı -ki Türkiye "reel yatırımı" unuttu, olan da gidiyor- finansal yatırım olabilir mi?"

Mengü, Çin'in Kanal İstanbul gibi projelerde yatırım sağlayacağına yönelik beklentilerin olduğuna ilişkin "En son Çinliler cep telefonu fabrikası kuracaklardı, büyük müjde diye açıklamışlardı. Sonra ne oldu bilmiyorum." hatırlatmasında bulundu.

"ÇİN, ULUSLARARASI TAHKİMİ TANIMIYOR"

Kahveci, Mengü'nün hatırlatmasına "Çin işi zor iş. Çünkü Çin yatırımlarında kendi tahkimini kurmak istiyor. Uluslararası tahkimi de tanımıyor, kendi tahkimi olmadan yatırım yapmak istemiyor." dedi.

Mengü, "Çinlilerin Karadağ'a bir otoban yapacaklarını ancak Karadağ, belli bir yerden sonra ödeme yapamayınca Çin'in borcun karşılığı olarak Karadağ'dan toprak talep ettiğini, 'O zaman sen 'X' şehrini bize ver' dediğini hatırlattı.

"BİDEN, TRUMP ZAMANINDA YAPILAN 10 MİLYON DOLARLIK İHALEYİ İPTAL ETTİ, BU EMSAL TEŞKİL EDER"

Kahvec, Mengü'nün hatırlatmasına yönelik şu ifadeleri kullandı:

"Çin istilacıdır, o nedenle Çin parası çok tehlikelidir. Çin ile aşık atmak zordur. Muhalefet burada çok doğru bir adım attı. CHP ve İYİ Parti'nin, Kanal İstanbul için buraya gelecek parayı ödemeyeceklerini şimdiden beyan etmeleri çok olumlu, çok pozitif bir şey oldu. Çünkü Çinlilerin yanlış hatırlamıyorsam Srilenka'da da bir yatırımı vardı bu şekilde, orda mala el koyma yaşandı. Direkt mala el koyup, çöküyor. Çünkü Çin'in benim koşullarım bu demek gibi bir tavrı var. Bu durumda Çin'den gelecek para çok riskli ama Muhalefet orada durdurdu. Muhalefetin açık açık ilan etmesi doğru oldu. Açık açık ilan etme şudur; Akşener'in sözü ile söyleyeceğim, "Tiksindirici borç" dediğimiz şeyi muhalafet ilan ettiği için buraya gelecek yatırımcı şunu bilecek. "Bu yatırım bizim kabul etmediğimiz bir yatırım, siz ihaleyi kazansanız bile bunu size ödemeyeceğiz." Bu durumda bırakın Pekin mahkemesini, uzayda mahkeme kursanız bile bu işlemez. Bakın Amerika'da Biden geçen hafta, Trump zamanında yapılan 10 milyon dolarlık bir ihaleyi iptal etti. Bu emsal teşkil eder."

"82 MİLYON OLARAK BİR ANKARA'YI BİR DE BEŞLİ ÇETEYİ DOYURUYORUZ"

AKP'nin "beton" yatırımını eleştiren Kahveci, şöyle devam etti:

"Bir Karadenizli yeşili sevmeli. Bunların ağzında bile arsa 'araziye' çevrildi. Bu modeli uygulayan Malezya'ya çok hızlı sermaye akışı geldi ve Malezya yüksek binalarla ekonomik kalkınmayı sağlayabileceğini zannetti. Oysa ekonomik kalkınma binada, betonda değildir; insandadır, eğitim sistemindedir...

Biz 83-84 milyon insan bir Ankara'yı bir de 5-6 müteahhiti beslemeye çalışıyoruz. Ama o müteahhitlerden kurtulma imkanımız var, çok rahat. Kimse korkmasın, çekinmesin."

MUHALEFET KAMULAŞTIRACAĞINI BEYAN ETMELİ!

"O müteahhitlerden kurtulma imkanımız çok kolay" diyen Kahveci, 3. Köprü üzerinden devletin nasıl zarara uğratıldığını şöyle anlattı:

"3. Köprü üzerinden örnek vereyim. 3.Köprü'nün yapım maliyeti açıkladıklarına göre 3 buçuk milyar dolardır. Oysa o köprünün yapım maliyeti 1 buçuk milyar doları kesinlikle geçmez. Kar payını, faizi, şunu bunu ekleyin bir buçuk milyarı geçmez. Osmangazi Köprüsü, 3.Köprü'den çok daha büyüktür. Japon firma yaptı 1.2 milyar dolara."

Mengü'nün "Niye 3 buçuk milyar dolar diyorlar?" sorusuna ise Kahveci "Diyorlar işte..." diye yanıt verdi.

"AMA İKTİDAR DEĞİŞİNCE, 'OTUR BAKALIM ŞU MASAYA, ÇIKAR HESABINI' DEYİNCE..."

Kahveci, iktidar değişince tüm bu kamu-özel projelerinin kamulaştırabileceğini ve muhalefetin şimdiden 'yabancılara satışı' tanımayacağını ilan etmesi gerektiğini belirtti.

Kahveci, şöyle konuştu:

"Ama iş hesaba geldiği zaman, iktidar değişip oturun bakalım masanın başına, şunu bir hesap edelim dediği zaman o köprü maksimum bir buçuk milyar dolar çıkacak, kar payı dahil. Kemal Kılıçdaroğlu dedi ya "Kar payını da vereceğiz" dedi. Bir buçuk milyar dolar eder. Peki o müteahhit şu ana kadar ne almış biliyor musunuz? 4 milyar dolar! Getir bakalım 2 buçuk milyar doları diyeceksiniz. Hem köprüyü kamulaştıracaksınız hem de 2- 2 buçuk milyar dolar da üste para alacaksınız. Kamu-özel projelerinin birçoğu böyle.

Şehir Hastaneleri mesela. Üste para vermeyi bırakın, o müteahhitlerden para ödemek durumunda. Onun için yabancılara satıyorlar. Bence muhalefetin onu da ilan etmesi lazım. "Kamu-özel iş birliğinde yabancılara satışı tanımayacağız. Buradaki paraları gerçek maliyeti üzerinden fiyatı hesaplayıp kamulaştıracağız" demesi, bunu ilan etmesi lazım. Yoksa Danimarkalı şirket şehir hastanelerini almaya kalktı, Çinli şirket 3. Köprüyü almaya çalıştı. Bunlar üzerine bir yazı yazdım örttüler bu konuların üzerini. Bunlar alındı mı alınmadı mı bilmiyorum."

Havin Güngör