Toplumsal Haber Merkezi

CHP Ankara milletvekili Bülent Kuşoğlu, geçtiğimiz günlerde TBMM’de basın toplantısı düzenleyerek ülke orman yangınlarıyla uğraşırken bir taraftan da yolsuzlukların hız kesmediğini belirterek TMSF'nin Fethullahçı çeteye yönelik operasyonları sırasında el konulan Sürat Kargo'nun satışı yoluyla kamunun 1 milyarı aşkın zarara uğratıldığını iddia etmişti.

Bugün Meclis'te konuyla ilgili bir basın toplantısı daha düzenleyen Kuşoğlu, TMSF'nin önceki basın açıklamasına vermiş olduğu yanıtı değerlendirdi.

"TMSF açıklaması sorularımıza cevap verirken, iddialarımızı doğrulamış ve pekiştirmiştir" diyen Kuşoğlu, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

İHALENİN MUHAMMEN BEDELİ 2019'A GÖRE BELİRLENMİŞ

1-İddialarımızdan ilki ihalenin muhammen bedelinin şirketin 2019 yılı verilerine göre yapıldığı ve böyle olunca da değerin çok düşük belirlendiğiydi. TMSF muhammen bedeli belirleyen değerleme raporunun tarihini Aralık 2020 olarak belirtmektedir. Ben raporun değil değerlemenin 2019 tarihli olduğunu iddia etmiştim. TMSF, değerleme için dikkate alınan yılın 2019 olduğu iddiamızı yalanlamamış hatta satış konusundaki yetkinin devredildiği Fon Kurulu’nun hazırlattığı Mali Durum Raporun da 2019 tarihli olduğunu açıklamıştır. Bu tam bir ikrardır.

KAR EDEN ŞİRKETE 'SÜRDÜRÜLEBİLİR DURUMDA DEĞİL' DENİLMİŞ

2-Diğer önemli iddiamız, Sürat Kargo’nun 2020 yılında 58 milyon TL kar elde etmiş olması ve 2021’de de karını katlayacağının görevden alınan TMSF Başkanı tarafından açıklanmış olmasına rağmen Şirketin sürdürülebilir durumda olmadığının kabul edilerek, mevzuata aykırı bir şekilde satılmaya çalışılmasıdır. Zaten benzer firmalarla benchmarking/kıyaslama yapıldığında görülen Sürat Kargo değerinin 2 milyar TL’ye yakın olduğudur.

TMSF yetkilileri Sürat Kargo ihale tarihinde zararlı bir şirkettir, durumu sürdürülemezdir, diyebilirler mi?

TMSF bünyesindeki bir şirketin satılabilmesi için mevcut halinin ekonomik olarak sürdürülebilir olmaması yani yaşam belirtisi göstermemesi gerekmektedir. Ayrıca, bu durum mali oluşum raporuna bağlanmalı ve rapor ilgili Bakan onayından geçmelidir. Sürat Kargo’nun satışı öncesi şirketin faaliyetlerini sürdüremez konumda olduğuna dair alınmış bir bakan onayı olmadığı anlaşılmaktadır.

Şu anda Türkiye’de faaliyette bulunan şirketlerden on binlercesinin zararlı konumda olduğu düşünülürse Sürat Kargo’nun bırakın sürdürülemez olmasını, pandemi ve e-ticaretle birlikte gayet iyi bir ivme kazandığını ve karlı olduğunu biliyoruz. Bu durumda TMSF bu satışı, “6758 sayılı Kanun’un 19. maddesinin uygulama Tebliği”nin 7’nci maddesinde yer alan hükme aykırı şekilde yetkisini aşarak yapmış olmaktadır.

'TİCARİ TEAMÜLLERE AYKIRIDIR'

3-İhaleye katılacaklara neden 13 iş günü süre verildiği soruma TMSF yetkilileri durumun mevzuata uygun olduğu cevabını vermişlerdir. Durum, benim de iddia ettiğim gibi mevzuata uygun ancak makul değildir ve ticari teamüllere aykırıdır.

'MEVZUATA AYKIRI VE YOLSUZLUKLA VARİTTİR'

4-İhaleyi alan 2021 yılı Temmuz’unda kurulduğu iddia edilen Port Kargo şirketinin bilgi odasına girip girmediği ve girdiyse ne kadar süreyle bilgi dokümanı incelediği soruma, TMSF cevap verememiştir.

5-İlaveten sormak istediğim bir soru şudur; Sürat Kargo ile ilgili yargı süreci tamamlanmış, şirket mülkiyeti kamuya geçmiş midir? TMSF’nin kayyum olduğu şirketler yargı süreci tamamlanıp kamu mülkiyetine geçmeden satılabilir mi?

Sürat Kargo’ya atanan kayyum ve yönetim bu duruma itiraz etmemişler midir? İtiraz etmemişler ise bu durumda suçlu değiller midir?

Sonuç olarak, TMSF’nin Sürat Kargo satış kararı mevzuata aykırı ve yolsuzlukla varittir. Doğrudan Temmuz Ayında kurulan Port Kargo şirketi için düzenlenmiş ve değerinin en az 1.3 milyar TL altında bir satış olarak görünmektedir. Yolsuzluk ve usulsüzlük olduğu açık olan bu satış işleminin iptali ve soruşturma açılması gereklidir.